Bu yıl 40 yerli otomobil üretilecek

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobilde 4 adet prototipi ürettiklerini ifade ederek, bu yılın sonuna kadar 30-40 araçlık bir test filosu üretip her türlü arazi, iklim ve mevsim şartlarında bu araçların testlerinin yapılacağını ve 2020 yılından önce yerli otomobilin seri üretimine geçileceğini açıkladı.

TBMM'de bütçe maratonu sürüyor.

2016 Yılı Bütçe Kanun Tasarısı yedinci tur görüşmelerinde Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun bütçeleri ele alındı.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobilden, AR-GE çalışmalarına, TÜBİTAK'ın yeni tekonolojik yatırımlarına kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. 

İşte TBMM tutanaklarından Işık'ın sunumu:


BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sorumluluğunu üstlendiğim Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kurumların 2016 yılı bütçesi ve 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Tarihin büyük kırılma noktalarında büyük salgın hastalıklar veya önemli devlet adamları kadar karasaban, tekerlek, üzengi, pusula, barut, matbaa, teleskop, lokomotif veya bilgisayar gibi ürünlerin icadı da yer alıyor. Hemen her dönemde bilim ve teknolojide liderliği üstlenen toplumlar diğer toplumlara galebe çalıyor, üstünlük sağlıyor. Mısırlıların tarımsal refahlarını artırmalarının, Yunanlıların zeytinyağı ticaretinden büyük gelir elde etmelerinin, Osmanlıların Balkanları hâkimiyet altına almalarının ve nihayetinde İstanbul'u fethetmelerinin veya İngilizlerin Sanayi Devrimi'yle birlikte ciddi bir arz fazlası oluşturmalarının arka planında bilim ve teknoloji alanındaki üstünlükler yatmakta. Sayılarını daha da artırabileceğimiz bütün bu örnekler bize şunu gösteriyor. Bilim ve teknoloji alanında lider bir ülke hâline gelmeden dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmak muhaldir, mantık dışıdır. Unutmayalım ki bundan yüz yıl sonra tarih sayfalarında nasıl yer alacağımızı bugün attığımız adımlar tayin edecektir. Bu açıdan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesini görüşürken aynı zamanda tarihî bir sorumluluğu da yerine getirdiğimize inanıyorum. Zira, Bakanlığımızın çalışmaları sadece bugünü değil yarını da yakından ilgilendiriyor. Daha fazla bilgi üretmemiz ve ürettiğimiz bilgiye ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürecek mekanizmaları kurmamız Türkiye'nin tarih sahnesinde yeniden zirveye yükselmesi anlamına gelmektedir.

Şunu büyük bir memnuniyetle ifade ediyorum ki, Türkiye'de 2002'den bugüne kadar hem üretim artışı yaşanıyor hem de bu üretimin kalitesi, niteliği yükseliyor. Bakınız, 2002-2015 yılları arasında küresel ekonomik krize rağmen Türkiye'nin ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 4,7 ama imalat sanayisinin bu dönem içerisindeki büyüme oranı yüzde 5,4. Yani imalat sanayisinin daha az büyüdüğü, ya yeterince büyümediği ifadesi gerçeği yansıtan bir ifade değil. Özellikle 2002'deki 36 milyar dolar olan ihracatımız içerisindeki düşük teknolojili


ürünlerin payı yüzde 47 iken bugün -Allah'a hamdolsun- yüzde 35 seviyelerine çekildi. Düşük teknolojiden düşük orta teknolojiye ve orta düşük teknolojiden de orta yüksek teknolojili ürünlere doğru bir geçiş yaşamamız ihracatımızda önemli rol oynadı ancak burada duramayız, yetinemeyiz. Önümüzdeki dönemde ihracatımızın içinde yüksek teknolojili ürünlerin payını artıracağız. Şu anda yüzde 4 civarında olan bu oranı 2023'te yüzde 15'e çıkarmak istiyoruz. Bununla ilgili çok önemli adımları attık, bundan sonra da atmaya devam ediyoruz. 2 Nisan 2015 tarihinde Sayın Başbakanımızın açıkladığı istihdamı, üretimi ve yatırımı teşvik paketinde yüksek teknolojili ürünlerin üretiminde Türkiye'nin her yeri 5'inci bölge teşviklerinden yararlanıyor. Şimdi, Bakanlık olarak orta yüksek teknolojili ürünlerin de desteklenmesiyle ilgili çalışmayı son aşamaya getirdik, inşallah bu hedefe hep birlikte varacağız. Şunu çok iyi biliyoruz ki yüksek teknolojiye geçiş demek, daha fazla ihracat, daha fazla kâr, daha fazla gelir, daha fazla yatırım ve daha fazla tasarruf demektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin bilgi tabanlı bir ekonomiye geçişini hızlandırmak, daha nitelikli bir üretim yapısına geçmek, sanayimizin ürettiği katma değeri artırmak ve böylece Türkiye'yi ekonomide küresel bir güç hâline getirmek için çalışmalarımız yoğun şekilde sürdürüyoruz.

