Sistematik beddua seansları…

Tokat Haber Gazetesinin manşetinde yer alan Haber Editörü Murat Onur imzalı ilginç haber; aslında Fetullahçı Terör Örgütünün elebaşısının “beddua seansları” bütün illerde sistematik olarak yapıldığı gerçeğini ortaya koydu. Ki haberde, “Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalarda alınan ifadelerde çarpıcı detaylar ortaya çıkıyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan emniyet mensuplarının ifadelerinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümet aleyhinde beddua seansları düzenlendiği hatta bu beddua seanslarının 17-25 Aralık süreci sonrası başladığı ortaya çıktı” bilgisine yer verildi. Murat Onur’un haberinde ilginç detaylar var. Mesela, FETÖ soruşturması kapsamında Tokat'ta gözaltına alınan emniyet mensuplarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümet aleyhinde beddua seansları düzenlenip düzenlenmediği soruluyor ve alınan cevaplar ise şu şekilde oluyor: "Evet genellikle sabah namazından sonra 'Hizbul nasır' denilen bir duayı okuyorduk. Bu duada beddualar da bulunmakta idi. Bunları Cumhurbaşkanı ve Hükümete yönelik okuyorduk. 15 Temmuz'a kadar bu şekilde okunduğunu biliyordum. 17-25 Aralık'tan sonra başladığını biliyorum. Yoğun bir şekilde okunarak devam etti. Teheccüde de kalıp okunuyordu. Ayrıca 'Hacet Duası' da okunuyordu. Bu duanın okunma sebebi ise Fethullah Gülen cemaatinin hükümete karşı galip olması için okunuyordu." İyi mi? Şeytan-ül Kebir Fetullah Pensilvani, salt herkül.org’ta değil, bütün birimlerin imamlarına, evlere, yurtlara, rütbeli-rütbesiz kurumlardaki müridlerine talimat vererek, “Tez elden beddua seansları kurula, Fetullah Pensilvani’nin ruhaniyeti çağrıla, beraberinde şeytandan himmet istene, ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere, Türkiye’nin bizden olmayan herkese lanet okunup, beddua edile” demiş olmalı… Murat Onur, aslında bedduanın metnine de ulaşmış ama, yukarıya aldığım kısmı gözden kaçırmış. Yine de o beddua seansının metninden bir paragraf okuyalım: "Allahım! "Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd" hakkı için, düşmanlık besleyenlerin art niyetlerinden bizi muhafaza buyur. Onları gerisin geriye döndür. Hepsi Senin sevdiklerine feda olsun. Gazabını acilen onlara musallat eyle. Allahım, birliklerini boz. Allahım, topluluklarını parça parça et. Allahım, kılıçlarını körelt (mühimmatlarını kullanılamaz hale getir) ve sayılarını azalt. Allahım, başlarına musibet yağdır. Allahım, üzerlerine azabını gönder.” Nedir bu şimdi muhterem? Siz FETÖ ve elebaşının Allah’a, Peygambere, Kur’ana ez cümle İslam’a inandığınızı mı sanıyorsunuz? Hala öyle sananlar varsa, Diyanetin yeni çalışmasına bir göz atsın. Şeytan-ül Kebir’in alenen şirk olan sözlerinden tek bir kelimesini biz söylesek; hem kafir, hem münafık, hem de müşrik damgası yeriz. Ki, gerçekten de bu küfür lafızları insanı bu üç şeyden birisi yapar. Tokat Cumhuriyet Başsavcılığımız, FETÖ soruşturma kapsamında öyle bir mahrem bilgilere ulaşmış ki, bütün Türkiye’nin yargı kurumlarına örnek teşkil ediyor. FETÖ’nün başının beddualarını alenen ve açık olarak biliyoruz. Bir zamanlar sürüsüne bereket televizyon ve gazeteleriyle bu bedduaları naklen yayınlıyordu. Bilmediğimiz, meğer bu beddua seansları için birimlere, imamlara, müritlere hem beddua metni gönderilmiş, hem de talimatlar iletilmiş. Bu sistematik beddua talimatı; tipik bir şizofren, çılgın, manyak ve delirmiş bir insanın yapacağı bir eylemdir. Orta düzey bir akıl sahibinin bile böyle bir işi aklına getirmez. Ama kimden bahsediyoruz? 241 insanı şehit eden, 2 bin küsur insanımızı yaralayan, çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek demeden, helikopter ve F16’larla halkına ateş açan, tank süren, namlu doğrultan, tetik düşüren bir Şeytan-ül Kebir Fetullah Pensilvani’den söz ediyoruz… Yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır değil mi? Bunca kehanetler yayması, bu kehanetlerinde hemen hepsinin çökmesinden mütevellit delirmesi, zaten aklı kendisine yar değilken tamamen cozutması normal dostlar. Şimdi 2.Darbe geliyor diye bu millete korku salmaya çalışıyor. Belki darbe değil de, ikinci dalga geliyor olamaz mı? Yani, bu örgütün 6 ve 7.katındakiler her nereye saklandılarsa, inlerinde bulup, kulaklarından tutup kodese tıkma dalgası… Sanki bu akla daha yakın gibi.