Semih Gündüz

YERLİ OTOMOBİLİ DEVLET ÜRETMELİ, DEVLET TARAFINDAN FABRİKALAR KURULMALI

Semih Gündüz

  • 1488

Liberal ekonomi, ekonomiye devlet müdahelesini öngörmez. Bu teorinin ifadesidir. Piyasanın kendiliğinden dengeye gelmesi teorik bir yaklaşımdır. Piyasa kendi kendine harekete edecek, kendiliğinden gelişecektir. Bu teoriler kitapların yazdığıdır.

 

Ekonomistlerin çoğu bunları okur, bunlarla yaşar. Aksine bir hareket yapmaya kalksanız, hemen itirazlar gelir. Yapmaaa !!! Kitap böyle yazmıyor.

 

Faiz oranı artarsa, yurtdışından tasarruf gelir, para gelir. Faiz oranı artarsa, iş yapmak daha az para kazandırıyorsa, çalışmamak, yatırım ve üretim yapmamak meydana gelir. Bireyler faize yönelir.

 

Faiz oranı azalırsa, para para kazandırmaz. Faiz oranı az diye dış tasarruf gelmez. Faiz az para kazandırdığından, bireyler yatırım ve üretim yapar. Faizden kaçar.

 

Bunlar teorilerin söyledikleri. Teorilerin bile söylemleri farklıdır, ancak. Birinin dediğini diğeri kabul etmez. Bu teoriler her zaman geçmez. Bir dönem devlet müdahelesi yersizdir denilir, sonra devletsiz olmaz.

 

Faizin neyle irtibatlı olduğu, etkisinin olup olmadığı hep tartışılır.

 

Ancak, benim asıl dikkat çektiğim nokta, üretimin neresinde olduğunuzdur. Üretmiyorsanız, ürettiğiniz geçmiyorsa, satılmıyorsa, bu sorundur. Ürettiğinizin niteliği de önemlidir. Herkesin yaptığını yapıyorsanız, insanların tercih hakkı vardır. Bundan olumsuz etkilenebilirsiniz.

 

Bir diğer yandan, üretmediğiniz halde tüketiyorsanız, hatta düşük nitelikli üretip, yüksek nitelikli tüketiyorsanız, dışarıdan satın alacağınız için dövize ihtiyaç duyarsınız. Çünkü uluslararası arenada paranız geçmiyordur. Bu yüzden yabancı turiste gerek duyarsınız. Döviz getirsin, araba alalım, bilgisayar alalım diye.

 

VARMAK İSTEDİĞİM NOKTA, OTOMOBİL, UÇAK, MOTOR, AĞIR SİLAH, BİLGİSAYAR, TELEFON VE TEKNOLOJİ ÜRETMEKTİR. BUNLARI ÜRETİP, KULLANIP, SATMADIĞINIZ SÜRECE, YUKARIDAKİ TÜM TEORİLER BOŞUNADIR. EKONOMİNİZ KAH İYİ GİBİ OLUR KAH KÖTÜ GİBİ OLUR. ANCAK SİZİN DÜNYA ÖLÇEĞİNDEKİ ETKİNİZ AYNI NOKTADA KALIR.

 

Hatta, ekonomi kadar ağır silah üretimi o kadar etkilidir ki, diğerlerini üretseniz, ağır ve etkili silahlarınız yoksa hem kendinizi koruyamazsınız, hem çevrenizi.

 

Burada Merhum Erbakan'a değinmemek olmaz. Sırf siyasetçi değildir, Erbakan. Hatta, sanıldığından fazla girişimleri vardır. Ancak kimse anlamamıştır. Bir siyasete kaptırılmış, yitirilmiş değerdir.

