Akdoğan: Seçim günü vatandaşı tehdit eden bedelini öder
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, 'Seçim günü hile yapan, vatandaşı tehdit eden bedelini öder' dedi
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Buradan bir kez daha uyarıyorum, seçim günü hile yapan, vatandaşı tehdit eden, okul bahçesinde veya sınıflarda vatandaşın iradesini şekillendirmeye çalışan, bir şekilde onların yerine oy kullanmak isteyen, oy kullanan... Bunların gerçekten cezası çok ağırdır. Herkes bunun bedelini öder, hukuk içinde bunların hepsinden hesap sorulur" dedi.
"Vatandaşlarımız müsterih olsun"
Akdoğan, seçim güvenliği bağlamında her türlü tedbirin alındığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Vatandaşlarımızın müsterih olması, sandığa huzur ve güven içerisinde gitmesi de çok büyük önem taşıyor. Seçim güvenliği sandıktan öncesinin de güvence altına alınmasıdır. Yani seçim gününden önce vatandaşın iradesi ortaya çıkarken bir baskı ve tehdit altında kalmamasıdır. Buna dönük de geçen seçime göre daha avantajlı, daha olumlu bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Seçim günü sıkıntı yaşanmaması, sandıkların korunması, hile yapılmaması bunlar da çok önemli. Burada güvenlik birimlerimiz gerekli tedbirleri aldılar. Ama vatandaşlarımızın duyarlı olması, şikayette bulunması, hakkını, hukukunu koruması, bunlar da çok büyük önem taşıyor.
Buradan bir kez daha uyarıyorum, seçim günü hile yapan, vatandaşı tehdit eden, okul bahçesinde veya sınıflarda vatandaşın iradesini şekillendirmeye çalışan, bir şekilde onların yerine oy kullanmak isteyen, oy kullanan... Bunların gerçekten cezası çok ağırdır. Herkes bunun bedelini öder, hukuk içinde bunların hepsinden hesap sorulur. Geçen sefer de yüzde 100 bir partiye çıkan sandıklar vardı. Bunların çoğuyla ilgili şikayetler, soruşturmalar oldu. Seçim gününden sonraya da sarkan bir süreçtir bu. O süreçte de özellikle sandıklarda görevli olan kişilerin, partilerin, müşahitlerin şikayetçi olması çok büyük önem taşıyor. Kimse sessiz kalmasın. Orada AK Parti'li üye de var ama tamamen bir partiye çıkmış görünüyor veya CHP, HDP olabilir. Orada görevli arkadaşlarımızın, hangi partiden olursa olsun, bir olumsuzluk gördüğünde bundan şikayetçi olması, bunun araştırılması, soruşturulması bunlar önem taşıyor. Vatandaşın iradesine kimse musallat olmamalı. Kimse ipotek koymaya çalışmamalı, kimse gasbetmeye çalışmamalı. Milletin iradesi kutsaldır, gasbedilemez, baskı altına alınamaz, ipotek altına alınamaz, özgür bir şekilde tecelli etmesi önemli."
"HDP her şeyi berbat etti, bıraktı"
AK Parti'nin, Doğu ve Güneydoğu'daki oylarının bir bölümünün 7 Haziran'daki seçimde HDP'ye gittiği belirtilerek, "AK Parti bu seçimde Doğu ve Güneydoğu'daki halkın oylarını alacak mı" sorusu üzerine Akdoğan, bölgede HDP'nin farklı saiklerle aldığı oyun bilindiğini söyledi.
Akdoğan, seçim öncesi bölgedeki halkın bilinç altına bir şeylerin pompalandığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Bu pompalanan şeylerin de HDP'nin aldığı oyda etkili olduğunu gördük. Bunlardan bir tanesi, 'HDP barajı geçmezse ortalık karışır, kıyamet kopar, ortalık yanar'. Sürekli bunu pompaladılar. Sonra 'Devlet bunlarla anlaştı, burayı bıraktı, siz bize yakın durun geleceğiniz için'. Bu tür birtakım yanlış şeyler hep pompalandı. Bunların şimdi hepsinin ortadan kalktığını görüyoruz. Çözüm Süreci'ni destekleyerek bir şekilde HDP'den bir ümit de duyarak oy veren insanlar, burada hayal kırıklığına uğradılar HDP'den. HDP her şeyi berbat etti, bıraktı. 'Size oy verdik, bu amaçla oy verdik ama siz elinize yüzünüze bıraktınız, her şeyi mahvettiniz' gibi bir eleştiri olduğunu da doğrusu görüyorum."
"Sabote eden, bozan, tehdit eden, baskı yapan bir örgüt var"
Akdoğan, terör örgütü PKK'nın son dönemde hayata geçirdiği stratejinin halkı canından bezdirdiğini belirterek, "Vatandaş haklı olarak buna tepki gösteriyor. Şu anda PKK'nın yaptığı çağrılara halkın olumlu karşılık vermemesi ve devletin yaptığı operasyonlara çok ciddi halk desteği olması ki bu yüzde 70'ler civarındadır halk desteği" dedi. Ciddi halk desteğinin birçok sebebinin olduğunu dile getiren Akdoğan, şunları kaydetti:
"Bir sebebi de örgütün oradaki bu şehir merkezlerine meseleyi taşıyıp hendekler kazması, bombalar yerleştirmesi. Çocuklar okula giderken bomba patlıyor. Esnaf sürekli kepenk kapatıyor. Bir şekilde bölgede hayatı çekilmez hale getirdi bunların bu eylem türü, şehir merkezlerinde yeni silahlı unsurlar, illegalite. İnsanlar haraç vermeye zorlanıyor, yolu kesiliyor. Daha önce Çözüm Süreci'nde çok olumlu atmosfer vardı, turizm canlanıyordu, yaylalar kullanılıyordu, herkes geleceğe daha ümitle bakıyordu ama örgütün bu yaklaşımları bölge halkında bir tepki ortaya çıkmasına sebep oldu diye düşünüyorum. Bu operasyonlara desteğin yüksek olmasının bir sebebi de Çözüm Süreci'nde devletin iyi niyetinin görülmüş olmasıdır. Yani sürekli kucağını açan, hizmet eden, yatırım yapan bir devlet var. Ama sabote eden, bozan, tehdit eden, baskı yapan bir örgüt var. Burada devletin iyi niyetinin görülmesi de halkın bu PKK'nın çağrılarına karşılık vermemesinde etkili oldu. Bir sebep de terörle mücadele eden kahraman güvenlik görevlilerimizin gerçekten insani duyarlılıkla, perspektifle hareket etmeleri, hukuk içinde mücadele etmeleri. Vatandaşla teröristi ayırt ederek bir mücadele ortaya koyuyor olmalarıdır."
Bakmadan Geçme