Bakanlığımızda gerçekleştirdiğimiz ve önümüzdeki dönemde gerçekleştirmeyi düşündüğümüz bazı çalışmalarımızı sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum.

Bakanlık olarak çalışmalarımızı yerli, yenilikçi ve yeşil üretim anlayışıyla sürdürüyoruz. Bu anlayışla hazırladığımız ve 70 önemli eylemden oluşan Türkiye Sanayi Strateji Belgesi'nin vizyonunu, orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde Afro-Avrasya'nın tasarım ve üretim üssü olmak şeklinde belirledik.

2015 yılında, Sanayi Strateji Belgesi'nin yanında 13 farklı strateji belgesini uygulamaya aldık. Bu strateji belgeleriyle hem mevcut güçlü sektörlerimizi geleceğe hazırlıyor hem de yeni nesil sektörlerde ivme yakalamamızı sağlayacak adımları atıyoruz. Proaktif bir anlayışla, 2020'li yıllara damgasını vuracak sanayi 4.0 süreciyle ilgili çalışmaları da şimdiden başlattık, sürdürüyoruz. Sanayi 4.0 devrimini, başta Sayın Başbakanımızın Başkanlığında gerçekleştirdiğimiz Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun 29'uncu toplantısı olmak üzere, Hükûmetimizin gündemine değişik toplantılar vesilesiyle aldık ve bu BTYK kararıyla artık sanayi 4.0 çalışmaları bir Hükûmet politikası olarak tescillendi. Önceki 3 sanayi devrimini maalesef geriden takip eden, tribünden izleyen bir ülke olarak, yeni süreçte tribünde bir izleyici olmak değil, sahada bir oyuncu olmak için elimizden gelen tüm çalışmaları sürdürüyoruz.

Nesnelerin İnterneti, 3D yazıcılar, simülasyon, büyük veri, sensör teknolojileri, otomasyon, yapay zekâ, bulut bilişim, robotik teknolojiler gibi alanlarda yaşanan gelişmeleri çok yakinen takip ediyoruz.

Biyoteknoloji Strateji Belgemizi uygulamaya koyduk. Nanoteknoloji ve yazılım strateji belgelerimizi tamamladık. Nesnelerin İnternet'i, büyük veri, bulut bilişimi ve giyilebilir teknolojiler alanlarını düzenleyecek strateji belgelerimizle ilgili çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Bu strateji belgeleriyle yüksek teknolojili alanlarda ülkemizin rekabet gücünü artıracağız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hem ithalat bağımlılığımızı azaltmak hem de ihracatımızı artırmak için yerli üretimi güçlendirmeye yönelik çalışmalara büyük önem veriyoruz. Bu amaçla yayınladığımız Yerli Malı Tebliği kapsamında TOBB ve TESK'e bağlı odalar tarafından bugüne kadar 5.057 adet yerli malı belgesi verildi. Orta yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerde faaliyet gösteren ve bu belgeye sahip olan firmalara kamu ihalelerinde yüzde 15'e kadar fiyat avantajı uygulamasını zorunlu hâle getirdik.

