AK Parti niye kaybetti, nasıl kazanır? (2)

AK Parti niye kaybetti, nasıl kazanır? (2)

SİYASİ TABLONUN ANALİZİ

(http://www.haberplatosu.com – Özel)  (Tahir ERDEM)

AK Parti 7 Haziran’da “tek başına iktidar”ı niye kaybetti? Ya da nasıl kazanır? Bu soruların cevabını, 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimi sonuçları üzerinden analizler yaparak irdelemeye devam ediyoruz.

PARTİNİN “DAVA PARTİSİ” NOSYONUNA KAVUŞTURULAMAMASI

AK Parti’nin başarı ile dolu 13 yıllık iktidar döneminin ardından, tek başına iktidar olma şansını yitirmesinin temel sebeplerinden biri de partinin, tam anlamıyla “dava partisi” olma nosyonuna bir türlü kavuşturulamamasıdır. Bir “dava”sı olan Milli Görüş geleneğinden beslenen partinin kurmay isimleri ve yol arkadaşları, maalesef AK Parti’yi “dava”sı olan bir hareket haline dönüştürme konusunda yetersiz kalmışlardır.

2000 yılında “Erdemliler Hareketi” olarak yola çıkan ve 2011’de siyasi parti olarak ete kemiğe bürünen AK Parti’nin, “parti programı”nda konulan ilkelere rağmen, 15 yıl boyunca “dava partisi” nosyonuna tam anlamıyla bürünememiş olmasının bazı sebepleri şöyle sıralanabilir:

-Partinin kurucu nüvesi olan Milli Görüş çizgisinden gelen isimlerin kimilerinin dışlanması, üst yönetimin genellikle “Yola birlikte çıktıklarını, yolda buldukları ile değiştirmesi”, düne kadar partiye ve liderlerine hakaret edip düşmanlık yapan kimi isimlerin baş tacı edilmesi.

-Erdem, ahlak, maneviyat, temiz siyaset kavramları, “Yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevme” düsturunun, özellikle 2009’dan sonra daha çok “diskur” seviyesinde kalması, icraata daha az yansıtılması, ötekileştirici ve kaba tabirle “şeytanlaştırıcı” dilin ön plana çıkması.

-Aşina olunan Milli Görüş geleneğinin aksine, partinin temel ilkelerini sahiplenen, özümseyen bir gençlik teşkilatının oluşturulamaması. Parti için ter döken gençlerin birçoğunun ilke yerine “makam, iş, çıkar” odaklı pozisyon alması.

-Kimi parti teşkilatlarında son yıllarda “erdem” yerine ihale ve çıkar odaklı, aşiret-aile odaklı yapıların ön plana çıkması.

-Partinin kurucusu olan, tabanda sevilen isimlerin parti içi günlük çekişmelere, dönemsel çekememezliklere alet edilerek yıpratılmasına, incitilmesine müsaade edilmesi.

-Partinin ve yöneticilerinin, “Erdemliler Hareketi” olma konusunda zafiyet göstermemesi için çalışan, dostane uyarılar yapan isimlerin, sosyal medya aracılığıyla hedef yapılması, küstürülmesi.

-İktidar medyası oluşturulurken, AK Parti’ye ve “Erdemliler Hareketi”ne düşman isimlere ağırlık verilmesi, bu isimlere piyasa şartlarına göre astronomik maaşlar ve geniş imkanlar sunulmasına rağmen, ortaya gazetecilikten uzak “parti bülteni” bile olamayacak derecede sözüm ona "iletişim araçlarının" çıkması.

-Kimi büyük medya markalarının; “iktidar yanlısı” hale getirildikten sonra, Kadıköy’e, Gaziosmanpaşa’ya, Oran’a, Nişantaşı’na, Taksim’e,  ekonomiye yön verenlerin masalarına giremeyecek, üst eğitim ve gelir grupları ile “Beyaz Türk” olarak tabir edilen sözüm ona karar verici kitleye hitap edemeyecek, saygın ve etkin olmayan, marka değeri yerlerde sürünen kurumlara dönüştürülmesi.

-Milli Eğitim’deki yap-boz yıllarının olumsuz etkileri ve her ile üniversite açılmasına rağmen gerekli akademik kadro ve teknik altyapının tamamlanamaması.

-Partinin kimi önemli kademeleri ve teşkilatının, “Erdemliler Hareketi” ve "Milli Görüş" şuuruna sahip isimler ve “AK Partili”ler yerine “AKP’li” olan “AK Partici” olan, partinin ismini bile doğru telaffuz etmekten aciz olan eyyamcıların kontrolüne bırakılması.

(Devam edecek)

AK Parti niye kaybetti, nasıl kazanır? (1)

AK Parti niye kaybetti, nasıl kazanır? (2)

AK Parti niye kaybetti, nasıl kazanır? (3)

AK Parti niye kaybetti, nasıl kazanır? (4)