Ufuk Turhan

Demokrasi ve kölelik

Ufuk Turhan

  • 2595

Dünyanın dört bir yanından milyonlarca aydın, yazar ,bilim adamı, insanlık vicdanını kaybetmemis kitleler var.

Gerçekten demokrasiye inanmış insanlığın özgür ve eşit şartlarda yaşamasını yürekten isteyen insanlar bunlar.

  

Ancak gözden kaçırdıkları çok önemli bir husus var eleştirdikleri hatta kıyasıya öfkelendikleri savaş makinası, emperyal imparatorlukların sığındığı limanda demokrasi denen kavramin ta kendisi. Neresi işgal edilip yağmalanacaksa Demokrasi adına işgal edilmilyor'mu?

 

Bugün çağımızda oturtulan modern köleligin hayat damarının sihirli sözcüğü demokrasi.

Göz bağcılığının, insanların vicdanını tatmin etmenin yeğane yolu bu.

 

Bunları yazarken diktatörlük ,krallık, sultanlık rejimi felan istedigimi sakın aklınıza getirmeyin!!!

 

Halkın seçtigi bir kaç istisna dışında dünyayı seçilmişler yönetmiyor!! Halka dayatılan isimler dünyayı yönetenlerin uşaklığını yapmak için seçiliyor. Parayı bastıran düdüğü çalıyor, parayı basanlar ise uşakların efendileri!!!

 

Amerikada iki parti var bu ikisindede seçime sadece atanmışlar giriyor.Dünyanın neresine bakarsanız bakın durum degişmiyor.Bazen arada kafa çıkaranlar ise çeşitli yöntemlerle yola getiriliyor.

 

 Peki bu adına Demokrasi denen teoride mükkemmele yakını ifade eden ama pratikte kendisi ortalarda gözükmeyen düzen degişmeden böyle devam mı edecek?

Bir gün gerçekten insanlar kendi liderlerini seçip dünyanın igrenç gidişine dur diyebilecekler mi? Bunu bilemiyorum ancak bildiğim tek şey var oda; insanlar köle olduğunun farkına vardığı an işin renginin değişebilecegi. Bunun içinde insanların açlık, barınma, sağlık ,egitim,enerji kaygısı çekmeden kolaylikla yaşayabilecekleri bir dünyanın aslında çok kolay şekilde tesis edilebilecegini anlaması şart. Tesis edilmememe nedeni imkansızlık degil ,sömürünün devam etmesi için araç olarak kullanılması .Dünyanın en fakirinden en zenginine kadar insanların bu hizmetlere muhtaç edilerek sömürüldüklerini anlamaları ne kadar süre alır bilemiyorum.

 

İlk önce muhtaç ediyor sonra sömürüyorlar. Muhtaçlığı ortadan kaldırmanın tek yolu  var sürekli, kesintisiz, herkesin her an ulaşabilecegi enerji kaynağı. Bunun dışında insanlığın başka bir çıkışı yok. Bunun dışında ülkemizin'de çıkış yolu yok. Felsefi ,teolojik, ideolojik tartışmalar bu  sömürgecilerin ekmegine yağ sürer o kadar. Gerçekten demokrasi, insan hakları, adalet ve eşitliğe dayalı bir toplum oluşturmak istiyorsak enerjimizi enerjiye harcamamız gerekiyor. Felsefi tartışmalara değil.

 

Yazarın Diğer Yazıları