Köpeklerin havlaması bulutlara zarar verir mi?

Ölenleri, ardından hayır ile yad etmek, İslam öğretisinin temel esaslarından olmasına rağmen, 'Paralel Yapının' lejyonerleri, Hasan Karakaya'nın ölümüne bir zil takıp oynamadıkları kalmış.

  • 915

(HABER PLATOSU) (CEMAL İNCESOYLUER)

Gazeteci yazar Hasan Karakaya, son umresini yapmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın heyetinde Kabe’nin içinde iki rekat şükür namazı kılmak da nasip olmuş, muazzez peygamber Hazreti Muhammed Aleyhisselam’ın mübarek Ravza-ı Mutahharasında teheccüd namazını da eda ettikten sonra, otelinde tertemiz ruhunu teslim etmiştir. 

İmreneceğimiz, gıpta edeceğimiz bir ölüm takdir edilmiş. 

(...)

 

Cesurdu. Gözü karaydı. 

Cüssesiyle cesareti arasında bir ilinti kurmanız mümkün değildi. 

Sorgulandı, yargılandı, zindanlara konuk edildi. 

Ama hiçbir zaman “Haksızlık karşısında susan şeytan” olmadı. 

Sadece ülkemizin coğrafyası değil, bütün İslam coğrafyasının değerli bir kaybıdır, Hasan Karakaya…

58 yıllık ömrüne baktığınızda, 40 yıllık kamil bir mücadeleyi görürsünüz. 

Dile kolay sapmadan, savrulmadan, dimdik ve cesur bir duruştur bu. 

Varsın, Karakaya’nın imrenilecek ölümüne sevinsinler. 

Varsın, "keskin bir kılıçtan kurtulduk" diye zil takıp oynasınlar. 

Varsın, münafık güruh ile müşrik cephe Karakaya’nın kutlu ölümünde buluşup, ellerini ovuşturup dursunlar. 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme