Asgari ücreti 15 bin liraya çıkaran çılgın yönetici!

Bir şirketin CEO'su asgari ücreti 15 bin liraya çıkarma kararı alabilir mi? Peki alırsa ne olur? Şirket batar mı? İşte cevabı...

  • 897

 

Adını vermeyeceğim.

Yer, Türkiye’nin en büyük bankalarından birinin genel müdürlük binası.

Patron CEO, çalışanlarını toplamış ve çok önemli bir kararı açıklayacak.
Salonda Hürriyet ve CNN Türk muhabirleri var.
Biraz sonra salona girip şunu açıklıyor:
“Bugünden itibaren şirketimiz çalışanlarının asgari ücreti ayda 15 bin liraya çıkarılmıştır...”
CNN Türk açıklamayı canlı yayınla duyuruyor.
Bu bir ücret devrimi...
O an, Türkiye’deki bütün şirketlerin genel merkezlerine bir bomba düşüyor.
Bu ücret devrimini yapan Türk patronun kim olduğunu sona bırakarak, biraz uzaklara gidiyorum.

MESİH PATRON KÜRSÜDE

 

13 Nisan 2015...
Yer Amerika Birleşik Devletleri’nin Seattle şehri...
Sahnede 31 yaşında genç bir adam var.
New York Times ve NBC televizyonu muhabirleri de salonda.
Genç adam salondaki kalabalığa bakıyor ve konuşmaya başlıyor:
“Bugünden itibaren, şirket çalışanlarının yıllık asgari maaşı 70 bin dolara çıkarılmıştır...”
Salonda bir dalgalanma oluyor...
Aynı anda Amerika’daki birçok şirketin genel merkezine bomba düşüyor...

 

MAAŞIM 35 BİN $ ARTTI


Gravity Payments Seattle merkezli bir kredi kartı şirketi.
Ana işi, kredi kartı çıkaran büyük şirketlerle, küçük işletmeler arasında arabuluculuk yapmak.
Bunun karşılığında para trafiğinin üzerinden komisyon alıyor.
İşte bu şirketin CEO’su, Dan Price, 13 Nisan 2015 günü, bütün çalışanlarına bir açıklama yaparak, şirkette çalışanların en düşük maaşının yılda 70 bin dolara çıkarıldığını bildirdi.
Bu, bazı şirket çalışanları için, yılda 30 bin dolara yakın artış anlamına geliyordu.
Price aynı gün ikinci bir açıklama daha yaptı.
Bu haber doğal olarak ülkedeki bütün ekonomi gazete ve dergilerinin de gündeminin bir numarasına oturdu.
Temel soru şuydu:
Bir şirket böylesine çılgınca bir karar alabilir miydi...
Tezi şuydu:
“Araştırmalar, çalışanların yüksek ücret almalarının verimliliğini ve şirkete bağlılığını arttırıyordu. Ama bu, daha çok para aldıkları için değil, kendilerine, başka şirketlerde çalışanlardan farklı oldukları duygusu verdiği içindi...”

ROBIN HOOD MU, PICKETTY MÜRİDİ Mİ

Tabii bu karar, öteki şirketlerde deprem etkisi yaptı.
Ekonomi dünyası bir anda ikiye bölündü.
Büyük kısmında Dan Price için “O bir sosyalistti..” 
Thomas Picketty’nin “Kapital” adlı kitabından etkilenmiş bir sosyalist mürit..
Bazıları için ise sonu hüsranla bitecek bir ‘Robin Hood’ olayı...
Ama bazıları onda daha efsane bir kişilik gördü. 
Mesela aktör Russel Brand, bir televizyon porgramında onu Hazreti İsa’ya benzeterek, “Jesus Christ” yerine “Jesus Price” demişti.
Bu benzetmede Dan Price’ın uzun saçları ile 1970’lerdeki ünlü ‘Hair’ müzikalindeki İsa’ya benzemesi de rol oyamış olabilir.
Dan Price, çalışan insanların beklediği “Mesih miydi...”
Yoksa, bunu, şirket ve ekonomi gerçeklerine taban tabana zıt görenlerin dediği gibi, “Şarlatan ve egoist bir şovmen mi...”
Biliyoruz ki, tarihte bütün büyük değişimler, önceleri şarlatan denilen öncülerle ve mesihlerle başlıyor.
Şimdi gelin, 13 Nisan’dan sonra neler oldu ona bakalım.

