Dündar ve Gül'e destek eylemine biber gazlı müdahale

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasını protesto etmek için G-9 Gazeteciler Platformu, Kızılay Yüksel Caddesi’nde bir araya geldi.

Eyleme, CHP milletvekilleri Aylin Nazlıaka, Bülent Tezcan, Levent Gök, Veli Ağbaba da destek verdi. ‘Gazetecilik suç değildir, susmayacağız’, ‘Savaşa hayır, gazetecilere özgürlük’, ‘Can Dündar, Erdem Gül yalnız değildir’ döviz ve pankartları açıldı. ‘Özgür basın susturulamaz’ sloganları atıldı. Bazı gazeteciler ellerini zincirledi.

“DELİL YOK”

Grup adına açıklamayı Gökhan Bulut yaptı. Bulut, Dündar ve Gül tutuklanırken yaptıkları haberler dışında hiçbir delil gösterilmediğini söyledi. Bulut, “Cumhuriyet’te yayımlanan haberler, Suriye halkının çektiği acıların yanı sıra Türkiye’nin içine atılmak istendiği ateş çemberini de göstermektedir. AKP iktidarının Reyhanlı, Suruç ve Ankara’da yaşanan katliamların ardından koyduğu yayın yasakları ve manipülasyon atakları, gerçek suçlunun kimliğini de açık etmektedir. AKP iktidarı, yıllardır bir yandan halkın haber ve bilgi alma kanallarını yok etmekte bir yandan da ülkeyi savaşa sürüklemektedir. Bu amaçla gazeteciler tehdit edilmiş, tutuklanmış, darp edilmiş, medya kuruluşlarına saldırılmış ve hatta bazı basın kuruluşlarına iktidar tarafından el konulmuştur. Bizler, yalnızca Dündar ve Gül için değil aynı zamanda tutuklu olan 27 gazeteci için buradayız. Gazetecilik suç değildir ve susmayacağız.”

MİLLETVEKİLLERİNE GAZLI MÜDAHALE

Açıklamanın ardından grup, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu’na yürümek üzere harekete geçti. Ancak polisle güzergah konusunda anlaşmazlık yaşandı. Çevik Kuvvet, kalabalığa biber gazı sıkarak müdahalede bulundu. Aralarında CHP Grup Başkanvekili Levent Gök’ün de bulunduğu milletvekilleri gazdan etkilendi. Gök, Başkent Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

GÜL'ÜN BABASI: BU BİR ÖZGÜRLÜK KAVGASI

Tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün babası Ziya Gül de eyleme katıldı. Gül, burada yaptığı konuşmada, “Bu bir demokrasi kavgası, bu bir özgürlük kavgası, bu Türkiye’nin demokratikleşme kavgasıdır. Burada yer alanlar, elbette bunun bedeline razı olacaklardır. Türkiye savaş politikaları-nın sonucu olarak, birileri bir şeyleri halkın gözünden gizlemektir. Özgür basının mensupları bu sırları ortaya çıkarmak istedi. Birilerinin ayıbı görünmüştür” dedi. Aralarında CHP Grupbaşkanvekili Levent Gök’ün de bulunduğu vekiller biber gazından etkilendi. Gök hastaneye kaldırıldı.

HABER TUTSAK EDİLDİ

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: Dündar ve Gül’ün tutuklanması, aslında halkın haber alma ve bilgi edinme hakkını da tutsak etmiştir. Haber tutsak edilmiştir. Yapılmak istenen gazeteciliğin önüne set çekmektir. Yılmayacağız, mücadeleye devam edeceğiz.

SİLİVRİ DEMOKRASİ MÜZESİ OLACAK Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin: Gazetecilerin haber yaptıkları ve yayınladıkları için cezalandırılmaları, hapse atılmaları ‘akıl tutulmasıdır.’ Silivri Hapishanesi şimdi de Dündar ve Gül’ü konuk ediyor. Silivri elbet bir gün demokrasi müzesi olacaktır.

TGK: ADALET SAĞLANMALI Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanı Nuri Kolaylı: Basın, her anlamda özgür olmalıdır. Basının özgür olmadığı bir ülkede demokrasi ve insan haklarından söz edilemez.

TSYD: HABER HAPSEDİLEMEZ Türkiye Spor Yazarları Derneği: Basına ve demokrasiye indirilmiş bir darbedir. Bugün gazetecileri hapsedenler iyi bilmeliler ki haber asla hapsedilemez.

İHD: HUKUKİ GÜVENLİK YOK İnsan Hakları Derneği: Türkiye’de savcı ve yargıçlar bakımından da yurttaşlar bakımından da hukuki güvenlikten söz etmek mümkün değildir. İfade özgürlüğü tutuklanamaz, hapsedilemez.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KALMADI Medya Etik Konseyi Başkanı Halit Esendir: Ülkemizde basın özgürlüğünün kalmadığının göstergesi. Basına yönelik her türlü hukuksuzluk, fütursuzca ve aleni olarak yapılır hale geldi. Yargılanan gazetecilik mesleğidir.

DİSK BASIN-İŞ: SUÇLULUK TELAŞI Bunun olacağı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından belliydi. İlginçtir ki “asılsız haber yapmak”la değil devletin gizli bilgilerini yayınlamakla suçlandılar. Bir suç nasıl “devlet sırrı” olabilir? Bu aslında suçu örtbas etme telaşıdır.

SİLİVRİ CEZAEVİ TOPLAMA KAMPI OLDU Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı: ‘Basın özgürlüğü tehdit altındadır’ aşamasını çoktan geçmiş durumdayız. İktidara biat etmeyen gazetecilerin tutuklandığı bir ülkede yaşıyoruz. Başta Mehmet Baransu, Hidayet Karaca, Gültekin Avcı olmak üzere pek çok ‘tutuklu gazeteciler’ kervanına Dündar ve Gül de katılmıştır. Silivri artık gazeteciler için toplama kampına dönüşmüştür. BASKI 

AYRIMLARI KALDIRDI Zaman gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdulhamit Bilici: İlk defa bu baskılar sayesinde Türkiye’de sağ, sol ayrımları kalktı. Cumhuriyet Gazetesi’yle görüşlerimiz arasında fark olabilir. Bu görüş ayrılıklarımız demokrasiyi, medya özgürlüğünü, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü savunmama asla engel değil.

GAZETECİLİK TUTUKLANDI Türkiye Gazeteciler Federasyonu: Bu kararla tutuklanan aslında gazetecilik mesleği olmuştur. Türkiye’nin itibarı zedelendi. Bu önyargılı bir öç alma yaklaşımı ve peşin peşin cezalandırma yaptırımıdır. İfade özgürlüğü acımasız bir darbe daha almıştı.