BURJUVAZİ out NURJUVAZİ in...

'Eren Erdem ismiyle birlikte, daha doğrusu CHP milletvekilinin bir Rus televizyonuna verdiği mülakattaki iddiaları üzerine 'Nurjuvazi' kavramıyla tanışıyoruz' diyen yazarımız Cemal İncesoyluer yazısında farkedilmeyenleri sizinle paylaştı

  • 1319

 

(HABER PLATOSU - ÖZEL) (CEMAL İNCESOYLUER)

Burjuvazi’den yola çıkılarak üretilmiş bir kavram. 

Zengin dindarlara öykünerek ortaya atılan bu isim-tamlamanın doğruluk ya da yanlışlığını tartışacak değilim. Eren Erdem ismiyle birlikte, daha doğrusu CHP milletvekilinin bir Rus televizyonuna verdiği mülakattaki iddiaları üzerine mercek altına alınmasıyla “Nurjuvazi” kavramıyla tanışıyoruz. 

Hemen ekşi sözlük bu kavramı açıklama gereği duymuş ve demiş ki; son 5-6 yılda yaratılmış zenginlere verilebilecek ad. new york uçaklarını cherokee cipleri süsleyen insanların temsil ettiği bu yeni sınıf, yaratılma biçimiyle değil ama toplumda yarattığı/yaratmayı düşündükleri/yaratabilecekleri farklılıklar sebebiyle ortaya atılmış bir kavramdır. 

Dahası, mahut arkadaş Eren Erdem’in bir kitabının adıdır. Zaten, bu kitapla birlikte “Nurjuvazi”kavramıyla hemhal olmaya başladık. 

Çoğu köklü ülkelerde “burjuva” sınıfı bir vakıadır ve geçirdikleri evreler içerisinde proletarya ile birlikte anılmaktadır. İleri demokrasiyle yönetildiği iddia edilen İngiltere’de Kraliçe Hanedanı, Hollanda, Danimarka, Belçika gibi ülkelerdeki Kral Hanedanlıkları doğal burjuvanın temsilcileridir. Demokrasiyle birlikte Kral ve Kraliçelik mevzusunu biz bir türlü anlayamadık. Çünkü,cumhuriyetimiz kurulduğundan bu yana “Osmanlı Padişahları” okul derslerinde bile gericilik/geri kalmışlığın sembolü olarak okutulup öğretildi. 

Oysa, cumhuriyetimiz ilan edildikten sonra, Osmanlı Hanedanını sürgün etmeyipte bu ülkede tutabilseydik, sembolik olarak tarihteki geçmişimize sahip çıkmış olacaktık. Bana göre de, Türkiye Cumhuriyetinin burjuvası Osmanlı Hanedanı olabilirdi. 

Neyse, bu konu bir hayli derin ve netamelidir. 

Gelelim CHP milletvekili Eren Erdem’e…
Erdem; 2013 Ekim'inde Şam yakınlarındaki Guta kasabasında yaşanan büyük katliamı anlattı Rus televizyonuna... Bin 800 kişinin hayatını kaybettiği katliamda kullanılan sarin gazını Suriye'ye Türkiye'nin verdiğini söyledi... 

Peki neden böyle söylüyor... 

İşte bunu anlamak için Eren Erdem'in geçmişine bakmak gerekiyor... 

Eren Erdem eski bir gazeteci... Ama kendini İlahiyatçı olarak da tanımlıyor... 
"Kur'an odaklı İslam" ve "Hanif Müslümanlık" adlı kitapların yazarı... 
Gündeme ilk gelişi ise 2011 yılına rastlıyor... 
O dönem sosyal medyada yayınladığı bu mesaj bugün hala konuşuluyor... 

Eren Erdem 4 yıl önce kişisel hesabından "Eğer İran-Türkiye karşı karşıya gelirse, Türkiye'ye karşı İran safında olurum" yazmıştı... 
Sonra bir anda ünlü oldu... 
Aynı Eren Erdem ardından, Gezi Parkı'nda ortaya çıktı, darbe girişimi döneminde parkta namaz kılanların yanında görüldü... 
Devam eden süreçte patlak veren 17 Aralık darbe girişiminde de paralel örgütün desteğiyle yayın hayatına başlayan "Karşı" adlı gazetenin genel yayın yönetmeni oldu... 

Ama sadece 'Karşı'yı yönetmedi... Halk TV'de de programlar yaptı... Yani, bir yandan paralel örgüte yakın bir yandan da CHP'ye yaklaştı... 
Ve ödülünü aldı... Kılıçdaroğlu onu 7 Haziran ve 1 Kasım'da seçimlerinde aday gösterdi...
Eren Erdem hali hazırda İstanbul milletvekili... 
Ancak Meclis çatısı altında bulunduğu halde Türkiye'ye iftira atmaktan geri durmuyor... 


Yani durum tam da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dile getirdiği "yerli ve milli" vekil tartışmasına uzanıyor... 
İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık ile birlikte hem Gezi Parkı olaylarında, hem de alternatif “Yeryüzü İftar”sofralarında görülen Eren Erdem, kendisini kabaca solcu-İslamcı olarak tanımlıyor. Tıpkı İhsan Eliaçıkgibi. Benim de kabullerim arasında bulunan “EbuzerEkolü” yoluna ilişkin, bu iki zevatta atıflarda bulunarak, kendilerine bir aidiyet çerçevesi çiziyor. 

Sol ideoloji olarak ortaya çıktıklarını iddia eden “Karşı” gazetesinde yaptıkları şey ise, solculuk dışında her şey olmuştu. Yayınladıkları tapelerle, aslında “hükümete operasyon” cephesinde yer aldıkları anlaşılmıştı. AK Parti iktidarını eleştirebilirler elbette. Bunu bir “vatana ihanet” noktasına getirirseniz, yapılan hizmeti hangi odakların talimatıyla yaptığınız da sorgulanır. 

Çünkü, devir iletişim devridir. Hiçbir şey ne gizli kalabilir, nede üstü örtülebilir. 

İslam adına yola çıkıpta, bazen İran’ın, bazen de Rusya’nın güdümünde hareket etmeniz, AK Parti karşıtlığından öte anlamlar içermektedir. 

Eren Erdem, ülke adına bunca savrulmasının ödülünü aldı ve CHP’den milletvekili oldu. 

Bir bakıma kendisinin ortaya attığı “Nurjuvazi”şemsiyesinin altına girdi. Küllüklerde, çay ocaklarında ve derme çatma buluşma evlerinden TBMM’ye uzanan yolda, Eren Erdem ciddi bir sıçrayış gerçekleştirdi. İslam’ı referans alan kitap, makale ve tv programlarıyla ismini duyurdu. 

Şimdi o, bir CHP milletvekilidir ve deyim yerindeyse Nurjuvanın tam da katmerli sofrasında bağdaş kurup oturmaktadır. 

Bundan sonra nasıl açıklamalar yapacak, İran ve Rusya’dan sonra Türkiye ile sorun yaşayan/yaşayacak hangi ülkenin yanında olacak, doğrusu çok merak ediyorum? 

Bakmadan Geçme