Dr. Vehbi Kara

Silahlı Kuvvetlerdeki Fetullahçı Yapılanma

Dr. Vehbi Kara

  • 591

 

“15 Temmuz Kahramanı” olarak tanınan fakat itirafçı olan FETÖ örgütüne mensup bir yüzbaşıdan sonra başka subaylarda itirafçı oldular. Umarım bunun arkası gelir ve bu dehşetli din yıkıcısı örgüt ortadan kaldırılır.

Etkin pişmanlık yasasından yararlanarak itirafçı olan bu subaylar ister istemez darbeden tam 6 ay önce biri ulusal diğeri yerel bir gazetede ve çeşitli haber sitelerinde yayınlanan yazılarımı hatıra getirdi. Darbeden aylar önce hatta bir yıldan fazla bir müddetle FETÖ örgütünün darbe yapacağını haber verip hükümeti ikaz etmiştim. Fakat ne yazık ki gerekli tedbirler alınmadı.

İşin kötüsü bir devlet yetkilisi çıkıp da “Yahu Allah senden razı olsun. Sen bizi zamanında ikaz ettin, tedbir almamızı söyledin” diye konuşmadı. Adeta sağır dilsiz ve kör gibi davranıldı. Halbuki bu yazılar bir gazetecilik başarısı ve çok değerli öngörülerdi. Gereği yapılsaydı 250 şehit ve 2000’e yakın yaralımız olmayabilirdi.

“Kamikaze Fetullahçı Darbe”  yazısı ile yine darbeden beş buçuk ay önce ABD’nin Feto’ya darbe yaptıracağını, bunun başarısız olacağını fakat ülkemizin çok sıkıntılı bir döneme gireceğini de yazmış o tarihteki Başbakan Davudoğlu’nu ikaz etmiştim. İlginçtir bu yazıda 27 Mayıs 1960 darbesini haber veren Samet Kuşçu’dan örnek vererek bu işin şakası olmadığını ve ikazlarımın dikkate alınması gerektiğini Menderes örneğinden hareketle söylemiştim.

Bunların hiçbiri hükümet üyeleri ve Silahlı Kuvvetlerde olumlu bir tepkiye neden olmadı. Dalkavuk ve riyakar bir gazeteci olsa idim ödüllere boğulacağımdan hiç şüphem yoktur. Fakat bazen zülfü yâre dokunduğum için nedense hiçbir karşılık göremedim. Canları sağ olsun ben vazifemi yapıp neticesini Rabbimden beklerim. İnsanların teveccühü ve devletin desteğine ihtiyacım yoktur.

Şimdi bu yazılarımda dile getirdiğim üzere askeriyedeki Feto’cu yapılanmaya tekrar dikkat çekmek istiyorum. Zira bu yapılanma adeta buzdağının görünmeyen yüzü gibi çok derin ve büyüktür. Çok fazla emek ve gayrete ihtiyaç vardır. Öncelikle silahlı kuvvetlerdeki dini baskılara son verilmesi ve insanların FETÖ örgütü ve benzeri yapılanmalardan uzak durması için şarttır. Çünkü FETÖ örgütünün elindeki en büyük koz “dindar asker olursan hayatı sana zehir ederler, ordudan atılırsın, terfi edemezsin” gibi baskılardı. Bunlar ortadan kaldırıldığı takdirde FETÖ örgütü açıkta kalacaktır. İtirafçılar ve etkin pişmanlık yasasından yararlanmak isteyen birçok asker kendi ayağı ile gelip bu dehşetli örgütü deşifre edeceklerdir.

Kısaca yapılması gereken iş basittir. Yani bataklığı kurutmak gerekiyor. Eşi baş örtülüdür diyerek ordudan atılan askerlerden yararlanmamak açıkça söylüyorum akılsızlıktır. Ordu komutanları ve hükümet bu nedenle büyük vebal ve sorumluluk altındadır. Feto’cu ve faşist darbecilerin adeta “gözünün üstünde kaşın var” diyerek atılan binlerce askerden yararlanmak bunları öğretmen ve danışman olarak kullanmak şarttır.

40 Yıl boyunca özellikle silahlı kuvvetlere sızıp darbe yapmak için gününü bekleyen FETÖ örgütü zannedildiğinden de büyüktür. Çünkü en büyük yatırımı bu kuruma yapmış yıllarca darbeci mankurt yetiştirmek üzere çaba gösterilmiştir. Amerikalı darbecilerden de modern darbe usul ve taktiklerini öğrenen bu örgütü bertaraf etmenin başka bir yolu yoktur.

