15 Temmuz Gecesinin Konuşulmayan Yönü

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında değerlendirilmesi gereken konulardan biri de "darbeye karşı 15 Temmuz gecesi ortaya konan tavırlar".

15 TEMMUZ GECESİ, darbeciler ortaya çıktıktan ve TRT'de ilan yaptıktan sonra, "tüm yurtta sıkı yönetim ilan ettiklerini, ikinci bir emre kadar SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN ETTİKLERİNİ" duyurdu.

Cumhurbaşkanımız ise "Milletimi meydanlara, havalimanlarına davet ediyorum" diyerek, ailesi ile birlikte canını ortaya koyarak, "Milletime çağrı yapıyorum meydanlara gelin ve meydanlarda bunlara gereken cevabı verin" dedi.

Vatanseverler darbenin gerçekleşmesini engelledi. Kimileri bu doğru yolda, bu dünyadan ayrıldı. 15 Temmuz gecesini sokaklarda yaşayan vatanseverler de bir ömür boyu, bu anı ile yaşayacak.

BU GECENİN KONUŞULMAYAN BİR YANI VAR. YENİKAPI RUHUNU MUHAKKAK Kİ DESTEKLİYORUM. ANCAK BİR TESPİT GEREKİYOR, REHBER OLSUN DİYE.

15 Temmuz gecesinde Cumhurbaşkanımız ailesi önce Marmaris'te, sonra uçakta, sonra da havaalanında darbecilerin açık hedefi halinde dışarıdaydı. Vurulması muhtemeldi. Kaçmadı.

Süleyman SOYLU da sokaktaydı. Yanındaki halkla TRT stüdyosuna girdi. Vurulması muhtemeldi. Darbeye açıkça direndi. Özellikle, o gece için önemli TRT stüdyosunu fiziki çabasıyla yeniden vatana kazandırdı.

Meclis Başkanımız İsmail KAHRAMAN  ve yanında Kahraman 100 milletvekili de kapalı Meclis'i açtı. Üstlerine bomba atıldı. Buradayız dediler, kaçmadılar.

Erdoğan'ın yanında gördüğümüz Berat ALBAYRAK ve Selim TEMURCİ, Meclis'teki Bekir BOZDAĞ gözümüze çarpan isimlerdendi.

Aslında ilk haberleri veren ve halkı sokağa çağıran da belki Selim TEMURCİ'ydi. Benim, bulunduğum yerde meydana gitmem, sonra da Külliye'ye gitmem, Selim TEMURCİ'nin açıklamasını duymamla olmuştu.

HERKESİN BİLDİĞİ, BİR TÜRLÜ SÖYLEMEDİĞİ KONU İSE; 15 TEMMUZ GECESİ DARBECİLERE AÇIKÇA CEVAP VERMEYENLER, SOKAĞA ÇIKMAYANLAR, GÜVENLİ YERLERE YÖNELENLER.

BİRLİK VE BERABERLİK İÇİN BU KONUYU BEN DE GEÇECEKTİM. ANCAK, DOĞRUNUN ORTAYA KONULMASINI ÖNEMLİ GÖRDÜM VE YAZMAYA KARAR VERDİM.

Bu durumda şu soruların cevap bulması gerekiyor.

1) 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımız, Sayın Albayrak ve Soylu, Sayın Temurci, Meclis Başkanımız ve 100 vekilimiz dışarıda veya görev yerlerinde yerlerini almışken, diğer vekil ve bakanlarımız neredeydi?

Suçlamıyorum, neredesiniz diyorum. Dışarıda değilseniz sebepleri nedir, açıklayın diyorum, somut ve belgeli şekilde izah edin.

Darbeye karşıysak, fiziki gereklilik oluştuğunda, Cumhurbaşkanımız çıkın dediğinde, Cumhurbaşkanımız Reisimizse, neredeydiniz diyorum.

Sokaktaki yerini gösterene, darbeye karşı faydalı işler yapana ya da gerekçeli ve önemli mazeretini gösterene de diyeceğimiz yok, tabii.

2) Aynı şekilde, sayın bürokratlarımız da birinci soruya cevap vermeli. O gece nerede olduklarını açıklamalı.

Darbeye karşı ilk andan itibaren karşı konulup konulmadığı açıklanmalı.

3) FETÖ/PDY bağlantısı asla kabul edilemez, ancak darbeye karşı koymayan siyasetçi veya bürokratlar da var mıdır? Olayın netleşmesini bekleyenler var mıdır?  Sokağa çıkması, meydana inmesi, gereken yerde olması gerekenlerden kuytu köşelere gidenler var mıdır? Yurtdışında olan var mıdır?

Ben korunması gereken bir şahsım diye savunma yapılmaması gerekir. Öyle biri varsa, Cumhurbaşkanımız, Sayın Soylu ve Sayın Albayrak ve Meclis Başkanımız ve 100 kahraman milletvekilimiz neden dışarıdadır. Onların korunmaya ihtiyacı yok mudur? Onların ki can değil midir?

Bunlar önemli. Hani vatan, millet ve Sakarya diyoruz ya. Öyleyse, kim neredeyse açıklamalıdır. Bu topluma karşı bir sorumluluktur. Ve mesele, vatan ve millet ise, kim neredeyse, onunla değerlendirilerek, mütekabiliyete tabii tutulmalıdır.

İşlerin sağlıklı yürümesini istiyorsak, kalben iş yapanları bulmak istiyorsak, bu dikkate alınmalıdır.

Allah’ın selamı üzerinize olsun.