Kılıçdaroğlu: AB bize rüşvet teklif ediyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir otelde iş dünyasından isimlerin katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'ye Suriyeli göçmenler konusunda rüşvet vermek için Türkiye'ye geleceğini söyledi

  • 1738

 


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Sayın Merkel gelecek şimdi. Niye geliyor biliyor musunuz. 'Aman Suriyeliler bize gelmesin. Biz size para verelim, kampları Türkiye'de kurun'. Bize açıkça rüşvet teklif ediyorlar'dedi.
Kılıçdaroğlu, bir otelde düzenlenen Adana iş dünyası ile buluşma  toplantısında, Türkiye'nin gelişebilmesi ve bilgi toplumu olması için hukukun  üstünlüğü, üretimin yaygınlaştırılması, güçlü bir sosyal devlet ve sürekli  kendisini yenileyen reformlar yapılmasını içeren 4 ayaklı bir stratejik plana  sahip olması gerektiğini belirtti. 

Türkiye'nin Güney Kore'den önce Otomobil üretirken bugün geride  kalmasının tek sebebinin geleceği okuyamayan siyasetçiler olduğunu ifade eden  Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminin devamlı değişmesinin ülkenin geleceğini olumsuz  etkilediğini kaydetti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'Eğitilmemiş bir toplumun büyüme şansı  yoktur. Bizim eğitim sistemimize dönüp bir bakın iş dünyasının değerli insanları.  13 yılda 12 kez bir ülkenin eğitim politikası değişirse orada eğitim politikası  yok demektir. Milli değerleri korumak açısından milli olan eğitim, evrensel  değerleri de dışlamamalıdır' dedi.

Anadolu'da cazibe merkezleri yaratılmaması halinde herkesin İstanbul'a gideceğini, İstanbul'un da yaşanmaz bir kent haline geleceğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bu yönde geliştirdikleri Merkez Türkiye projeleriyle Anadolu'da 2 milyon kişiye yeni istihdam, kişi başına ortalama gelirin de 2035'e kadar 30 bin doların üzerine çıkarılmasını sağlayacaklarını anlattı.

Kısa vadeli siyasetin dış politikaya etkisi

Kısa vadeli düşünen siyasetçinin ülkenin geleceğini körelteceğini, bu  tür siyasetçinin kesinlikle iktidara taşınmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu tür siyasetin sadece içeride değil dış politikada da başa bela  açacağını bildirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
'Buyrun Suriye. Ne işimiz var bizim Suriye'de. Neden biz tırlarla  silah gönderiyoruz oraya. Neden insanlar orada birbirlerini öldürüyorlar. Neden 2 milyonu aşkın Suriyeli bizim topraklarımızda. Sayın Merkel gelecek şimdi. Niye geliyor biliyor musunuz. 'Aman Suriyeliler bize gelmesin. Biz size para verelim, kampları Türkiye'de kurun'. Bize açıkça rüşvet teklif ediyorlar. 'Kampları siz burada kurun, bunlar gelmesinler.' Avrupa'da başkentlere gittim. 'Suriye'nin bu hale gelmesinden sadece biz değil siz de sorumlusunuz' dedim. Suriye'de savaş olurken kılınız kıpırdamadı. Ne zaman ki Suriyeliler sizin kapınıza dayandı 'Vay efendim Suriyeliler buraya nasıl gelir.' Bakın hiç bir Suriyeli 'ben Suudi arabistan'a, Katar'a gideceğim' demiyor. Nereye, yönünü Avrupa'ya uygar dünyaya  çevirmiş. Eğer insanlar daha iyi yaşam koşullarını yakalamak için yola çıkmışlarsa yani ölümü göze almışlarsa önüne duvar da koysanız bunlar o duvarı aşıp geleceklerdir.'

Türkiye'nin bu sorunun temel anahtarı durumunda olduğunu ancak yanlış yaptığını savunan Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinde ilk kez 5 ülkede büyükelçiliklerinin olmadığını eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, 'Göndermek istiyoruz 'Almayız. Türkiye'yi defterden  sildik' diyorlar. Mısır ile ne alıp veremediğimiz var. O ülkelerin doğrudan  içişlerine müdahale ettik ve bunun faturası kime çıktı. Toplumun tamamına çıktı.  İç politikada hata yaparsanız toplumun bir kesimi o hatayı öder. Dış politikada  hata yaparsanız o hatayı toplumun tüm kesimleri öder ve şu anda hepimiz o hatanın  bedelini ödüyoruz' diye konuştu.

'Ortadoğu 'Bataklığı'

Kılıçdaroğlu, dış politika barış endeksli ve ülke çıkarları üzerine  inşa edilseydi, Ortadoğu'da çok önemli kazanımların olacağını ama bunun  yapılmadığını kaydetti.
Sanki PKK yetmezmiş gibi bir de DAEŞ'in ortaya çıktığını anlatan Kemal Kılıçdaroğlu,'Ortadoğu bataklığından Türkiye'nin süratle çekilip çıkması lazım. Sayın Davutoğlu'na da söyledim. Dış politikanın 180 derece değişmesi lazım. Biz dış politikayı ülkenin çıkarları üzerine inşa ederiz' dedi.
 

Bakmadan Geçme