Vatandaşın önüne nasıl çıkacaksın?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi (PM) toplantısının açılışında konuştu. 

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli'yi eleştirdi.

CHP lideri, Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine hükümet kurma görevi vermemesini eleştirdi:

"Biz birbirimizi öldürerek bu ülkeye hizmet edemeyiz, bunları aşmak zorundayız. Toplumsal barışı da biz sağlarız, onlar yapamazlar. Biz samimiyiz, verilemeyecek hesabımız yok. Ülkemizin birliği içinde, şanlı bayrağımızın altında çözeriz. Sivil darbeyle karşı karşıyayız."

DAVUTOĞLU'NA TEPKİ

Hükümet kurmak için görüşmeler yaptığı Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu da eleştiren Kılıçdaroğlu, “Eğer bir koalisyon olsaydı içerde ve dışarda saygın bir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olacaktı, bunlar olmadı. Doğru bir başbakan var, doğru başbakanlık koltuğunda da oturuyor. Ama üzülerek söyleyeyim, etkisiz eleman. Boynunda davuluyla geziyor, tokmak başka yerlerde. Türkiye bu tabloyu hak etmiyor” dedi.

MHP'YE TEPKİ

Kılıçdaroğlu, 7 Haziran'da ortaya çıkan seçim tablosunu en iyi okuyan parti olduklarını söyleyerek MHP'yi eleştirdi:

“Milli iradeye saygı duyan tek ama tek partiyiz. Ortaya çıkan tabloyu hiçbir zaman eleştirmedik. Biz yüzde 60'lık blok, oturup ayrı bir blok kursun çağrımızı yaptık. Bu çağrılarımıza, bütün çağrılarımıza olduğu gibi, MHP ‘hayır’ dedi. Şunu merak ediyorum; Her şeye hayır diyen bir siyasal parti vatandaşın önüne nasıl çıkacak? Her şeye hayır; evet dediği hiçbir şey yok. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne olağanüstü bir moral avantajı sağladı. Siz uyuşamıyorsunuz bana mahkûmsunuz demeye başladı.”

Kemal Kılıçdaroğlu, "Ülkenin içine sürüklendiği kaos ortamının nedenlerine değinen Genel Başkan Kılıçdaroğlu vatandaşlara seslenerek; "Türkiye’de şu anda hukuk yok, demokrasi askıya alınmış, Anayasa çalışmıyor.Kaosu yarattım, göz yaşını yarattım, analar ağlıyor bana tekrar oy vereceksin. Vermezsen seni daha da perişan ederim. Geldiğimiz nokta budur" dedi. 

CHP lideri Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Değerli arkadaşlarım, öyle acı tablolar var ki, açıkça itiraf ediyorlar, kaosu neden yarattıklarını itiraf ediyorlar. Eğer diyorlar siz Cumhurbaşkanı değil de Başkan seçseydiniz bu kaos olmazdı. Olacak şey mi arkadaşlar bu? Önümüzdeki seçimler bir dayatma seçimidir. Senin iradene güvenmiyorum, verdiğin oya da güvenmiyorum. Kaosu yarattım, gözyaşını yarattım, analar ağlıyor bana tekrar oy vereceksin. Vermezsen seni daha da perişan ederim. Geldiğimiz nokta budur. 

Buradan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. İyi düşünsün herkes. Hepimizin düşünmeye sadece hakkı değil görevi de var. Düşünme görevi de var. Türkiye’de hukuk yok şu anda, demokrasi askıya alınmış şu anda, anayasa çalışmıyor şu anda. Bir sivil darbeyle karşı karşıyayız. Teamüller hiç çalışmıyor. Beştepe’nin yolunu bulamayan diyor, ben ona yetki vermem diyor, görev vermem diyor. Senin yolunu bulduğun gibi biz yolumuzu bulmayız. Senin paraları nasıl sıfırladığını biz çok iyi biliyoruz. Biz namuslu insanlarız, biz ahlaklı insanlarız, biz senin gibi değiliz. Ahlak yoksunu hele hele hiç değiliz. Kul hakkı yemek hele hele bizim kitabımızda yoktur. Herkese saygılıyız biz. Devletin teamüllerini, anayasasını ayaklar altına almaya kimsenin hakkı yoktur. Bir mağduriyet edebiyatı da yapmıyoruz biz. Onlar gibi değiliz biz. Biz hakkımız olanı istiyoruz. Hakkımız olanı. Vermiyorlarsa sevgili yurttaşım sana havale ediyorum. Sen verdireceksin. Biz kavgadan yana değiliz. Çözeceksek sorunu el birliğiyle çözeceğiz. Demokrasi içinde çözeceğiz. 

Değerli arkadaşlarım, 

-Eğer bir koalisyon olsaydı; bu bayramda, önümüzdeki bayramda emekliler birer maaş ikramiyelerini alacaklardı. 

-Eğer bir koalisyon olsaydı asgari ücret 1500 lira olacaktı. 

-Eğer bir koalisyon olsaydı çiftçinin kullandığı mazot 1,5 lira olacaktı. 

-Eğer bir koalisyon olsaydı taşeron denen belaya son verilecekti. Bütün taşeron işçilerinin kadroları olacaktı. 

-Eğer bir koalisyon olsaydı Türkiye Ortadoğu bataklığından çıkacaktı. 

-Eğer bir koalisyon olsaydı içerde ve dışarıda saygın bir Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olacaktı. 

Bunlar olmadı. Diyecek ki vatandaşlarımız bu ülkede bir Başbakan var. Sayın Davutoğlu var, Başbakanlık koltuğunda oturuyor. Doğru bir başbakan var, doğru başbakanlık koltuğunda da oturuyor. Ama üzülerek söyleyeyim etkisiz eleman. Boynunda davuluyla geziyor tokmak başka yerlerde. Türkiye bu tabloyu hak etmiyor değerli arkadaşlarım. 

Hepinize teşekkür ediyorum değerli arkadaşlarım."