Aydın Keskin

EYVAH GENÇLİĞİM! BEN ASLINDA JAZZ SEVERİM.

Aydın Keskin

  • 1688

Tüm ülke basının 3. sayfalarına her gün yakın aralıklarla basına akseden olaylara bakın ve düşünün.

Bir insan olarak nerden nereye geldik ve ne oluyor  bizim memlekete diyoruz.. 

 

Seçim ve Siyasetin bu aralar tavan yaptığı dönemde bilmem fırsat bulabiliyor muyuz..

 

Acaba siyaset kurumu sorun çözmek için var ise,gazetelerin 3. Sayfada ki konularını da  değinmeli, bir şeyler yapmalı-söylemeli  diye düşünmek lazım derim..

 

Çanakkale Ruhunun Gençliği kalabalık salon toplantılarında çok hoş ve duygulu oluyor ama sokaklar öyle değil ne yazık ki!!

 

Buyurun birkaç yaşanan hadiseye beraber  göz atalım;

Kamera şakası programı hazırlayan bir arkadaşın şaklabanlık olsun diye silinmesi kolay püskürtme boyayla arabasını boyadığı adamdan yediği meydan dayağı,

 

Diğeri,imamın birinin öğrencisi ile yaşadığı yasak aşk hadisesi..
Geçtiğimiz yıllarda meydana gelen öğrenci cinayetleri, Uyuşturucu kullanan gençler ve yakalananların halleri,vesaire….

 

Kiminle karşılaşırsak eş dost olarak, ilk önce; “ne oluyor memlekete böyle” diye sormadan geçemiyoruz.
Olay ülke genelinin  terör gibi meselesi desek de es geçiyoruz..

 

Bu noktalara gelişimizin sebeplerini siz ister,;

Kurtlar Vadisi’nin şiddeti öne alan kahramanlarının gençlerimizde bıraktığı kötü imaj, ister Eğitim sisteminin eğitim ve sosyal alanda yaptığı tahribatların sonucu, isterse daha başka şeylere dayandırın ama ülke olarak öyle korkunç bir gerçekle yüz yüzeyiz ki yarın bu ülkenin gençliği ile   nereye varır bilinmez diyoruz.

 

Ne var ki meselenin sosyolojik, psikolojik, ekonomik ve belki de dini boyutlarını ortaya koyacak çalışmaları yapmaları gerekenler ne bekliyorlar merak ediyorum.

 

Eğitim psikolojisi diye bir kavram var ama bu konu ile ilgilenenlere de sorsak, alacağımız cevapların şimdiye kadar aldıklarımızdan farklı olacağını zannetmiyorum..


Ülkeyi ilgilendiren çerçevesiyle sosyal şiddet, eski MİT Müsteşarının veciz sözleriyle şu şekilde anlamlandırılmıştı; “ Bu televoleler adamı komünist yapar”. Evet bu televoleler adamı komünist yapamasa bile katil yapabiliyor demek ki…
Ülke merkezli düşünmek durumundayız.. 
İktidarından Muhalefetine bakılmaksızın milli bir refleks ve şuur bulmalıyız..
Ben, geciktirilmeden bir komisyon kurulması gerekliliğine inanıyorum... 
Milli Eğitim’den, Emniyet’ten, yerel yönetimlerden, sosyolog ve psikologlardan ve belki de müftülükten konunun uzmanlarının bir araya gelerek “Şiddetin” sebeplerini, alınabilecek önlemleri etraflıca araştırarak bizimle paylaşacak olan bir komisyon… 
Siz bu komisyon üyelerini daha da zenginleştirebilirsiniz…Üniversite, basın, sivil toplum vesaire gibi..
Yapılması gereken çok şey var… Ne ki bu yapılması gerekenler “silahı bırak, kaleme sarıl” gibi palyatif bir takım kampanyalar ile sınırlı kalacaksa topu taca attık demektir... 

 

Dilekçe yazmasını bilemeyen üniversite mezunlarının olduğu bir ülkede kaleme sarılıp ne yapacağız ki..

 

Arabesk sanatçılar bile artık şarkı sözlerinde usul erkan ararken...!

 

Yazarın Diğer Yazıları