ŞİRKETTE BİR MESİH VARSA MUTLAKA BİR HAİN DE VARDIR

Dan Price, Amerikan yerleşik düzenini sarsacağını sanırken, ilk darbe hiç beklemediği bir yerden geldi.
Hain Judas şirketin içindeydi.
Önce şirketin iki üst düzey yöneticisi istifa etti.
Gerekçeleri de şuydu:
“Bu karar, yüksek maaşlı çalışanlara haksızlık getiriyordu...”
Daha beklenmedik tepki ise şirketin yüzde 30 hissesine sahip olan büyük kardeşinden geldi.
Öz kardeşi, “Kendine daha fazla çıkar sağladığı’ gerekçesiyle onun hakkında dava açmıştı.
Ama Mesih’in gerçek halkı, yani çalışanlar memnundu.
Kafalarındaki tek soru ise şuydu:
‘Mesih, asasını vurarak Kızıldeniz’i yarıp kavmini sağ salim vadedilmiş topraklara götürebilir miydi..”
Yani şirketi batırmadan bu maaşları verebilir miydi...
Ne kadar süre verebilirdi...
Aynı soru dışarıda da soruluyordu.
Price, “Şirketi batırmayacağım, hatta büyüteceğim” diyerek, yerleşik düzeni sarsacak kutsal programını açıkladı.

 

BEN MESİHİM, 1.1 MİLYON PRİMDEN VAZGEÇİYORUM VE SİZİ KURTARACAĞIM


Price’ın hesabı şöyleydi:
-Şirkette 120 kişi çalışıyordu ve ortalama maaş yılda 50 bin dolardı.
-Çalışanların asgari maaşının 70 bin dolara çıkarılması, şirkete yılda 1.8 milyon dolar ek mali yük getirecekti.
-Bu karardan sonra 3 gün içinde Amerikan televizyonlarında 25 canlı yayına çıkmış, sayısız haber ve makale yayınlanmıştı. Bu da Gravity Payment şirketinin tanınırlığını arttıracak ve tahminen 700 yeni müşteri getirecekti.
Yeni müşteriler, yaptığı çılgınca işin maliyetinin yüzde 10’unu karşılayacaktı.
-Peki geriye kalan yüzde 90...
İşte onun için de her mesihin yaptığını yapacaktı. 
Yani kişisel fedakârlık.
Yılda 1.1 milyon dolar prim alıyordu ve bunun büyük kısmından feragat edecekti.
Böylece kendini feda edecek, şirket değil, kendisi yapacaktı.
Tabii bu da, ister istemez Mesih Price’ın aldığı prime gözleri çevirdi.


BÖYLE BİR ŞİRKETİN MESİHİ MİLYON DOLAR PRİM ALIR MI

Gravity Payments Amerikan ölçülerine göre, küçük orta boy bir şirket.
Şirketin üzerinden geçen para 2014 yılında 150 milyon dolardı.
Bundan komisyon olarak şirkete kalan para ise 16 milyon dolar civarındaydı.
Gerçek kârı ise 2.2 milyon dolardı.
“Chief Executive” dergisine göre primler ciro dilimlerine göre belirleniyor. Buna göre bu büyüklükte bir Amerikan şirketinin CEO’sunun primi ortalama 710 bin dolar.
Ancak geliri 16 milyon dolarsa bu rakam 373 bin dolara düşüyor.
Gravity’nin kârlılığı dikkate alınırsa, Price’ın alması gereken gerçek primin 470 bin dolar olması gerekiyor.
Bu durumda Mesih çok büyük bir rahatlıkla 1.1 milyon dolarlık priminin 600 bin dolarından vazgeçebilirdi.

9 AY SONRA DURUM RAPORU: ÇALIŞANLARIN MESİHİ ŞİRKETİ BATIRDI MI

Gravity Payments CEO’sunun aldığı bu çılgınca kararın üzerinden 9 ay geçti...
Yeni müşteriler gelecek diyordu, başlarda tam aksi oldu bazı müşteriler ayrıldı. Bazıları ise geldi.
Şirket şu an çalışmasına devam ediyor...
Kârlılığında büyük bir düşüş yok.
Dan Price’ın şahsi kariyeri ise hiç de fena değil.
Konferanstan konferansa koşuyor ve her konferanstan 20 bin dolar alıyor.
Ayrıca yüklü bir telif karşılığı biyografisini yazıyor.
Kimine göre hâlâ şarlatan, kimine göre ücret pazarında devrim yapan gerçek bir mesih...

TÜRKİYE’DE BU ÇILGIN KARARI ALAN BANKA PATRONU KİMDİ

Yazının başında, Türkiye’de de böyle bir kararın açıklandığını yazmıştım.
O patron kimdi...
Öyle çılgın bir patron yok, öyle bir açıklama da yok.
Ama ortada şu soru var.
Dan Price’ın yaptığı gerçekten çılgın bir iş miydi...
Bilmiyorum.
Ama bildiğim şu: Kapitalizmin sosyal cephede hezimete uğradığı, mülteci sorununun dünyayı sarstığı bir dönemde, o da kapitalist ekonominin ücret düzenine bir bakteri sokmayı başardı.
Bakteri çalışıyor...
Bu bakteri, çalışanlar için yepyeni bir hayali mayalamaya, bir fermantasyona yol açtı...
Patronlar için ise aşısı bulunmadığı takdirde bünyeyi tarumar edecek bir virüs bu...
NOT: Bu yazıyı Business Week dergisinin internet sitesindeki bir haberden derledim... Senaryo bana a

Bakmadan Geçme