Eyüp Güzel

Eleştiriye börtü-böcek muamelesi

Eyüp Güzel

  • 1867

Eleştiriye tahammül veya tahammülsüzlük her ne kadar yaşamın her alanında geçerli olsa da en yaygın ve gürültülü halini siyaset sahnesinde görüyoruz. Siyasi partiler, teşkilatlar ve siyasiler bu konuda zengin bir birikime sahiptir.

Ama eksik ama fazla

Ama yanlış ama doğru

Ve ama samimi ve ama daha iyisi olsun diye eleştiren insanların varlığı “abartılmamak” şartıyla fayda getirir. Yapıcı/Samimi ve yerinde eleştirenlerin yararı bulunmakla birlikte işi-gücü sadece eleştirmek olanların yararından çok zararından söz edilebilir.

Yerinde ve samimi eleştirenlerle, sırf laf olsun diye eleştirenler arasındaki dengeyi sağlayacak olanlar da eleştirilere muhatap olanlardır. Her eleştiriye “börtü-böcek” muamelesi yapılırsa, eleştiriye muhatap olanlar çevrelerinde kendilerine katkı sağlayacak hiçbir fikri bulamayacaklardır. Böylece fikir sahibi insanlar, değersizleştirildikleri ve hatta aidiyet hissi duydukları ilgili topluma karşı “tecrit edilme/dışlanma” endişesiyle susmayı, uyarmamayı tercih edeceklerdir.

Siyasi partileri konu bağlamında ayrı ayrı ele aldığımızda “diktatör” olmakla suçlanan ve böyle bir algı operasyonuna maruz bırakılan genelde iktidar partisi AK Parti’nin özelde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ciddi bir eleştiriye/saldırıya maruz kaldığını söylemek mümkün. Buradaki kastım samimi eleştiriler değil, aksine iftira seviyesini bile aşacak boyutta yapılan suçlamalardır. Muhalefet partileri fikren gayet makul ve medeni bir şekilde eleştirilebiliyor iken bu durumu “baskı, özgürlüklerin kısıtlanması” olarak satmaya çalışan kesimlerde konu AK Parti olunca iftiranın, montajın, şantajın hepsi mubah görülebiliyor.

Konuyu dağıtmadan, kendi bağlamından koparmadan 1 Kasım Erken Genel Seçimlerine ilişkin Milletvekili Aday Adaylığı ile ilgili tartışılanlara getirmek istiyorum.

Özellikle Doğu’da AK Parti ile HDP’nin varlığı söz konusu. Her iki partinin de milletvekili aday adayları listesi kabarık iken kamuoyunda ençok AK Parti’nin Aday Adayları tartışılıyor. AK Parti’nin başta teşkilatları olmak üzere seçmenlerinden oluşan kamuoyunda tüm aday adayları masaya yatırılarak ameliyat ediliyor. Bu eleştiriler öyle bir boyuta ulaşıyor ki kampanyaya dönüşüyor ve bu kampanyanın destekçileri de HDP’li seçmenler oluyor. Çünkü itibarsızlaştırılan AK Parti aday adayları HDP açısından büyük bir siyaset oyunudur.

Doğu’nun önemli şehirlerinden biri olan Siirt’le ilgili örnek vererek konuyu şöyle detaylandırabilirim:

Siirt’te AK Parti bugüne kadar göstermiş olduğu Milletvekili Adayları arasında 2003 Seçimlerinde bugün Cumhurbaşkanımız olan Recep Tayyip Erdoğan’ın Siirt’ten Milletvekili seçilmesi örneğinin haricinde Siirtli olmayan hiçbir isim bulamazsınız. Kimisi Siirt’te yaşayan kimisi ise Ankara veya İstanbul’da yaşayan ama aslen Siirtli olan adaylar gösterildi AK Parti’de. HDP’de ise Belediye Başkanından tutun da Milletvekili adaylarına kadar bugüne kadar hep Siirtli olmayan isimler aday yapıldı. Önceki dönem Belediye Başkanı Şırnak’lı. Şimdiki belediye Başkanı Kars’lı. Milletvekilleri ise Mardin’li, Elazığ’lı ve Diyarbakır’lı. Fakat şehirde her seçim döneminde “ithal aday” eleştirisine maruz kalan AK Parti oldu. İthal aday eleştirisi AK Parti tabanında tartışıldığı kadar HDP tabanında da bu konu hep köpürtüldü. Konu HDP’nin adayları olunca ağzını bıçak açmayan, en küçük bir söz söylemeyenler, AK Parti’nin adaylarına sıra gelince siyasi deha kesilip verip/veriştiriyorlar.

AK Parti adayları kamuoyunda açık, aleni ve abartılı bir şekilde eleştiri oklarına maruz bırakılırken, HDP’nin adayları hiçbir şekilde eleştirilmiyor.

Yazarın Diğer Yazıları