Salih Serdengeçti

Muhammed Ali Müslümanların, mazlumların, siyahilerin, ezilmişlerin yumruğuydu…

Salih Serdengeçti

  • 3649

 

         Muhammed Ali; dünyanın gelmiş-geçmiş en popüler sporcusu…  Bugün ona veda ettik, mekânı Cennet olur inşallah

         O, bir boksörden çok daha fazlasıydı.

         1964 yılında 22 yaşındayken, S. Liston'u yenip Dünya Şampiyonu oldu. Bu zaferden sonra dinini değiştirdiğini ve İslam'a geçtiğini açıkladı. Muhammed Ali ismini aldı ve çok sevdiği boksa 1967'den 1970'e kadar ara vermek zorunda kaldı. "Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım." diyerek Vietnam Savaşı'na gitmediği için 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Lisansı ve pasaportu elinden alınınca dava süresince maddi sıkıntılar yaşadı. 1970'te temyiz davasını kazanıp tekrar boksa döndü. 1971'de Joe Frazier ile 'Asrın maçı'na çıktı ve profesyonel boks kariyerinde ilk defa kaybetti. İki buçuk yıl boyunca sadece 2 maç yapabildiği için bu maçı kaybedeceği zaten tahmin ediliyordu ve isteniyordu.

         Muhammed Ali; Martin Luther King, Jr. ve MalcolmX’in yolundan giderek; ırkçılığa karşı, ezilenlere karşı müthiş bir mücadelenin içerisine girdi. O aynı zamanda MalcolmX gibi İslam’ın bayraktarlarından biri oldu.

         1960 Roma Olimpiyatlarında şampiyon olmuştu, olimpiyatlardan döndükten iki gün sonra bir lokantada sadece beyazlara servis yapıldığını öğrenince, altın madalyasını Ohio Nehri'ne atmıştır.

         Kariyerinde çıktığı 61 maçın sadece 5’inde mağlup olmuştur, galip geldiği 56 maçın 37’sini ise nakavtla kazanmıştır.

         Boksör olmasaydı, bu kadar popüler olamazdı elbette. Çünkü O’nun rakibine vurduğu her yumruk, mazlumun zalime attığı yumruk olarak algılanmıştır.

         Bizim nesilden, imkânı olup da onun maçını seyretmeyen pek azdır. Özellikle Müslüman olduktan sonra Muhammed Ali’nin her maçı Türkiye de gündemin birinci maddesiydi.

        Sanırım 1974 yılıydı, Kuleli Askeri lisesi Hersek Kampında sabaha karşı yapılacak maçını nasıl beklediğimi, hala bugün gibi hatırlarım. Gazino herkesi alacak kadar büyük değildi, akşam yemeğini yedikten sonra koşarak yer kapmıştık. Sabaha kadar maçı beklerken sivrisineklerle nasıl bir mücadele içine girdiğimizi çok iyi hatırlıyorum. Onun vurduğu her yumruk bizi o kadar mutlu ediyordu ki sivrisineklere de uykusuzluğa da katlanmaya değiyordu.

        Muhammed Ali’nin attığı yumruklar; Müslümanın düşmana, mazlumun zalime, horlanan - ezilen zencinin beyaza attığı yumruktu…

        İşte bu nedenle; o sadece Müslümanların değil, o sadece zencilerin değil, tüm ezilen – horlanan mazlumların gönlünde taht kurdu.

         Muhammed Ali Yumruğunu da, madalyalarını da; insanlığın, Müslümanlığın, ezilen mazlumların emrine vakfetti. Ölene kadar davasından taviz vermedi. Boksu bıraktıktan sonra da çalışmalarına devam etti.

        Korkusuzdu, cesurdu; Yumruğunu balyoz gibi indiriyordu emperyalistlerin bütün putlarına…

        Son nefesine kadar da, İslam’ın evrensel mesajını kendi üslubunca haykırmaktan geri durmadı.

         Bugün, ABD’lerinin başkanlığına Müslüman bir aileden, siyahi Barack Obama gelebiliyorsa; Martin Luther King, Jr., MalcolmX ve Muhammed Ali gibi korkusuz cengaverlerin mücadeleleri sonucudur.

 

 

       Muhammed Ali’nin unutulmayan bazı sözleri:

 

        -Allah'tan zenginlik istedim; bana İslâm'ı verdi

        -Ben sigara içmem. Ama bir kibrit paketi taşırım cebimde. Ne zaman bir günah işlemeye kalksam, bir kibrit yakarım. Elime tutarım. Ve kendi kendime derim ki, “Ali, sen bu ateşe dayanamıyorsun. Cehennem ateşine nasıl dayanaksın?” 

        -Bir hayatımız var, yakında geçmişte kalacak; yalnızca Allah için yaptıklarımız sonsuza dek kalacak,

        -Cassius Marcellus Clay benim köle adımdı ve bitti. Artık benim adım Muhammed Ali.

       - İmkânsız, kendilerine verilen dünyanın içinde yaşamayı, onu değiştirmek için gereken enerjiyi keşfetmekten daha kolay bulan küçük insanların ortaya attığı büyük bir sözcüktür.

        - İmkânsız bir gerçek değil. Bir fikir. İmkânsız bir tebliğ değil. Bir cüret. İmkânsız bir potansiyel. İmkânsız geçici. İmkânsız hiçbir şey.

        - Ben en büyüğüm; bunu öyle olduğumu bilmeden bile söyledim. Bunu yeterince söylediğimi düşünürsem, dünyayı gerçekten en büyük olduğuma ikna ederim.

        - Aklım onu anlayabilir ve kalbim ona inanabilirse, işte o zaman başarabilirim.

        - Risk almak için yeterince cesur olmayanlar, hayatta hiçbir şey başaramaz.

        - Hayal gücü olmayan insanın kanatları yoktur.

         - Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım.

          -Hollywood Bulvarı'na Yıldızı konulmak istendiğinde, «Ben Peygamber ismi taşıyorum. İsmimi yerlere yazdırmam» diyerek reddetmişti.

         Allah(cc) gani gani rahmet eylesin…

Yazarın Diğer Yazıları