Deneme nedir ne değildir?

Edebiyatın en özgür türlerinden biri olan deneme, yazarın düşüncelerini, gözlemlerini ve duygularını kurgudan bağımsız biçimde aktardığı bir yazı türü olarak öne çıkıyor. Montaigne'le temelleri atılan tür, Türk edebiyatında Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin ve Ahmet Hamdi Tanpınar gibi isimlerle gelişirken hikâye, roman, şiir ve makaleden serbest yapısı ve öznel diliyle ayrılıyor.

  • 29

Deneme, edebiyat dünyasında özgün bir yere sahip olan, yazarın kişisel düşüncelerini, gözlemlerini ve duygularını serbest bir üslupla ifade ettiği bir türdür. Diğer edebi türlerden farklarını ve benzerliklerini daha iyi anlamak için denemeyi hikye, roman, şiir ve makale gibi türlerle karşılaştırarak, örneklerle açıklayalım.

Deneme Nedir?

Deneme, yazarın herhangi bir konuda kesin yargılara varmadan, özgürce düşüncelerini paylaştığı, genellikle kısa ve öznel bir metindir. Montaigne'in 16. yüzyılda 'Essais' adlı eserleriyle temelleri atılan bu tür, kişisel bir bakış açısı, samimi bir üslup ve düşünce özgürlüğüyle karakterizedir. Türk edebiyatında Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin ve Ahmet Hamdi Tanpınar gibi isimler deneme türünün önemli temsilcileridir.


