İbrahim Dilmaç

İSLAM TARİHİNDE DÖNÜM NOKTASI 1979

İbrahim Dilmaç

  • 1266

Kuran’da ayette cihat kavramına yer verilmiştir. Bunların bir kısmında doğrudan düşmanla savaş kast edilirken, bir kısmında nefsi terbiye etme anlamında içsel cihat kast edilir.  Kuran 1400 küsur yıldır Müslümanların kutsal başucu kitabı. Ancak 13 Mart 624 tarihinde Peygamber önderliğinde Medineli Müslümanlar ile Mekkeli müşriklerin savaşından ta 1979 Sovyetler Birliğinin Afganistan işgali sonrası başlayan gerilla savaşına kadar cihat kavramı ve olgusu İslam tarihi boyunca devletin devlete savaşı ile ilişkilendirildi. Yani 1979 yılına kadar cihat kavramı Müslüman bir devletin Müslüman olmayan bir devletle savaşına ve hatta Müslüman devletlerin kendi aralarındaki savaşlara kutsal meşruiyet sağladı.

İslamcı ideolojilerin doğduğu 20. y.y. başından itibaren Seyyid Kutup, Mevdudi gibi İslamcılar sosyalist gerillacılığın popülerliğinden de etkilenerek Müslüman toplumların baskıcı ve emperyalist manda yönetimlerine isyan etmelerini salık veren teoriler üretmeye başladılar. Ancak fiili İslami cihat 1979 yılından önce ortaya çıkmadı.   

Peki, 1979’da ne oldu?

Soğuk savaşın bütün dehşetiyle devam ettiği 1979 yılında Rusya Afganistan’ı işgal etti. Afganistan modern ulus olamamış bir Ortaçağ toplumuydu. İşgale karşı milliyetçi bir direniş örgütlenmesi söz konusu bile değildi. Çünkü ortada bir millet/ulus yoktu. Bu nedenle komünist/dinsiz Rus işgaline karşı İslam adına bir gerilla savaşı başladı. Çeşitli etnik gruplar değişik adlar altında kâfir ve komünist Ruslara karşı İslami örgütler kurdu ve savaşa başladı. Savaşın adi İslami cihattı!

Soğuk savaş koşulları olduğundan ABD, Suudi Arabistan, Pakistan, Türkiye ve tüm Atlantik ittifakı doğrudan ya da dolaylı olarak bu İslami savaşı finanse etti ve destekledi.  İşte Taliban, El-Kaide ve oradan İŞİD’e gelen cihadıst örgütlenme süreci böyle başladı.

Afganistan cihadı, sol ve komünist hareketlerin kontrolünde olan Filistin cephesini derinden etkiledi ve Filistin’de Hamas, İslami Cihat ve Hizbullah örgütleri faaliyete başladı.

1979 yılında Afganistan işgali dışında İslam dünyasını ve tüm dünyayı derinden sarsan başka bir olay meydana geldi: İran İslam Devrimi!

Afganistan’daki İslami cihat ile İran İslam devrimi birlikte değerlendirildiğinde Müslümanlar arasında silahlı mücadele ile emperyalizme direniş ve tağuti rejimlere karşı İslami devrim kavramları popüler hale geldi. Bu tarihlerden önceki Türkiye İslami hareketinin karakteristiği devrim ve silahlı mücadeleden çok uzak kültürel ve edebiyat İslamcılığıyla sınırlıydı. Siyasal mücadelede mevcut düzenin izin verdiği ölçülerde siyasi parti yoluyla iktidara gelme faaliyetiydi. Afgan direnişi ve İran İslam devrimi Türkiye, Mısır, Filistin, Suriye, Lübnan, Pakistan ve başka İslam ülkelerinde hızla devrimci İslam felsefesini savunan radikal örgütlerin kurulmasına yol açtı.  

Devrimci İslami örgütler İslam tarihinden değişik okumalar ve yorumlar çıkarmak suretiyle cihadist bir İslam retoriği oluşturdular. Bu sırada selefi öğreti yeniden keşfedildi ve üretildi.

Konu çok uzun teorik tartışmalar gerektirir. Ben Müslüman olduğunu hatta Müslüman olmasa bile bu topraklarda yaşayan birçok insanın sosyal medyadaki paylaşımlarına baktığımda bugünkü anlamdaki “İslami Cihat” kavramının İslam'ın var olduğu tarihten beri hüküm süren pratiğin bir devamıymış gibi algılandığına şahit oldum. İslami cihat kavramını aynı zamanda İslamin yayılma ve hegemonya kurma ideolojisiymiş gibi anlatılar da var. İslam tarihi ve İslami teokrasi elbette kendi içinde tartışılabilir. Ancak bu oryantalist söylemleri tekrarlayan arkadaşlar ne İslam tarihini ne de İslam terminolojisini biliyor.  Bu söylemler tamamen Batı medyasındaki popülist ve İslamofobik söylemlerin bir ürünü. 

Bu arkadaşlarımız biraz tarih okusalar ve kendi toplumlarına oryantalist bir bakışla değil de içerden bakabilseler bunun böyle olmadığını göreceklerdi. Yanı kısaca İslami Cihat ve radikal İslam’ın tarihsel kökeni teorik olarak 20. y.y. başındaki emperyalist paylaşım ve sömürgecilik dönemine, fiili kökeni ise 1979 Afganistan işgali ve İran İslam Devrimi'ne dayanır. 

Yazarın Diğer Yazıları