Varol Yüksel

Siyasi Partilere

Varol Yüksel

  • 1419

Çok bilinen ve anlatılan bir anektoddur 
fakat ne yaparsınız ki 
yeri ve zamanı gelince 
benim de zikretmem gerekli oldu.

Napolyon bir savaştan yenilerek çıkmıştır. 
Savaş sonrası generallerini toplayan 
Napolyon bu savaşı kaybetme 
sebeplerinin neler olduğunu sorar. 
Söz alan ilk general:
"Bu savaşı kaybetmemizin 
on sebebi var" 
diye söze başlar ve sözlerine  
şöyle devam eder. 
"Bunlardan birincisi; 
yeteri kadar barutumuzun olmayışıdır" 
"İkincisi" diye sözlerine devam 
etmeye fırsat bulamadan,
Napolyon: "diğer sebepleri söylememize 
gerek kalmadı generalim, 
bir savaşa giriyorsanız ve 
yeteri kadar barutunuz yoksa, 
bu savaş daha başlamadan 
kaybedilmiş demektir. 
Barut haricinde diğer unsurların 
hepsi tam olsa neye yarar ki"
der ve toplantıyı bitirir. 

Malum, siyasi partiler, 
demokrasimizin vazgeçilemez unsurlarıdır. 
Siyasi partiler olmadan 
demokrasiden söz edilemez. 

Siyasi partiler de hazırladıkları 
programlarının temeline insanı koyarlar. 

Genel hatlarıyla bu proğramda: 
milletine hiç bir ferdini ayırmadan 
adil bir şekilde hizmet etmeyi,
vatandaşlarının refah seviyesini yükseltmeyi,
insan onuruna yakışır bir hayat sürmeleri için gerekenleri yapmayı
.......
.......
vb. hususları yerine getirerek,
milletinin en üst seviyede 
yaşamlarını devam ettirebilmeleri için 
her türlü imkan ve şartları hazırlamayı hedefler diyebiliriz kısaca. 

Siyasi partilerin temel dayanakları insandır. 
Temel dayanak ve 
esas unsur insan olunca, 
her siyasi partinin,
kendi insanını iyi tanımaları bağlamında;
istek ve talepleri,
milli ve manevi değerleri,
hassasiyetleri,
olmazsa olmazları,
dini inançları,
sanat ve estetik duygusu,
medeniyet algısı,
....
.....
vb. hususları 
bir kuyumcu hassasiyetiyle,
bir nakkaş zarifliğiyle,
tespit etmesi ve 
politikalarını bu esaslara 
dayandırması gerekir. 
Yoksa, hezimet kaçınılmaz olur.

Hazırladıkları proğram ve projeleri
miting, toplantı, gösteri ve konferanslarla
halkın karşısına çıkarak anlatan 
siyasi partilerin 
halk tarafından ne kadar
benimsediğinin, kabul gördüğünün
tespit edileceği 
tek yer sandıktır.

Seçim de demokrasinin olmazsa olmazıdır.
Hem halk hem de siyasi partiler açısından;
Seçim sonunda çıkan neticeyi
kendi aleyhlerinde olsa bile 
olgunlukla ve saygı ile karşılamak 
bir siyasi erdemdir.

Seçimi kazanan parti için 
söylenecek pek çok husus olabilir 
ancak yazımızın konusu 
olmadığından şimdilik 
bu konuyu es geçiyorum.

Seçimi kaybeden partiler;
partimiz seçimi neden kaybetti,
proğramımız halkta neden revaç bulmadı,
hata, kusur ve noksanlarımız nelerdi,
...
...
vb. soruları
ciddi olarak masaya yatırmalı 
gerekirse
plan, proje ve proğramlarını 
revize etmekten asla çekinmemeleri
gerekir. 
Bu husus objektif bir şekilde yapılır
ve gereği azimle yerine getirilirse
gelecek seçimden çekinmek için 
bir sebep kalmaz.

Zira; 
Aklın, 
mantıgın,
sağduyunun,
iz'anın gereği budur.

Yoksa;
Einstein dediği gibi;
"hiç bir şeyi değiştirmeden 
aynı yol ve metodları kullanarak 
farklı bir neticeyi bekleyenler 
sadece aptallardır" 
sözünün gereğini yerine getiren 
insanların pozisyonuna düşerler.

Yazarın Diğer Yazıları