Bir diğer önemli uygulamamız ise Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi'dir. Biliyorsunuz, kamu desteğiyle AR-GE faaliyeti yürüten, çalışmalarını teknolojik bir ürüne dönüştüren işletmelerimize kamu ihalelerine katılmalarını sağlamak amacıyla iş bitirme belgesi yerine geçen Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi vermeye başladık. Bugüne kadar verdiğimiz 104 belgeyle girişimcilerimiz yaklaşık 1 milyar Türk lirası tutarında kamu ihalesi kazandı. Bu belge olmayınca, "İş bitirme belgesi yok." diye kamu ihalelerine giremiyorlardı bu girişimcilerimiz. AR-GE reform paketiyle daha fazla girişimcimizin bu belgeyi almasının önünü açtık. Geçtiğimiz yıl hizmete aldığımız "lonca.gov.tr" adresinde yayın yapan web portalımızda sanayi sicil kayıtlı işletmelere ait bilgiler yer alıyor. Bugüne kadar 222 binden fazla kişi tarafından ziyaret edilen ve İngilizce olarak da hizmet veren lonca ile kim, nerede, neyi üretiyor bilgisine rahatlıkla ulaşılabiliyor. Dünyanın bir ucundan bir tıkla Türkiye'de kimin, neyi, nerede ürettiğini görebiliyor ve ulaşılabiliyor, bu, son derece önemli bir hizmettir. Aynı şekilde, ülkemizdeki akredite test ve muayene hizmeti veren laboratuvarlara ulaşılmasını sağlayacak laboratuvar portalının da "laboratuvar.sanayi.gov.tr" adresinde yayınına başladık. Sanayicilerimizin nerede, hangi laboratuvarda, hangi testlerin yapılabildiği bilgisine ulaşmaları sayesinde yurt dışında yaptırılan pek çok testin artık ülkemizde yapılmasını hedefliyoruz.

Yerli üretimi artırmak için sektörler üzerinde yürüttüğümüz projelerinin içerisinde en çok ön plana çıkan çalışmamız hiç şüphesiz Yerli Otomobil Projesi. Otomotiv sektöründe dünyanın önemli üretim merkezleri arasında yer alan ülkemizin, artık, kendine özgü bir marka oluşturması gerektiğine inanıyoruz. Otomotiv yan sanayimizin stratejik konuma, ortak konuma gelmesi için bunu bir gereklilik olarak görüyoruz. Şu ana kadar dört tane prototipi ürettik. Bu yılın sonuna kadar da, inşallah, 30-40 araçlık bir test filosu üretip her türlü arazi, iklim ve mevsim şartlarında bu araçlarımızın testini yapacağız ve 2020 yılından önce de, inşallah, yerli otomobilin seri üretimine geçeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu projeyle, yerli bir marka oluşturmanın da ötesinde batarya, elektrik motoru, sürücü kontrol ünitesi ve otonom araç sistemleri gibi otomotiv teknolojilerini üreten, geliştiren ve ihraç eden bir ülke hâline gelmeyi hedefliyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Otomotiv sektörü için büyük bir ihtiyaç olan otomotiv test merkezini Bursa-Yenişehir'de kurmak için de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Test merkezini kuracağımız 4.300 dönüm arazinin tahsis ve kamulaştırma işlemlerini tamamladık. Test merkezinin ilk aşaması olan fren test pistinin inşasına, inşallah, bu yıl içerisinde başlayacağız.

Yerli dizel motor üretmek amacıyla motor mükemmeliyet merkezî kurma çalışmalarımıza başladık. Bu yıl içerisinde, inşallah, bu mükemmeliyet merkezimizi kurmuş olacağız. Ayrıca, TÜBİTAK'ta bir otomobil mükemmeliyet merkezini de kuruyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sanayi siteleri, organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgeleri, sanayimizin fiziksel gelişiminin ve planlı sanayileşmenin en önemli unsurlarıdır. Bugüne kadar 2016 fiyatlarıyla organize sanayi bölgelerimize, 3,5 milyar Türk lirası, sanayi sitelerimize ise 4,8 milyar Türk lirası kredi kullandırdık. Şu anda, altyapısı ve üstyapısı tamamlanmış 166, faaliyette olan 222, hukuki statü kazanmış 285 organize sanayi bölgemiz var. Biri "866" dedi, biri "285" dedi yani bir zahmet, bu konularda söylenenleri biraz daha detaylı okuyup öyle bir değerlendirme yapmak faydalı olur diye düşünüyoruz.

