İYİ PARTİ TUTAR MI?

Her şey 1 Kasım seçimlerinden sonra başladı. 7 Haziran seçimlerinde MHP 1999 yılındaki seçimden sonra en çok oyu almış ve 80 milletvekili çıkarmıştı. Devlet Bahçeli daha seçim sandıklarının dumanı tüterken “Biz hükümet olmak istemiyoruz. AKP, CHP ya da çözüm ortağı HDP ile hükümet kursun biz ana muhalefet olalım, kurulmuyorsa yeniden seçim yapılsın.” diye bir açıklama yaptı. Daha sonra bilinen süreç yaşandı ve hükümet kurulamadı. Burada MHP’mi yoksa Ahmet Davutoğlumu veya Recep Tayyip Erdoğan mı sorumlu tam olarak bilemiyoruz. Ancak benim kanaatimce hepsi biraz sorumludur. Tabii ki Erdoğan’ın CHP ile kesinlikle hükümet kurulmasına karşı olduğunu söylemeye gerek yok.

MHP 1 Kasım’da yenilenen seçimlerde %4 kadar oy kaybetti ve milletvekili sayısı yarı yarıya düştü. Bu durum parti içi muhalefetin olağanüstü kurultay çağrısı ile yollara düşmesine neden oldu.

Ben o tarihlerde de defalarca yazdım. Parti içi muhalefetin liderliğini yapanların biri hariç tamamı 7 Haziran seçimlerinde vekil seçilmişlerdi.  7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki MHP ve Bahçeli’nin izlediği siyaseti sonuna kadar desteklemişler ve haklı bulmuşlardı. TV’lerde konuşmaları ortada! Buna rağmen 1 Kasım seçim sonuçlarından Bahçeli’yi sorumlu tuttular ve eleştirdiler. Evet, sorumluluğun çoğu Bahçeli’ye ait olabilirdi ama madem kendilerinde liderlik özelliği görüyorlardı bu yanlış politikayı o zaman sezmeleri ve Bahçeli’yi uyarmaları yada kamuoyu önünde eleştirmeleri gerekirdi.

Ben 1 Kasım’da MHP’nin ciddi oy kaybedeceğini görmüş, o dönem izlenen siyaseti eleştirmiştim.  Ama mesela Koray Aydın kendisi Trabzon’dan 1. sıra adayıydı. Seçimden bir gün önce CNN Türk’e çıkıp “Bahçeli’nin 7 Hazirandan beri izlediği siyasetin son derece doğru bir siyaset olduğunu” söyledi. Meral Akşener’de çıktığı TV’lerde 7 Hazirandan sonra izlenen siyasete yönelik bir eleştirisinin olmadığını kendi genel başkan olsa aynı politikayı izleyeceğini söyledi. Diğer genel başkan adayları da benzer şeyler söylediler.

Kısaca MHP’de ki parti içi muhalefet sadece “Bahçeli bu işi yapamıyor biz daha iyisini yaparız” söylemi dışında aslında ideolojik olarak ve siyaseten hiçbir şey söylemeden başlayan bir muhalefet hareketiydi.

Kurultay süreci nihai olarak 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yargıda ki FETÖ’cü hakim ve savcıların tasfiyesi ile sona erdi. Parti içi muhalefetin işi aslında 15 Temmuz’da bitmişti. Arkasındaki medya desteği de sona ermişti. Bu muhalefeti anayasa referandumunda hayır oylarının %48,5 olması ile yeniden dirilttiler!

CHP ve HDP’nin konsolide ettiği hayır değirmenine MHP içi muhalefet taşıma su ile destek verdi!

Evet, cephesinin yaptığı bazı stratejik yanlışlar ve söylem zayıflığı hayır oylarının yükselmesine yol açtı. CHP, hayırcı merkez medya ve uluslararası kamuoyu hayır oylarını yüksek çıkmasını MHP içi muhalefetin katkısına bağladı.

%48,5’luk hayır cephesi rüzgârı ile yelkenlerini yeniden şişiren Meral Akşener hareketi nihai olarak Doğan medyası, agresif ve marjinal sol Kemalist medya, Türkiye karşıtı uluslararası kamuoyu ve el altından CHP desteği ile popülerleştirildi. Ve İyi Parti doğdu.

Ancak MHP’de genel başkanlık için yola çıktıklarındaki söylemleri ile şimdi kurdukları partideki söylemleri ve ideolojik duruşları arasında büyük bir uçurum oluştu! MHP’de kurultay mücadelesi verilerken özetle “kendilerinin gerçek ülkücüleri temsil ettiklerini ve MHP’yi ülkücü aslına döndüreceklerini, Bahçeli’nin MHP’yi ideolojik yörüngesinden çıkardığını” ileri sürüyorlardı!

Biz o günlerde de Meral Akşener “Ülkücü değildir, amacı MHP’yi ele geçirip merkez sağ parti yapmaktır” dediğimizde bize “Hayır, biz MHP’de gerçek anlamda milliyetçilik ve ülkücülük yapacağız” diyen arkadaşlarımız vardı. Ancak şimdi kurdukları İyi Parti’de ülkücülük ve milliyetçilik yapmayacaklarını, AKP gibi merkez bir parti olduklarını dile getiriyorlar. Parti programı zaten 2002 AKP programının neredeyse birebir kopyası gibi. Kanaatımca İyi Parti arkasındaki büyük medya ve uluslararası kamuoyu desteğine rağmen 2019'da sona erecek bir macera gibi duruyor. İyi Partiyi 2019 da kötü bir son bekliyor olacak!