İşte bundan tam iki yıl önce yayınlanan, tek harfi dahi değiştirilmeden “Silahlı Kuvvetlerdeki Fetullahçı Yapılanma” yazısını tekrar yazarak; ders çıkarılmasını umut ediyorum. İsteyen şu linkten de okuyabilir. http://www.akasyam.com/silahli-kuvvetlerdeki-fetullahci-yapilanma-145230/

“Darbeciler tarafından bin yıl süreceği iddia edilen fakat on yılda sona eren 28 Şubat Sürecinin kahramanları şimdi yargılanıyorlar. O tarihlerde kibir ve enaniyetin zirvesini yakalamış olan bu generaller şimdi utanmadan yaptıkları post modern darbeyi ve söylediklerini inkâr ediyorlar. Fakat nafile bir uğraş zira yapılan bütün eylemler medya tarafından yazılıp çizilmiş hatta kitaplar halinde yayınlanmış durumda. Şimdi tek umutları Balyoz ve Ergenekon sanıkları gibi FETÖ kumpasına geldikleri palavrası.

Fetullah Terör Örgütünün yeraltına inmesi ve palazlanıp büyümesi 12 Eylül ve 28 Şubat darbecileri sayesinde olmuştur. Zira Fetullahçılar dindar insanlara baskı yapıldığı için yeraltına inmek zorunda kaldıklarını söyleyerek masum birçok insanı kandırmaya muvaffak olmuşlardır. Kısaca Fetullah Terör Örgütünün mimarı da yine darbecilerdir. Bu darbeci alçaklar; Fetullahçı ve Siyonist örgütlerle işbirliği yaparak Türk Silahlı Kuvvetlerinden on binlerce dindar askerin atılmasına sebep olmuşlardır. Sadece eşi başörtülü olduğu için ordudan atılan benim gibi binlerce insan var.

Yüksek Askeri Şura Kararlarının yargı denetimine alınması ile birlikte artık irtica suçlaması ile ordudan atılan asker yok. Anayasa değişikliğinin 12 Eylül 2010 yılında referanduma götürülmesi ile bu ahlaksız uygulama yürürlükten kaldırıldı. Lakin Fetullahçı ve din düşmanı bütün örgütler zaten amacına ulaşmıştır. Orduda 28 Şubat Süreci başta olmak üzere o kadar çok operasyon yaptılar ki namazını açıktan kılma cesareti kalan çok az sayıda asker kaldı. Bunun yerine her türlü gizliliğe önem veren hatta ibadetlerini yapmadığı gibi dindar insanlar hakkında atıp tutan binlerce zibidi türedi. Her fırsatta dini inançlara sövmeyi adet edinen bu insanlar hayasızlıklarını kendilerine teşne olan medya grupları vasıtası ile dillendirmeye devam ediyorlar.

Fetullah Gülen “başörtüsü füruattır” diyerek kendine bağlanmış olan müritlerini başörtülü olmaktan men etmiştir. Hatta emrini dinlemeyen askerleri örgütten kovmuş kendine has usullerle yaptırım uygulamıştır. Daha sonra Balyoz kumpası ile rakip olarak gördüğü kurmay subayları ordudan attırmış meydan kendisine kalmıştır. Şimdi sayıları yüzleri bulan Fetullahçı general ve amiral ordu saflarında yer almaktadır. Soru çalarak ve daha nice usulsüzlüklerle askeri okullara ve silahlı kuvvetler akademisine giren Fetullah Terör Örgütüne mensup subayların sayısı ise binleri bulmaktadır. Bunlar irticacı denilmesin diye her türlü gizliliği yapmaktan çekinmeyen, içki içen, tesettürlü hanımlarla evlenmeyen örgüt üyeleri fırsatını bulduğu anda darbe yapmaktan çekinmeyecek kadar haindir, alçaktır.

PKK’nın terör eylemlerini destekleyen FETÖ, buradan nasıl darbe fırsatı yakalayacak bilemiyorum. Lakin ülkenin karışması için elinden geleni ardına koymayacağı açıktır. Bu nedenle FETÖ’nün eylemleri basite alınmamalı inlerine girilerek ülkemize, vatanımıza ve dindar insanlara verdiği zarar biran önce önlenmelidir. Bu işin şakaya gelir yanı yoktur, vesselam…”

 

Yazarın Diğer Yazıları