Şu ana kadar organize sanayi bölgelerimizde 1 milyon 600 bin kişi istihdam ediliyor. 2023'e kadar 70 yeni organize sanayi bölgesi daha kurarak 1 milyon yeni istihdam oluşturmak istiyoruz.

Türkiye'ye büyük ölçekli ve özellikli yatırımlar kazandırmak için Filyos, Ceyhan Enerji İhtisas ve Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgeleri'ni kurduk. Bor Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi'ni de ilan ettik. Karaman'la ilgili de çalışmalarımız son aşamaya geldi. Karapınar ve Filyos Endüstri Bölgeleri'ni bu yıl içerisinde yatırımcılara hazır hâle inşallah getireceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bunlara ilave olarak ülkemizin farklı bölgelerinde en az 3 yeni büyük üretim bölgesi oluşturmayı hedefliyoruz. OSB'lerimizi nicelik olarak artırırken nitelik olarak da geliştirmeye devam ediyoruz. Belli bölgelerde boş parselleri yatırımcılara bedelsiz olarak tahsis ediyor, belirli bir süre üretime geçilmeyen parsellerin ise tahsisi iptal ediyoruz. Bugüne kadar 3.591 parselin tamamen bedelsiz, 1.300 parselin ise kısmen bedelsiz, girişimcilere tahsis edildiğini vurgulamak isterim. Yatırımı yapılmadığı için atıl durumda kalan 1.886 parselin ise tahsisini iptal ettik. Gerek Millî Eğitim Bakanlığımızla yaptığımız protokolle gerek OSB yönetimleriyle sağladığımız imkânlarla ve desteklerle 68 tane OSB içerisinde endüstri meslek lisesini kurduk, bu meslek liselerinin sayısını artırmayı sürdüreceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilim ve teknoloji alanında ürettiğimiz politikaları, program ve destekleri her geçen gün geliştiriyor, iyileştiriyoruz. Bu çalışmalarımız sayesinde AR-GE ve yenilik faaliyetlerinde dünyada dikkat çeken ve takdir gören bir ülke hâline geldik. 2014 yılında toplam AR-GE harcamaları 17,6 milyar TL'ye ulaştı. Bu 2002'de binde 5 iken şu anda yüzde 1 seviyesini geçti. Burada sevindirici olan nokta ise özel sektörün AR-GE harcamasının yüzde 50 noktasına gelmesi. Hedefimiz 2023'te yüzde 3'lük bir AR-GE harcaması ve bunun da yüzde 66'sının özel sektör tarafından yapılmasını sağlamak.

AR-GE alanında verdiğimiz tüm desteklerin etki analizlerini yapmak amacıyla Etki Değerlendirme Daire Başkanlığımızı kurduk. Etki değerlendirme çalışmalarında özellikle Girişimci Bilgi Sisteminin sağladığı verilerden istifade ediyoruz. GBS'yle ülkemizdeki 3 milyona yakın girişimin 8 farklı kurum bünyesindeki verilerini tek çatı altında birleştirdik. Böylece çok farklı analizler yapmamıza imkân veren bu sistem sayesinde sadece sanayinin değil tüm sektörlerin envanterini çıkardık. Teknoloji şirketlerinin faaliyet gösterecekleri altyapıları kurmaya da büyük önem veriyoruz. 2002 yılında 2 olan teknoloji geliştirme bölgesi sayımızı 49'u faal olmak üzere 63'e çıkardık. Bakınız burada 3.744 firma 18.318 projeyi bitirdi, 8.525 proje şu anda devam ediyor, ihracat rakamı 2,4 milyar dolara ve en önemlisi de nitelikli istihdam neredeyse 38.239'a ulaştı. Bakanlık olarak bugüne kadar teknoparkların altyapıları için 253 milyon Türk lirası kaynağı hibe olarak kullandırdık. AR-GE reform paketimizde ihtisas teknoparkların kurulmasının teknoloji geliştirme bölgelerinde kurulu firmaların daha fazla ve daha nitelikli personel istihdam etmelerinin teknoparklardaki tasarım faaliyetlerini de destek kapsamına alınmasının önünü açtık.

