Semih Gündüz

İktisadi Sıkıntılar mı, İktisadi Operasyon mu ?

Semih Gündüz

  • 1706

Dolar bir yukarı bir aşağı gidiyor. Piyasa ve iş hayatı durumdan rahatsız. Yoksa iktisadi anlamda eski Türkiye mi geliyor? Bunu değerlendirmeye ve söylemeye yaklaşmak güç gibi.

 

Ama biz soruyoruz. "İktisadi Sıkıntılar mı, İktisadi Operasyon mu ?"

 

Elbette saldırılar var. Bizi zorlamaya, yönlendirmeye çalışıyorlar. Ancak, bu noktada biz çok güçlü, esaslı, dirayetli bir noktada mıyız?

 

Bunu anlamanın belki en önemli yolu "ödemeler bilançosuna" yani, ülkemizin dış dünya ile alış verişine, döviz-yatırım-sermaye-portföy akışına ve bu bilançodaki diğer kalemelere bakmak gerekiyor.

 

Konuyu değerlendirmek ve düşüncemizi dillendirmek Merkez Bankası internet sayfasından aldığımız genel tabloyu yazımızda sunuyoruz. Bu tablo ödemeler bilançosu.

 

Kaynak:http://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/609ef884-3b3c-4bc3-84fe-9254244c3490/odemelerdengesi.pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=ROOTWORKSPACE-609ef884-3b3c-4bc3-84fe-9254244c3490-mkyEEWY

 

Burada gördüğümüz ilk temel bulgular;

 

  • Cari açık; son yirmi yılda 1998 ve 2001 yıllarında cari fazla varken, 1999 ve 2002 yıllarında da sıfıra yakın açık varken, diğer yıllarda sürekli cari açığın mevcut olduğu, yani ülkemizin mal ve hizmet dengesinde sürekli yüksek seviyede açık verdiği, daha açık bir dille ithalatımızın sürekli olarak ihracatımızdan fazla olduğu, bununla birlikte hizmet alanının bu dengeye nispeten olumlu katkı sunduğu, yani mal açığının hizmet yoluyla biraz olsun dengeye geldiği,

  • Oluşan bu cari açığın yani ihracatımızın ithalatımızdan az oluşunun, finans hesabıyla dengelendiği; yani ülkemize doğrudan veya portföy veya diğer yatırımlar yoluyla gelen kaynakların cari açığımızı finanse ettiği,

  • Net hata ve noksan aslında sadece izah edilemeyen olay ve işlemler için geçerli olacak ise de; ülkemizde kimi yıllarda bu hususu aşan ölçüde net hata ve noksan tutarlarının mevcut olduğu,

  • Rezerv hesabının da bu cari açığa kaynak olan bir diğer husus olduğu, rezervin negatif olmasının rezerv artışını gösterdiği)

 

Buradan ödemeler bilançosuna kısaca gidersek; kısaca açıklamaya çalışırsak; ödemeler bilançosunun şu ana kalemlerden oluşup;

 

a- Cari İşlemler Hesabı,

b- Sermaye ve Finans Hesabı,

c- Rezerv Varlıklar,

d- Net Hata ve Noksan,

 

Bu kalemler hem ülkemize giriş yönünde hem de çıkış yönünde işlem ve tutarları göstermekte olup;

 

  • Cari işlemlerin mal ve hizmet ithalat ve ihracatı ile (ücret) gelirleri giriş ve çıkışlarını gösterdiği,

  • Sermaye hesabının mal, hizmet ve gelir dışında bağışlama, vazgeçme gibi ve diğer kaynakları içeren göçmen transferleri ve üretilmeyen ve finansal olmayan varlıklar olduğu,

  • Finans hesabının doğrudan yatırımlar, portföy (hisse senedi, tahvil vs.) yatırımları ve diğer yatırımlardan oluştuğu,

  • Rezerv varlıkların Merkez Bankası ve IMF'de sahip olunan altın ve döviz rezervlerindeki değişimi gösterdiği,

  • Ödemeler dengesinde yukarıdaki kalemlerin toplamının sıfır olması gerektiği, burada farklılık varsa bunun net hata ve noksan hesabı ile düzeltildiğini,

 

Söylememiz gerekir.