Deneme ile Diğer Edebi Türlerin Karşılaştırılması

1. Deneme ve Hikye
• Farklar:
◦ Konu ve Amaç: Hikye, kurgusal bir olay örgüsüne dayanır ve genellikle bir ya da birkaç karakterin başından geçenleri anlatır. Deneme ise kurgudan çok düşünceye odaklanır; yazarın kendi fikirlerini, gözlemlerini veya deneyimlerini paylaşması ön plandadır.
◦ Yapı: Hikyede olay örgüsü, serim, düğüm ve çözüm gibi bölümler bulunurken, deneme daha serbest bir yapıya sahiptir ve genellikle bir giriş-gelişme-sonuç düzeni zorunlu değildir.
◦ Üslup: Hikyede betimlemeler ve diyaloglar ön plandayken, deneme daha çok içsel bir monolog ya da sohbet havasında yazılır.
• Benzerlikler:
◦ Her iki tür de okuyucuya bir duygu ya da düşünce aktarabilir. Hikyede bu dolaylı yoldan (kurgu aracılığıyla) yapılırken, denemede doğrudan yazarın düşünceleriyle gerçekleşir.
• Örnek:
◦ Hikye: Sait Faik Abasıyanık'ın 'Son Kuşlar' adlı hikyesi, bir balıkçının doğayla ilişkisini kurgusal bir olay örgüsüyle anlatır. Okuyucu, doğanın tahribatına dair mesajı hikye üzerinden alır.
◦ Deneme: Nurullah Ataç'ın 'Günlerin Getirdiği' adlı denemesinde, yazar doğa ve insan ilişkisi üzerine kişisel düşüncelerini, gözlemlerini ve hislerini serbestçe ifade eder, ancak kurgusal bir olay örgüsü yoktur.
2. Deneme ve Roman
• Farklar:
◦ Kapsam: Roman, geniş bir zaman dilimini ve çok katmanlı bir kurguyu içerir. Deneme ise genellikle daha dar bir konuya odaklanır ve kısa bir metindir.
◦ Kurgu: Roman tamamen ya da büyük ölçüde kurgusaldır; deneme ise kurgudan ziyade gerçek düşünce ve gözlemlere dayanır.
◦ Karakter: Romanda karakterler ve onların gelişimi merkeziyken, denemede yazarın kendisi ya da onun düşünceleri başroldedir.
• Benzerlikler:
◦ Her iki tür de insan yaşamına dair derin gözlemler sunabilir. Roman bunu kurgusal karakterler üzerinden, deneme ise yazarın kendi bakış açısıyla yapar.
• Örnek:
◦ Roman: Orhan Pamuk'un 'Masumiyet Müzesi' romanı, bir aşk hikyesi üzerinden toplumsal ve bireysel temaları işler. Kurgusal karakterler ve olaylar, geniş bir zaman diliminde anlatılır.
◦ Deneme: Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'Beş Şehir' adlı denemesinde, yazar İstanbul'un kültürel ve tarihi dokusunu kendi gözlemlerine dayanarak anlatır; kurgusal bir karakter ya da olay örgüsü yoktur.
3. Deneme ve Şiir
• Farklar:
◦ Dil ve Üslup: Şiir, imgeler, semboller ve ritmik bir dil üzerine kuruludur; deneme ise daha düz, sohbet havasında bir anlatıma sahiptir.
◦ Amaç: Şiir, yoğun duygusal ve estetik bir deneyim yaratmayı hedeflerken, deneme daha çok düşünsel bir tartışma ya da gözlem sunar.
◦ Yapı: Şiir genellikle dizeler ve kıtalarla yapılandırılır; deneme ise paragraflarla serbest bir şekilde ilerler.
• Benzerlikler:
◦ Her iki tür de öznel bir bakış açısı taşır. Şiirde şairin duyguları, denemede yazarın düşünceleri ön plandadır.
• Örnek:
◦ Şiir: Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'Bursa'da Zaman' şiiri, Bursa'nın tarihini ve ruhunu imgeler ve ritmik bir dille anlatır.
◦ Deneme: Tanpınar'ın 'Beş Şehir' kitabındaki Bursa bölümü, aynı şehri düz yazıyla, düşünsel bir perspektiften ele alır.
4. Deneme ve Makale
• Farklar:
◦ Üslup ve Ton: Makale, daha nesnel, bilgilendirici ve sistematik bir şekilde yazılır; deneme ise öznel, samimi ve serbesttir. Makalede bilimsel bir dil ve kanıtlar ön plandayken, denemede yazarın kişisel görüşleri ve üslubu öne çıkar.
◦ Amaç: Makale bir konuyu açıklamayı, kanıtlamayı ya da ikna etmeyi amaçlar; deneme ise yazarın düşüncelerini paylaşmayı ve okuyucuyu düşündürmeyi hedefler.
◦ Yapı: Makale genellikle giriş, tez, antitez ve sonuç gibi bir yapıya sahiptir; deneme ise daha esnek bir yapıdadır.
• Benzerlikler:
◦ Her iki tür de bir konuyu ele alır ve okuyucuya bilgi ya da fikir sunar. Ancak makale daha akademik, deneme ise daha kişisel bir yaklaşım sergiler.
• Örnek:
◦ Makale: Bir akademisyenin 'Türk Edebiyatında Modernizm' konulu makalesi, modernist akımları tarihsel ve nesnel bir şekilde analiz eder, kanıtlar sunar.
◦ Deneme: Suut Kemal Yetkin'in 'Edebiyat Üzerine' adlı denemesinde, yazar edebiyatın kendisine hissettirdiklerini ve edebiyat üzerine kişisel görüşlerini serbest bir üslupla paylaşır.
Denemenin Genel Özellikleri ve Diğer Türlerden Ayrılan Yönleri
• Serbestlik: Deneme, diğer türlerden daha az kurala bağlıdır. Ne şiirdeki ritim, ne romandaki kurgu, ne de makaledeki nesnellik denemede zorunludur.
• Kişisellik: Deneme, yazarın iç dünyasını yansıtır ve okuyucuyla samimi bir bağ kurar. Bu, hikye ve romandaki kurgusal karakterlerden, şiirdeki imgelerden ve makaledeki nesnellikten ayrılır.
• Esneklik: Deneme, felsefeden sanata, doğadan günlük yaşama kadar her konuyu ele alabilir. Bu, diğer türlerin daha belirli temalar ya da yapılar etrafında dönmesiyle tezat oluşturur.


Sonuç olarak; deneme, diğer edebi türlerden özgür yapısı, öznel bakış açısı ve sohbet havasındaki üslubuyla ayrılır. Hikye ve roman kurguya, şiir estetik ve ritmik bir dile, makale ise nesnel bilgiye dayanırken; deneme, yazarın düşüncelerini serbestçe ifade ettiği bir alan sunar. Türk edebiyatında Montaigne'den ilham alan yazarlar, bu türü bireysel ve toplumsal meseleleri tartışmak için etkili bir şekilde kullanmışlardır. Örneğin, Nurullah Ataç'ın denemelerindeki samimi üslup, okuyucuyu bir dostla sohbet ediyormuş gibi hissettirirken, bir hikyenin ya da romanın kurgusal dünyasından farklı bir deneyim sunar.

Haber Platosu

Bakmadan Geçme