Burada 3 milyon metrekare alanda kurmakta olduğumuz bilişim vadisine ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bilişim vadisinde altyapı çalışmalarını tamamladığımız birinci etapta 55 bin metrekarelik üstyapı inşaatını da haziran ayında tamamlayacağız. Yüksek teknolojili şirketlerin buluşacağı bilişim vadisi sadece ülkemizin değil dünyanın da önemli teknoloji geliştirme merkezlerinden biri olmaya adaydır. AR-GE ve yenilik faaliyetlerini kendi bünyesinde yapmak isteyen firmalarımıza ise AR-GE merkezi belgesi veriyoruz. Şu ana kadar kurulu 244 AR-GE merkezinde 25.372 kişilik istihdam sağlandı. Bu merkezlerde 6.440 AR-GE projesi tamamlandı, 3.729 patent başvurusu yapıldı ve 1.108 patent alındı. Özellikle orta ölçekli firmalarımızı da düşünerek, AR-GE merkezi kurmak için gerekli personel sayısını 50'den 30'a düşürmüştük, şimdi 15'e düşürme yetkisini yüce Meclisimizin takdiriyle Bakanlar Kurulu aldı. Bu reform paketiyle getirdiğimiz önemli yeniliklerden birisi de tasarım merkezlerinin de AR-GE merkezi gibi desteklenmesidir. AR-GE ve tasarım merkezlerine sipariş yoluyla yaptırılan projelerin de AR-GE indiriminden faydalanmasını sağladık. Bu adımlarımızın özellikle KOBİ'lerimiz için çok önemli ve devrim niteliğinde önem taşıdığına inanıyoruz. Ayrıca, üniversite-sanayi iş birliği projelerinde yer alan öğretim üyelerimizin gelirlerini artırdık. Temel bilimler mezunlarının AR-GE istihdamına yönelik son derece önemli bir düzenlemeyi hep birlikte hayata geçirdik, AR-GE'deki kullanılan makine ekipman ve sarf malzemesine de gümrük vergisi istisnası getirdik. Şimdi "mavi hat" uygulamasını da inşallah hayata geçireceğiz.

Ben bu vesileyle, AR-GE paketinin hayata geçmesinde emek veren bütün milletvekillerimize teşekkür ediyorum.

Bir üzüntümü de ifade etmek istiyorum. Bakınız, Komisyonda Cumhuriyet Halk Partili milletvekili arkadaşlarımız AR-GE paketini eleştirdiler ama destek de verdiler, katkı da verdiler ve burada gerçekten olgunlaştı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bir Denizli milletvekilimiz. Denizli Milletvekilimiz Sayın Kazım Arslan hem Komisyonda hem Genel Kurulda katkı vermeye çalıştı ama bir başka Denizli Milletvekilimiz Sayın Basmacı "Bazıları kullansın diye AR-GE kanunu çıkardık." dedi. Bu son derece talihsiz bir cümledir. AR-GE'den herkes faydalanır. Kanunlar herkes için, geneldir. Biz hiçbir özel zümreye bir ayrıcalık tanımıyoruz. Hatta buradaki ortak eleştiri, "Keşke daha fazlasını yapabilsek." şeklindeydi. Bunu bir dil sürçmesi olarak algılıyorum ve inşallah bu hatanın düzeltilmesini de talep ediyorum.

MELİKE BASMACI (Denizli) - Değil.

BİLİM,SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin sanayi ürünleriyle ilgili kısmının yüzde 70'ini Bakanlığımız yürütüyor. Bugüne kadarki PGD faaliyetlerini sadece tüketici hakları açısından değil, kaliteli üretim yapan sanayicilerimizin haklarını korumak açısından da çok önemsiyoruz. 2015 yılında 95.029 farklı model ürün marka denetimi gerçekleştirdik. Denetimler sonucunda uygunsuz bulunan 24.722 ürün arasından insan sağlığı, can ve mal güvenliği için risk oluşturan 113 ürünün piyasaya arzını yasakladık, daha önce arz edilenlerin ise toplatılmasına karar verdik. Ayrıca, tespit edilen uygunsuzluklar neticesinde toplam 9,1 milyon Türk lirası idari para cezası uyguladık.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AB Katılım Öncesi Yardım Aracı Programı'nın birinci döneminde Rekabetçi Sektörler Programı'nı yürütüyoruz. Bu programla, Türkiye'nin doğusunda yer alan 43 ilde 490 milyon avro bütçeli 47 projeyi yürütüyoruz. Bu kapsamda, Mardin'de "Sürdürülebilir Turizm Projesi", Giresun'da "Fındık Altına Dönüşüyor", Kars'ta "Tarihi Kimliğiyle Kars Kenti" ve Rize'de "Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi" gibi projeleri hayata geçirdik, geçiriyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde 405 milyon avro bütçeli projeleri tüm Türkiye'de yaygınlaştıracağız.

