Lazer Şovu

BMW lazer farları ilk kez i8'de kullandıktan sonra şimdi de ikinci adıma geçiyor: Yeni 7 Serisi'nde LED ve lazer kombinasyonundan oluşan hibrit far sistemi görev yapıyor.

  • 1750

BMW'de bir sonraki ışık devrimi artık başladı. Xenon farlardan LED farlara geçişle yaşanan inovasyon adımından sonra şimdi de sırada lazer farlar var.

Sırayı hatırlayalım: Halojen ve xenon farlar BMW'nin aydınlatma mühendisleri için artık geçmişte kalan teknolojiler. Dünyanın seri üretim xenon farlı ilk otomobilini 1992 yılında dönemin 7 Serisi ile üreten BMW, far konusunda öncü markalardan biri. Münihli markanın aydınlatmadaki yeni standardını LED farlar oluşturmaya başladı. LED'ler sadece 15 ile 25 Watt arasında değişen enerji tüketimleriyle xenonlara göre yaklaşık yüzde 40 daha tasarrufl u. Bununla birlikte yolu daha geniş, parlak, beyaz ve dengeli bir biçimde aydınlatabiliyor. LED'lerin sağladığı bu avantajlar sayesinde sürücüler karanlıkta daha az yorucu bir sürüş gerçekleştirebiliyor. Daha fazla konfor ve güvenlik için LED farların kompakt yapısıyla kolayca kombine edilebilen, göz almayan uzun far asistanı gibi, ışık yönetim sistemleri kullanılabiliyor. Uzun far asistanında, aracın ön camında bulunan bir kamera sayesinde karşı yönden gelen ve aracın önünde aynı yönde hareket eden diğer araçlar tanınıyor. Sistem, kameranın elde ettiği görüntüye göre ışık demetini ayarlayarak karşı yöndeki veya aracın önündeki diğer taşıtların rahatsız edilmemesini, ancak aynı zamanda da sürüş istikametinin en ideal biçimde aydınlatılmasını sağlıyor. Bu sayede sürücünün görüş açısı ve mesafesi çok daha iyi bir hale geliyor.

BMW'de araç aydınlatmasından sorumlu isim olan Christian Amann, geleceğin lazer farlarda olduğunu söylerken çalışma prensibini de açıklıyor: Özel diyotların yaydığı mavi ve hedefl enmiş lazer ışınları küçük ve sarı bir fosfor bloğundan geçerek beyaz ve kullanılabilir bir ışık haline getirilir. Bu prensip ve gerekli mavi diyotlar 2009 yılında Japon bilim insanı Prof. Dr. Shuji Nakamura tarafından bulundu. Bu buluş Nakamura'ya 2014 yılında fizik alanında Nobel Ödülü'nü kazandırdı. BMW mühendisleri buluşun potansiyelinin farkına vardıktan sonra pratikte nasıl bir kullanıma gidilebileceği konusunda çalışmalar yürüttüler. 2011 yılında lazer farlı ilk prototipler ortaya çıkarken, 2014'te de lazer farlı ilk otomobil olan BMW i8 yollarla buluştu.

Çok parlak bir aydınlık verebilen noktasal ışık kaynağının kullanıldığı sistemlerin avantajları arasında kompakt boyutlar ve verimlilik de önemli bir paya sahip. Lazer far sisteminin kapladığı alan ve sahip olduğu kütle çok küçük olmasına karşın sunduğu aydınlatma menzili çok yüksek seviyelerde. Lazer diyotları LED'lere göre yaklaşık 100 kat daha küçük boyutlu. Ancak aydınlatma menzilleri tezat bir şekilde yaklaşık 2 kat daha fazla. Bu açıdan bakıldığında özellikle kısa farlar için lazer aydınlatma çok daha doğru bir tercih haline geliyor.

Yakın gelecekte, yolun en ideal şekilde aydınlatılması için tercih edilecek far tipi farklı teknolojilerin bir kombinasyonu olacak. BMW yeni 7 Serisi'nde ilk kez LED ve lazer aydınlatmayı kombine eden hibrit bir far sistemine yer veriyor. Hibrit, yani melez farlar, karşı yönden akan trafiğe yön değiştirme, kısma ve açıp-kapama şeklinde tepkiler veriyor. BMW'nin sisteminde ışık demetleri ya birbirinden ayrılıyor ya da aşağı doğru hareket ediyor. Ve bu da Audi'nin "Matrix Beam" farlarından farklı olarak ışık gücünün azalmasını gerektirmiyor. BMW hibrit far teknolojisinde aydınlatma kontrolü bir mekanizma ile gerçekleştirildiği için aşınma riski ortaya çıkabilir. Christian Amann, son 20 yıldaki tecrübelerine baktıklarında korkulduğu gibi standart dışı bir arıza riskiyle karşılaşmadıklarını ve bu yüzden de iyi çalışan bu mekanizmayı değiştirmeye gerek olmadığını söylüyor. Hibrit far sisteminden çıkan ışık demetinin biraz titreşimli görünmesi alışkanlık gerektiriyor. Yeni 7 Serisi aynı zamanda trafik işaretlerindeki yansımaların önüne geçen bir aydınlatma sisteminin kullanıldığı ilk otomobil olma özelliğine de sahip. Bu sayede sürüş boyunca uzun farlarla yol almak mümkün oluyor.

Peki, farların geleceği nasıl görünüyor? Christian Amann'a göre LED'ler önümüzdeki iki yılda verimlilik sınırlarına ulaşacak. Lazerdiyotlar ise şimdilik sınırsız görünüyor. Lazerdiyotlar, mikro ayna başına 1000 noktadan oluşan ışık piksellerini yol yüzeyine aktarabilme potansiyeline sahip. "Light Scanning" adı verilen metodda, yüksek frekanslı bir hızda hareket eden ışık ışını yol yüzeyini beyaz bir ışık halısı gibi kaplıyor. Bu teknoloji sayesinde navigasyon sisteminin yönlendirmelerini doğrudan yol yüzeyine yansıtmak da mümkün olabilecek.

LAZER HALI

Kapı eşiğinin altında yer alan fındık büyüklüğündeki mikro optik modülden çıkan dijital projeksiyon, şaşırtıcı derecede parlak ve aynı zamanda da çok seçkin görünen bir biniş aydınlatması ortaya çıkartıyor.

Yazı: Eray Özgürwww.haberplatosu.com

Bakmadan Geçme