 

Artık hem yukarıda yer alan ana başlıkları içeren hem de aşağıda yer alan ayrıntılı tabloya bakarak yine yukarıda yer alan "temel hususlara" ilave olarak şunları da söylememiz gerekir.

 

  • Ülkemizin yurtdışında doğrudan yatırım yaparak net varlık edinimi 2012-2015 yılları arasında fazlalaşsa da diğer yıllarda bu rakam düşük düzeydedir, yani ülkemizden dışarıya doğrudan yatırım yoluyla döviz çıkışı sınırlı düzeydedir,

  • Ancak, ülkemize gelen doğrudan dış yatırımlar yani net varlık yükümlülükleri 2005 yılından itibaren sıçrama yaparak, 10 Milyar Dolar seviyelerinde ve üzerinde seyretmiştir, yani ülkemize doğrudan dış yatırım yoluyla ciddi seviyede girişler olmuştur,

  • Portföy yatırımları "sıcak para" diye bildiğimiz hareketler olup; ülkemizden dışarıya yönelen yani portföy varlık edinimi yıllar itibariyle farkılık arz etse de; 2016 yılı ve sonrasında düşük düzeydedir, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında azalmış negatif olmuştur, yani ülkemizden yurtdışına portföy amaçlı yatırım çıkışı sınırlı düzeyde hatta düşük düzeydedir,

  • Portföy yatırım girişlerine, yani portföy net yükümlülüklerine baktığımızda ise; 2004, 2005, 2006, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2017 yıllarında yüksek seviye ülkemize giriş olduğunu görüyoruz, bu rakam 2008 ve 2015 yıllarında negatif, 2018 yılının ilk altı ayında ise çok düşük seviyede devam ediyor,

  • Net hata ve noksan kalemine baktığımızda ise; 2003, 2009, 2011 yıllarında, bilhassa 2016 yılında ve 2018 yılının ilk altı ayında net hata ve noksanın yüksek seviyede olduğu, sadece hesapları düzeltmeyi amaçlayan bu kalemin olması gerekenin üzerinde olduğunun söylenebileceği açıktır.

 

Ödemeler bilançosuna bağlı olarak değerlendirmelerimizi bu şekilde yaptıktan sonra nihai genel bir değerlendime daha yaptığımızda;

 

Ülkemizin sürekli cari açık verdiği, bunu aslen sıcak para yani portföy yatırımları ile finanse ettiği, doğrudan yatırımlarından önceki on yıllara göre daha fazla olduğu, ancak ülkemizin yurtdışından almak durumunda olduğu malları finanase etmek için, yabancı sıcak paraya ihtiyaç duyduğunu söyleme gerekir.

 

KİTAP ÖNERİSİ: BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI

 

Ve burada sizlere bir kitap önerisi yaparak, bu kitabın kısa bir sunumunu yaparak; yaşadıklarımızın sebebinin ne kadar operasyon ne kadar kriz ne kadar üretimsizliğimiz ve dışa bağımlılığımız olduğunu sizlerin takdir etmesini istiyoruz.

 

 

Kitabın öz anlatımı:

 

"Yabancılar sizi destekler, size yatırım yapar, ama para onların ülkelerinden çıkmaz bile, buna rağmen sizden faiz alırlar, kar elde ederler, sizden yararlanırlar, bunu yapamazlarsa size saldırırlar."

 

Benim çıkarımım bu. Bu kitabın 2. ve 3. kitapları da mevcut. Alıp, okumanızı, asıl sonuca sizin varmanızı tavsiye ederim. Ama daha çok çalışmamız, daha çok üretmemiz, daha çok ihracat yapmamız gerkir diye düşünüyorum. Elbette, iktisadi saldırılar oluyor, ancak bizim buna müsade etmeyen bir yapı ve ekonomiye sahip olmamaız gerekir diyerek;

 

SELAM VE DUA İLE VE DAHA GÜZEL VE DAHA GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE'YE.

Yazarın Diğer Yazıları