Sayın Başkan, eğer uygun görürseniz bir iki dakika ek süre istiyorum.

BAŞKAN - Tabii ki Sayın Bakanım.

Buyurun.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; TÜBİTAK'la ilgili yaptığımız çalışmaları da sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum.

TÜBİTAK'ın özel sektöre yönelik AR-GE ve yenilik faaliyetlerini teşvik ettiği programlar kapsamında bugüne kadar 2.206 firmanın 3.200 projesine destek sağladık. Öncelikli alanlarda akademilerin ve özel sektörün projelerine yaklaşık 142 milyon lira hibe verdik. TÜBİTAK'ta Fen ve Sosyal Bilimler Burs Programı'yla, bu bölümü tercih eden ve Türkiye'de ilk 25 bine giren öğrencilerimize 2 bin liraya kadar burs veriyoruz.

Bilim merkezlerimizi ülke genelinde yaygınlaştırmak için yoğun çalışmaları sürdürüyoruz. Konya, Kocaeli, Bursa ve Elâzığ'da bilim merkezini kurduk, Kayseri'de inşallah bu yıl içerisinde bilim merkezini hayata geçireceğiz. Bu bilim merkezindeki sergilerin yerli olarak üretilmesiyle ilgili de çalışmalarımızı yoğunlaştırdık.

Yine, hassas güdüm kiti, nüfuz edici bomba, satha atılan orta menzilli mühimmat, elektronik kimlik kartı, RASAT ve Göktürk-2 uydularımızın hayata geçtiğini özellikle ifade etmek isterim.


Ayrıca, ulusal çapta bir yazılım geliştirme projesi olan Pardus kapsamında da kamu kurumlarımız, KOBİ'lerimiz ve halkımızın güvenle kullanabileceği bir millî işletim sistemini geliştirdik. Yakın gelecekte Bakanlık olarak Pardus göçünü tamamlayacağız, zaman içinde de tüm kamu kurumlarımızın Pardus'a geçmeleri için önemli teşvikleri ve destekleri vereceğiz.

Millî yazılım anlayışımızın bir gereği olarak yerli uçak, helikopter, gemi gibi araçlarımızda beyin işlevi gören gerçek zamanlı işletim sistemini geliştirdik.

Yüksek Güçlü Lazer Sistemi Projesi'yle dünyada sadece birkaç ülkede bulunan lazer sistemlerinin altyapılarını ve lazer silahlarını geliştiriyoruz.

Yerli kanser ilacı, gribe karşı pandemik ilaç gibi projeleri sürdürüyoruz.

İnşallah, TÜRKSAT 6A'yı 2020'den önce hayata geçireceğiz.

Burada, inşallah, TÜBİTAK'ın özel sektörle rekabet eden değil, özel sektörü destekleyen nitelikli, temel ve öncül AR-GE'de otorite kurum olmasını sağlayacak yeni düzenlemeleri sizlerle birlikte hayata geçirmek istiyoruz. Bu konuda bir kanun tasarısını inşallah Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk etmeyi arzu ediyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; süremin sonuna geldik. Aslında ifade edeceğimiz çok konu var ama sadece şunu ifade etmek istiyorum ki 2016 bütçesinde sadece KOSGEB'de bakınız, destek bütçemizi 3 katına çıkardık, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesinde de önemli artış sağladık.

Ben, şimdiden, 8,6 milyar Türk lirasını bulan bütçemizin geçmesinde vereceğiniz destekler için sizlere çok çok teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bakmadan Geçme