 

Şöyleki; Türkiye'nin önemli motor üretim deneyimi olan GÜMÜŞ MOTOR 1960 yılında ülkemizde atılmış bir temeldir. 1960'da motor üretilmiştir ülkemizde. Aynı tarihlerde, HYUNDAİ, Güney Kore'de otomotive, gemiciliğe, sanayiye girmiştir. Hatta Hyundai Motor Şirketi'nin kuruluş tarihi 1967'dir. Hyundai'nin temeli ise 1940'lara ve küçük bir atölyeye dayanır. Ki, biz de 1960'da bu motor üretimini bir yanından yakalamışızdır, bu tarihlerde. 1964'te ise Pancar Kooperatiflerine satılmıştır, Gümüş Motor. BUGÜN BİLE CİDDİ BİR MOTOR ÜRETİMİMİZ BULUNMAMAKTADIR. Ancak, bugün bakın HYUNDAİ'nin gücüne ve üretimine.

 

Hatta ve hatta, 1925'e gittiğinizde ŞAKİR ZÜMRE tarafından da bir kısım üretim yapıldığını görürsünüz. Ancak, Şakir Zümre sonraları soba üretir hale gelmiştir. Uçak bombası ve motor üretimini bırakmıştır.

 

GELELİM 2016'YA.

 

Ülkemizde yatırımlar yapılıyor. Bunlara seviniyoruz. Ancak, Aselsan gibi kurumların çalışmalarını görsek te, yerli otomobil girişimlerini duysak ta; henüz bu ürünleri etkili ve yeterli sayıda göremediğimiz için hayıflanıyoruz.

 

BU TÜR YATIRIMLARIN ÖZEL SEKTÖRDEN BEKLENİLMESİ HATALIDIR, DİYE DÜŞÜNÜYORUM. BUNLARI SIRALARSAK;

 

1- BU TÜR YATIRIMLAR BÜYÜK MEBLAĞLAR GEREKTİRİR,

 

2- BU YATIRIM FONLARINA VE İMKANLARINA ÖZEL SEKTÖRÜN SAHİP OLMASI GÜÇTÜR,

 

3- BU TÜR YATIRIMLARIN GETİRİSİ, BİR İNSAN ÖMRÜNE GÖRE ÇOK SONRA ORTAYA ÇIKAR,

 

4- GETİRİNİN GEÇ GELMESİ, YATIRIM YAPILMASINA ENGEL OLUR,

 

5- HATA YAPMA VE BAŞARISIZLIĞA UĞRAMA İHTİMALİ ÖZEL SEKTÖRÜ ÇEKİNDİRİR,

 

6- BU YATIRIMLARI YABANCI GİRİŞİMCİLERDEN VE SERMAYEDARLARDAN BEKLEMEMELİYİZ.

 

Bu noktada, devletin üretim yapması sakıncalıdır, diyeceksiniz. "Hayır". SAKINCALI OLAN, ELDEKİ GÜCÜN VE İMKANLARIN YANLIŞ KULLANILMASIDIR. DEVLETİN YATIRIM YAPMASI VE FABRİKALARA SAHİP OLMASI SAKINCALI DEĞİLDİR. Kaldı ki; yukarıdaki maddeler, özel sektörün esaslı ve yerli tesis yapma ihtimalini güçleştirmektedir. Bu durum ise ülkemizin gelişmesine ve dünyadaki gücümüzün sınırlanmasına yol açmaktadır. Yabancı ülkelerden parça alacaksak dahi bu üretim ve alımlar, ülkemizin güdümünde ve güç kapsamında olmalıdır.

 

General Motor örneğine bakın. Batan fabrikaya ABD milyar dolarlar ödedi, kurtardı. Nerede kaldı, liberal iktisat. Diğer gelişmiş ülkelerdeki örneklere de bakın.

 

TEORİLERİ BIRAKIP; BİR YANDAN AHLAKİ GELİŞİMİ SAĞLAYARAK DİĞER YANDAN ÜRETİM ÇALIŞMALARIMIZLA, BİR AN EVVEL HAREKET GEÇMELİYİZ. HEM DE DEVLET ELİYLE.

 

Allah'ın (c.c.) selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Yazarın Diğer Yazıları