Cemal İncesoyluer

BM, BM olalı böyle hakaret görmedi!

Cemal İncesoyluer

  • 1489

Birleşmiş Milletlerin (BM) 71. Genel Kurulunda tarihi bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deyim yerindeyse ülke temsilcilerini renkten renge soktu.

 

Tabi en çok da, o 5 büyükler… Erdoğan, “Dünya beşten büyük” sözünü tekrarlayarak, 15 Temmuz darbe girişiminden tutun da; Suriyeli göçmen sorununa, BM’nin insani sorunlar karşısında yetersiz kalışına, BM’nin imtiyazlı beş daimi üye sisteminin yanlışlığına kadar, genel kurulda verdi veriştirdi. Özellikle daimi beş üyenin temsilcileri, Erdoğan’ın hakaret gibi sözlerinde şok yaşadılar.

 

Darbe girişiminin aynı zamanda dünya demokrasisine de yapıldığını ifade eden Erdoğan, FETÖ'nün BM Genel Kurulu'ndaki ülkelerin büyük bir bölümü için de tehdit olduğunu ifade etti. 

 

Bu ülkelere gerekli önlemleri "süratle" almaları çağrısında bulunan Erdoğan, "Bizim yaşadığımız tecrübeyle sabittir ki FETÖ ile bu aşamada mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir" uyarısını yaptı. Erdoğan, Suriye'de yaşanılan krizi üzerinden uluslararası toplumu eleştirdi. "Uluslararası toplum, Suriye'deki insani değerler sınavında sınıfta kaldı" diyen Erdoğan, Türkiye'nin mültecilere yardım etmeyi sürdüreceğini belirtti.

 

Cumhurbaşkanının BM’de yaptığı konuşma, aslında BM’deki 193 üye ülkenin kahir ekseriyetinin duygu ve düşüncelerini yansıtıyordu. BM’nin imtiyazlı 5 daimi ülke, yıllardan bu yana zulme, insanlık onurunun zedelenmesine ve ülkelerde çıkarılan kaosun ardından yeni sınırlar ihdas etme, soykırımları karşısında suskunluk içerisinde bulunma, en önemlisi Irak gibi ülkeleri haritadan silmek gibi günahları sırtlarında taşıyorlar.

 

BM’deki konuşmanın birkaç can alıcı cümleleri vardır ki, bunlardan birside Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine, “Burada konuşma yapabilmemi asil milletime borçluyum. Çünkü, 15 Temmuz darbe girişimi canlarıyla ödeyerek akamete uğrattılar. Aksi takdirde, bu konuşmam mümkün olmayacaktı” şeklinde başlamasıydı.

 

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)nün 170 ülkede konuşlandığına dikkat çeken Erdoğan, bu terör örgütünün bulunduğu ülkelerde sorun yaşayacağı uyarısında bulundu. FETÖ’ye ayrı bir başlık açan Erdoğan, bu örgütün liderinin tutuklanarak, Türkiye’ye teslim edilmesini bir kez daha tekrarladı.

 

"MİLLETİMLE GURUR DUYUYORUM"

Erdoğan, “Terör örgütleri çeşitli yöntemlere başvurabiliyor. Türkiye olarak 15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütünün başlattığı hain darbe girişimine maruz kaldık. FETÖ 241 vatandaşımızı şehit etti, 2 bin 194 vatandaşımızı yaraladı. TBMM binası, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve emniyet birimleri savaş uçaklarıyla bombalandı. Tanklar sokakları, insanları ezip geçti. Helikopterlerden, askeri araçlardan sivillerin üzerine ateş açıldı. Bu darbe girişimi milletimizin demokrasisine, hükümetine özgürlüklerine, geleceğine ve anayasal düzenine kahramanca sahip çıkmasıyla bertaraf edildi. Bu bakımdan milletimle iftihar ediyorum, demokrasisine sahip çıktığı için iftihar ediyorum ve 29 gün, gece sabahlara kadar demokrasi nöbetleri tuttukları için iftihar ediyorum. Hain darbe teşebbüsünü canını hiçe sayarak bedenini tankların önüne siper ederek engelleyen milletimle iftihar ediyorum” ifadelerini kullandı.

 

"DÜNYA DEMOKRASİSİNE DE DARBE"

Cumhurbaşkanı BM’deki konuşmasında şunları da söyledi: “Şayet bugün karşınızda bulunuyorsam milletimizin işte bu cesur ve asil duruşu sayesindedir. Unutulmasın ki Türkiye'deki darbe girişimi aynı zamanda dünya demokrasisine de yapıldı. Milletimiz o gece darbe heveslilerine tarihi bir ders verirken demokrasiye inanan tüm halklar için de ilham kaynağı oldu. Bu yeni nesil terör örgütü sadece Türkiye'nin değil varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdididir. Diğer bir deyişle bugün bu genel kurulda temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehdidi altındadır. Bu örgüt Türkiye'nin ötesinde tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin bir zihni sapkınlık içindedir. FETÖ ile bu aşamada mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir. Örgütün temel stratejisi eğitim, diyalog, hoşgörü, sivil toplum kuruluşu kisvesi altında devlet kurumlarına sızmak, toplumu etkilemek, ekonomik kaynaklara hakim olmaktır. Bu kürsüden tüm dostlarımıza kendi güvenlikleri için, ülkelerinin geleceği için Fetullahçı Terör Örgütü'ne karşı gerekli önlemleri süratle almaları çağrısında bulunuyorum.”

 

Reis’in BM’deki bu konuşması, tarihe not düşürdü. Birincisi bu, ikincisi ise, BM tarihinde ilk defa 193 ülkenin imtiyazlı ülkelerine ciddi eleştiri getiren cümleler kurdu. Bu konuşmayı yorumlayan kimi yazar-çizer takımı, diplomatik ve politik bir dil olmadığını pür-telaş söylenip durdular. Bencede öyleydi, tam manasıyla apolitik bir dil kullandı Reis, yerseniz… Yemezseniz, gargara yapacaksınız!

 

Artık Türkiye, IMF ve AB kapılarında bekleyen, hatta bu kuruluşlar tarafından terbiye edilen bir ülke değil. Bunu dünya anlamakta güçlük çekiyor çekmesine de, bizim tatlısu aydınları neden hazımsızlık problemi yaşıyor, anlamış değilim.

 

Reis, BM’deki konuşmasıyla hem muhataplarına iyi bir ders verdi, hem de tahrirat katibi kıvamındaki monşerlere, elitlere, aristokrat kazıntılarına ve kaşanelerinden ahkam kesenlere…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları