
Cumhurbaşkanı'nın mesajı kime?
Mehmet Şerif
- 57
Dikkat edilirse, son bir ay içinde Sayın Cumhurbaşkanı hem grup toplantılarında, hem diğer parti programlarında, hem 12 Mayıs günü Danıştay’da yaptığı konuşmada hem de bugün Sayıştay’ın 163. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yaptığı konuşmada, bütün kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarına, bürokratlara, yargı mensuplarına, siyasetçilere, belediyelere, velhasıl her kademede çalışan memurlara sesleniyor.
Yanlış yapanlara, devletin malını, parasını amacında kullanmayanlara her kuruşun hesabının sorulacağını açıkça söylüyor. Bunu hem de devletin mal ve parasını denetleyen Sayıştay’da, canlı yayında açıkça söylüyor.
Ancak bu mesajı muhalefet sadece kendisine yönelik algılıyor. İktidar mensupları, bürokratlar ve tüm kamu görevlileri ise hiç üzerlerine alınmıyorlar.
Cumhurbaşkanının mesajlarına dikkatlice bakıldığında hem muhalefet hem de iktidar mensuplarını, hatta bakanlar dahil herkesi kapsadığı görülecektir. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı, Sayıştay’a ve tüm yetkililere bu konuda “kim olursa olsun gereğini, gereği gibi yapın” diyor. Adeta "gereğini yapın" diyor.
Sayın Cumhurbaşkanı, devletin başı olarak “safralar atılacak” diyor.
Onun için bu mesaj; iktidar, muhalefet, herkese... Vatandaş kemer sıkarken hiç tasarrufu dikkate almayan belediye başkanlarına, bakanlara, bakan yardımcılarına, genel müdürlere, üst kurul başkanlarına, üyelerine, rektörlere, velhasıl kamu gücü ve kaynağı kullanan herkese.
Diğer bir ifadeyle, korunması gerekmediği hâlde özel ilişkileri ile kendine koruma ve lüks araç tahsis ettirenlere; evini Ankara’ya taşımayan, perşembeden salıya kadar Ankara’daki makamına uğramayan, kendine görev çıkarıp uçak biletini devlete ödettirenlere; sembolik görevde olmasına rağmen hava atmak için kendisine 6-7 tane koruma tahsis ettirenlere; eski görev yerinden kendisine lüks araç tahsis ettirip bu araçları görev dışında kullanıp bu aracın benzin parasını ödemeyen memurları görevden alanlara; kuruma, üretime, istihdama, velhasıl ülkeye hiçbir katkısı olmayan yurt dışı gezisi düzenleyenlere; kurumun parasını kendi PR’ını yapmak için lüzumsuz hediyelere harcayanlara; temsil giderlerinden tonlarca baklava alıp dağıtanları da kapsar.
Kimleri kapsadığını saymakla bitmez.
Devletin, 15 Temmuz sonrası kamuda oluşan boşluk ve kargaşayı kendi çıkarlarına kullananlar için de harekete geçtiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Hadi, milletimiz ve devletimiz için hayırla sonuçlansın.