Reel sektör moral ve motivasyonunu bozmuyor

Ekonomik Güven Endeksi Eylül ayı rakamlarının açıklanmasının ardından değerlendirmede bulunan TOBB Dayanaklı Tüketim Malları Sektörü Meclis Başkan Vekili ve Termikel AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya; “ Her ne kadar bu kadar büyük bir fark olacağını beklemiyor olsak da açıklanan veriler mevcut konjektörde beklediğimiz rakamlardı. Dolayısıyla bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Reel sektör olarak biz moral ve motivasyonumuzu bozmadan çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Çünkü hem Türkiye’ye hem de kendimize güveniyoruz ” dedi.

-Dünyada yaşanan ekonomik ve siyasi kriz bizi de etkiliyor…

Açıklanan verilerin, ulusal ve uluslararası çok sayıda etken sebebiyle ülke ekonomisinin geleceğine ilişkin hissedilen karamsarlığın göstergesi olduğunu söyleyen Kaya, şunları kaydetti:

 “Uluslararası konjektörden kaynaklanan, küresel ölçekte ekonomik ve siyasi olumsuzlukların yoğun olarak yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Bu olayların önemli bir kısmı ise Suriye, Irak, Ukrayna, Yunanistan gibi yakın coğrafyamızdaki bölgede yaşanıyor. 160 milyar dolar ihracatı ile Dünya ile entegre olmuş bir ülke olarak, kendi dinamiklerimiz dışında yaşanan bu gelişmelerden etkilenmeme gibi bir şansımız yok. Tüm Dünya’yı olduğu gibi bizi de olumsuz etkileyen bu konjektörün üzerine bir de 7 Haziran seçimleriyle ortaya çıkan ve halen sonuçlanmayan siyasi belirsizliğin neden olduğu istikrarsızlık ve yeniden başlayan terör, Türkiye’yi diğer ülkelere göre çok daha fazla etkiledi. Zaten bu etkiyi rakamsal olarak ihracattan istihdama kadar birçok alanda bir süredir görüyorduk. Dolayısıyla bu kadar olumsuzluk içerisinde açıklanan rakamlar bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Ama reel sektör olarak biz Türkiye’ye ve insanımıza güveniyoruz. Şartlar az bile olsa düzeldiğinde iyiye gidişin çok daha hızlı olacağına inanıyoruz.” 

-En büyük görev siyasi mekanizmalara düşüyor…

1 Kasım’da yapılacak olan seçimlerin önemine de vurgu yapan Kaya şu değerlendirmelerde bulundu:

 “Türkiye 1 ay sonra önemli bir dönemeçten daha geçecek. Muhakkak her seçim kendi şartları içerisinde önemlidir ama 1 Kasım’da yapılacak olan erken genel seçimin ayrı bir yeri olduğunu düşünüyorum. İnanıyorum ki Millet, göstereceği feraset ile yaşanan belirsizlik ve istikrarsızlığı ortadan kaldıracak bir tercihte bulunacaktır. Bu noktada ise demokratik yaşamın olmazsa olmazları olan siyasi mekanizmalara önemli görevler düşüyor. Türkiye, hem terörle hem de yakın coğrafyasında yaşanan siyasi krizlerle mücadele edebilecek devlet geleneğine ve aklına sahip. Bu sebeple bugünlere değil gelecek 50 yıla dair ekonomik projelerini duymak istiyoruz. Gerçekleşebilir ve Türkiye’yi küresel aktör, bölgesel güç yapabilecek ekonomik gelişmeyi sağlayacak vaatlerini görmek istiyoruz. Ülkemizde yaşanan birçok sorun iş ve aş sağlanırsa kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Bu noktada ise elini değil gövdesini taşın altına koyarak büyük ve güçlü Türkiye’nin geleceğine yatırım yapan reel sektör temsilcileri olarak bizler, moralimizi ve motivasyonumuzu bozmadan elimizden geleni yapmaya söz veriyoruz. ”