Mustafa Toygar

Bir dahaki bomba, hangi yuvayı kasıp- kavuracak?

Mustafa Toygar

  • 2302

   

          Telefonun öteki ucunda bir genç kızın hıçkırıklara boğulmuş sesi, kızımın sesi…

          “Kızım biz iyiyiz, evdeyiz…”  diyorum.

           “Baba, kim dur diyecek bunlara… Bir dahaki bomba nerede, ne zaman patlayacak? Sıra hangimizde? Ben de; babasız, annesiz, kardeşsiz kalacak mıyım? Yoksa ben de o bombaların kurbanı olacak mıyım?”

          “Kızım sakin ol” diyorum ama hıçkırıklar dinmek bilmiyor.

           Çaresiz kalıyorum, kızımı sakinleştiremiyorum….

           Gözlerimden akan, kanayan yüreğimden akıp gelen kan damlacıkları sanki…

          “Baba; devlete sesimizi nasıl duyuracağız, devlet bu olanları görmüyor mu? Bu bombalar patlamaya artarak devam mı edecek? Biz ne yapacağız baba, hep ölüm korkusuyla mı yaşayacağız?”

          Sayın bakanım! sizin çocuklarınız da bu feryatları size haykırdı mı?

          Siz, sayın başbakanım! sizin çocuklarınız ne yaptılar, “babamıza bir şey oldu mu” diye üzüldüler mi? Sizi merak edip sordular mı?

          Ya siz, sayın cumhurbaşkanım! sizin çocuklarınız; babaları, anneleri, kardeşleri için endişe duydular mı? Çocuklarınızdan sizi arayan oldu mu?

          Peki, siz onları aradınız mı?

          Niçin arasınlar, siz onları niçin arayasınız, sizler için devletin koruma ordusu var değil mi?

         Biraz empati yapın diyeceğim ama onu da bilen var mıdır?

         Bu milletin evlatlarını kim nasıl koruyacak?

          40 yıldır süren terör eylemlerinde, on binlerce şehit verdik.

          Bu memleketin bir avuç kaymak tabakası hariç, bir yakınını şehit vermeyen kaldı mı?

        “Ölen ölür kalan sağlar bizimdir “ diyor ya Dadaloğlu, şimdi öyle değil kalanların ruh sağlığı paramparça…

         Topyekûn bir milletin ruh sağlığı yerlerde sürünüyor

         Ne kadar çok hastane yaparsanız yapın bu marazi durumun giderilmesi mümkün olmayacaktır.

          Gelecek nesillere intikal edecek kalıntıları dahi olacaktır.

          Dershaneden çıkmış, güle oynaya evine giden15-16 yaşlarındaki çocuklar, evine ekmek götüren babalar, anneler, kardeşler….

          “Ateş düştüğü yeri yakar” diyorduk, acaba?

           Alelade 10 kişi ile konuşun, 9 u “Türkiye Suriye mi oluyor” diyecektir.

           Hiçbir konuda empati yapmayan! Türk Milleti, terör eylemlerinin sıklığı ve yoğunluğu nedeniyle büyük bir korku ve tedirginlik içerisinde teröre maruz kalabileceğini düşünmektedir.

           Gayrı, ateş sadece düştüğü yeri yakmıyor, normal Anadolu insanı her an bir terör eylemine maruz kalabileceğini, ya da yakınlarını teröre kurban verebileceğini düşünüyor ve yüreği dağlanıyor. Bu konuda güçlü empati yaparak kendini terör kurbanlarının yerine koyarak büyük acılar yaşıyor.

 

         Sıhhiye meydanı yanı, Genelkurmay önü ve nihayetinde Ankara’nın en kalabalık ve işlek caddesi Kızılay’da bombalı eylem… 37  masum insan hayatını kaybediyor. Bu terör eylemlerinin arkasında bir ya da bir den fazla ülkenin olmadığını kimse bana inandıramaz. Terör örgütleri, güçlü ülkelerin yeni savaş yöntemleri için kullanmak üzere kurdukları yapılardır. TERÖRİZMİN SON AŞAMASI, KÜRESEL TERÖRİZM  (http://www.haberplatosu.com/yazarlar/mustafa-toygar/terorizmin-son-asamasi-kuresel-terorizm-besle-kargayi-teroru-oysun-gozunu/86/

         

        Devlete olan güven her geçen gün azalıyor

 

          Türkiye’nin birinci önceliği Fetullah Gülen’in cemaati ile savaşmak değildir. Biz, Fetullah Gülen’in Amerika’ya yerleşip, oradan fetvalar vermeye başladığı tarihten bu yana en ağır şekilde eleştirdik. Cemaat, devlet içerisinde paralel yapı oluşturduysa AKP sayesinde değil mi?

         

         Konumuz elbette paralel yapı değildir. Ancak devletin, özellikle de sayın cumhurbaşkanın birinci önceliğinin paralel yapı ile mücadele olduğunu esefle görüyoruz. Paralel yapı ile mücadele edecekseniz edin ama topu, tüfeği, silahı olmayan cemaatle mücadeleyi birinci önceliğe koymayın.

 

          Avrupa ülkelerinin başşehirlerinde yüz yılda bir olabilecek bombalı terör saldırısı, Türkiye’nin Başşehri Ankara’da 6 ayda 3 defa tekrarlanabiliyor. Bir ay evvel,  Genel Kurmay Başkanlığının önünde gerçekleştirilen menfur bombalı saldırı sonrasında; “MİT’in görevi eylemlerden sonra mı başlıyor?”(http://www.haberplatosu.com/yazarlar/mustafa-toygar/mit-in-gorevi-eylemlerden-sonra-mi-basliyor/198/) demiştik. O yazımızda istihbarat ve güvenlik zafiyetinden bahsetmiştik. Görünen odur ki, istihbarat ve güvenlik zafiyeti artarak devam ediyor.

   

          “Paralel Yapı ”ya yardım eden büyük iş adamlarını nasıl tutukluyorsanız, bu gözü dönmüş, halk düşmanı canilere yardım ve yataklık edenleri de derhal tutuklayın ve en ağır cezaya çarptırın. Dünyanın hiçbir ülkesinde; eli kanlı, halk düşmanı terör örgütlerini temsil eden ve meclislerinde milletvekili olan partileri yoktur.

           Dünyanın hiçbir ülkesinde, teröristle ele ele hendek kazan, mayın döşeyen belediye başkanı yoktur.

            Terör konusunda lütfen biraz daha ciddiyet…

            İki gündür Türk Milleti olarak perişanız, yazı yazmaya dermanım –takatim yok. Türk Milletinin başı sağ olsun, şehitlerimizin yakınlarının başı sağ olsun… Rabbim ölenlere gani gani rahmet eylesin, kalanlara sabır ihsan eylesin…

Yazarın Diğer Yazıları