Varol Yüksel

ADALETİ SAVUNANLAR DERNEĞİ VE TARİHİ VAZİFESİNİ İFASI

Varol Yüksel

  • 1621

ADALETİ SAVUNANLAR DERNEĞİ VE TARİHİ VAZİFESİNİ İFASI

TSK'lerinden veya halk arasında bilinen şekliyle: "Ordudan atılma" işlemi aslında basit bir hadise değildir. Aziz milletimiz, canından çok sevdiği ve peygamber ocağı olarak gördüğü bu ocaktan ayrılanlara pek de güzel gözle bakmaz. Ordudan atılan birisine adeta vatan haini nazarı ile bakılır.

Özellikle 28 Şubat sürecinde TSK' lerinden; gerek YAŞ kararlarıyla gerek üçlü kararnamelerle gerekse de yapılan baskılar neticesinde emekliliğini istemek zorunda bırakılarak mağduriyete uğrayan arkadaşlarımız, mağduriyetlerini ve çektikleri sıkıntıları kamuoyuna anlatmakta, ifade etmekte çok zorlandılar.

Medya tarafından ve çeşitli güç odakları tarafından oluşturulan güçlü dezenformasyonun etkisi altında kalan milletimizin; aydınlatılması, hakikatlerin gün yüzüne çıkarılması gerekiyordu. Bu da ancak aynı mağduriyetlere maruz kalmış insanların bir tüzel kişilik altında güçlerinin birleştirilmesini gerektiriyordu.

İşte 28 Şubat sürecinin o sisli ve karanlık günleri arasında 2000 yılında Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) kuruldu. Böylelikle meşru zeminlerde; toplumu aydınlatma, bilinçlendirme mücadelesi başlamış oluyordu.

ASDER; TSK'lerinde uğranılan mağduriyetlerin telafi edilmesi yönünde gayret göstermekten daha fazla; darbeci zihniyeti deşifre etmeye, milletin milli ve manevi değerlerine savaş açan fesad komitesinin zihin haritalarını ortaya koymaya, bu konuda kamuoyunda bilinç teşkil ettirilmeye ve bu konuda toplumda bir duyarlılık oluşturmaya büyük gayret gösterdi.

15 Temmuz tarihinde gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsünün haberini alır almaz, kimseden bir emir veya talimat beklemeden tüm mensuplarıyla sahalara inmiş, aktif mücadelenin içinde yer almış ve  darbenin püskürtülmesinde çok mühim ve çok etkili bir rol oynamıştır.

ASDER'in; 15 Temmuz tarihli darbe teşebbüsü ile alakalı yayınladığı ve tarihe not düşmek açısından tarihi bir önem taşıyan bu muhteşem bildiriyi ibretli nazarlarınıza sunuyorum.

ASDERİN BİLDİRİSİ

Bu millet tarihinde çok büyük ihanetler gördü ama 15 Temmuz günü yapılan darbe teşebbüsü gibi olanını hiç görmedi.

FETÖ denilen sapığın peşinden giden haşhaşiler sürüsünden oluşan Paralel İhanet Çetesi (PİÇ), düşman devletlerinin bile yapamayacağı bir saldırıyla en büyük ihaneti gerçekleştirdi.

Bu milletin alın teriyle alınan ve üretilen savaş uçağı, helikopteri, tankı ve en ağır silahları ile yine bu milletin vergileriyle alınan üniformaları giyen iman, şeref, haysiyet duygularından bihaber, vatan, bayrak ve İslam düşmanı bir avuç hainin akıl almaz  haince, kalleşçe saldırısına milletçe maruz kaldık.

Bu hain saldırıyı gerçekleştirenler; uzun yıllar boyunca hücre yapılanması şeklinde çalışan, sinsi yöntemlerle FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızdırdığı hainlerdir.

15 Temmuz gecesi; güneylisinden kuzeylisine, doğulusundan batılısına, yaşlısından gencine toplumun her bir katmanıyla adeta tek bir vücud haline gelen halkımız, en ağır silahların üzerine çevrilmesi karşısında ölümü hiçe sayarak destansı bir mücadele vermiştir.

Bu aziz millet; Cumhurbaşkanımızın örnek liderliğinde, imanından aldığı güçle hemen sahalara inmiş, melun darbe girişimini püskürtmüş ve bütün dünyaya özelikle bu darbenin arkasındaki fesad güç odaklarına bir kez daha vatanını asla teslim etmeyeceğini göstermiştir.

O gece sabaha kadar yapılan kahramanca mücadele neticesinde verdiğimiz yüzlerce şehidimiz ve yaralılarımız ile; her bir karış toprağı şüheda ecdadımızın kanıyla sulanarak bize emanet edilen bu aziz vatan üzerinde şanlı al bayrağımızın ilelebet dalgalanmaya devam edeceği ve minarelerimizden ezanların susmayacağı tüm dünyaya en yüksek gür sesimizle ilan edildi. Bu aziz vatanı bölmek, birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen iç ve dış düşmanlarımıza en büyük ders verildi.

Darbeci hainler, böyle menfur darbe teşebbüslerinin başarıya ulaşmasında kendilerine en büyük mani olarak gördükleri samimi dindar personeli TSK’lerinden tasfiye etmişlerdir.

TSK’lerinden tasfiye edilen yüreği vatan aşkıyla dolu, dindar binlerce ASDER mensubu ve gönüllüsü, emir beklemeksizin bir ibadet şuuruyla derhâl meydanlara inmiş ve halkımızla birlikte mücadelede yerini almış, askeri tecrübe ve birikimini bu hainlere karşı en iyi şekilde kullanmış, halkımıza öncülük yapmış ve darbenin püskürtülmesinde çok etkin  bir rol oynamıştır.

ASDER camiası ve halkımız; bu darbeye teşebbüs eden hainlerin bu ülkenin havasını bile teneffüs etmelerini istememekte ve hakkettikleri İDAM cezasına çarptırılmaları için gerekenin yapılmasını beklemekte ve büyük bir heyecanla takip etmektedir.

Bu haince saldırı; TSK içinde sinsice yuvalanmış bir avuç hainin, ülkemize karşı düşmanca niyetler besleyen düşmanlarımızın himaye ve kontrolündeki FETÖ’nün talimatıyla gerçekleştirildiği gün gibi açığa çıkmıştır.

Ülkelerinde onu himaye eden ve bu saldırısına zemin hazırlayan ve destekleyen ülkelerin gerçek yüzünü de bu darbe girişimi ortaya çıkaracaktır.

Darbeye karşı milletimizin yanında azim ve kararlılıkla durarak, canını feda etmek pahasına, şehid olmayı dünyada ulaşılabilecek en büyük makam görerek, gözünü kırpmadan  fedakarca mücadele eden kahraman polislerimizin tavrı her türlü takdirin üzerindedir.

TSK’leri bünyesinde yer alan ancak darbecilerle beraber olmayarak darbecilerle mücadele eden kahraman TSK personelinin bu asil tavrına ve verdikleri şerefli mücadeleye minnettarız.

Bize bu vatanı yeniden vatan yapan, hürriyetimizi bize yeniden kazandıran, aziz şehidlerimize Allah’tan rahmet ve yaralılarımıza acilen şifalar diliyoruz.

Allah (C.C) böyle zulümleri bu aziz millete bir daha asla göstermesin ve zalimlere fırsat vermesin.

Yazarın Diğer Yazıları