Kamalak Cizre'ye belge imzalayarak girebilmiş!
Cumartesi günü, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın bile giremediği Cizre'yi ziyaret ederek dikkatleri üzerine çeken Saadet Partisi lideri Mustafa Kamalak'tan flaş açıklama...
Devlet, Kamalak'a "Cizre'ye gitme" demiş. Ancak dinletememiş.
İşte ayrıntılar...
Geçtiğimiz günlerde sokağa çıkma yasağı olan şehirler dâhil Anadolu’nun dört bir yanını gezen Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Büyük Adana Mitingi’nde binlerce kişiye seslendi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, “Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, artık kaybetmeye tahammülümüz yok. Çünkü Anadolu tarih boyunca hep mazlumlar için sakin bir liman, güvenli bir sığınak olmuştur. Türkiye son kaledir. Türkiye son sığınaktır. Bu vatan bölünürse, bu topraklar parçalanırsa, kardeş kavgasına tutuşursa, bizim gidebilecek hiçbir yerimiz yok. Biz düşersek bütün mazlumlar düşecektir. Bizim acemi tayfa Türkiye’yi korusun diye şimdi NATO ‘yu davet ediyor. Bre gafil savaş nerede olacak?” dedi.
Geçtiğimiz günlerde sokağa çıkma yasağı olan şehirler dâhil Anadolu’nun dört bir yanını gezen Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Büyük Adana Mitingi’nde binlerce kişiye seslendi. İslam coğrafyalarının kan-revan içinde olduğunu, son yıllarda büyük kayıplar yaşandığını vurgulayan Kamalak, “Oy vermek onay vermektir. Oy verdiğin kimsenin icraatlarına, günah ve sevaplarına iştirak etmektir. Son yıllarda o kadar çok şey kaybettik ki Allah korusun, biraz daha geç kalırsak ülkemizi kaybetmekle karşı karşıya kalırız” uyarısında bulundu.
Doğu ve Güneydoğu’da sokağa çıkma yasağı olan şehirler dahil Türkiye’nin dört bir yanını gezen Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, ‘Büyük Adana Mitingi’nde binlerce kişiye seslendi. Mitingin gerçekleştirildiği, şehrin en büyük meydanı olan İstasyon Meydanı’nı hınca hınç dolduran vatandaşlar sık sık “Saadet Gelecek, Yüzler Gülecek” sloganları attı.
PROJELERİMİZ VE KAYNAK PAKETLERİMİZ HAZIR
Milli Görüş’ün geçmişte olduğu gibi şimdi de ülkenin sıkıntılarına reçete olacak projelerinin hazır olduğunu kaydeden Kamalak, “Saadet Partisi olarak iktidara hazırız. Projelerimiz hazır. Kaynak paketlerimiz hazır. Üretim hamlelerimiz hazır. Türkiye’nin 81 ilini, 81 ayrı sanayi ve üretim merkezi yapacak kalkınma planlarımız hazır. İnanın her şey bir Besmele’ye bakıyor” şeklinde konuştu.
DEVLET CİZRE’YE GİTME DEDİ, BİZ GİTTİK...
Mitingde Doğu ve Güneydoğu ziyaretlerine değinen Kamalak, geçtiğimiz günlerde sokağa çıkma yasağı olan Cizre’ye emniyet tarafından ‘gitme’ demelerine rağmen belge imzalayarak gittiğini belirtti. Kamalak, “İktidar sahipleri muhalefeti ‘Siz Sivas’ın doğusuna bile gidemezsiniz’ diye eleştiriyor. Bre gafil, bre acemi tayfa, bu ülkenin güvenliğinden, bütün vatandaşlarının can, mal, ırz ve namus güvenliğinden sen sorumlu değil misin? Sen iktidara geldiğinde herhangi bir kimsenin Sivas’ın doğusuna gidememe gibi bir sorunu var mıydı?” diye sordu.
CİZRE’YE BELGE İMZALAYARAK GİTTİM
Mitingde Doğu ve Güneydoğu ziyaretlerine değinen Kamalak, geçtiğimiz günlerde sokağa çıkma yasağı olanCizre’ye emniyet tarafından ‘gitme’ demelerine rağmen belge imzalayarak gittiğini belirtti.Önümüzdeki seçimlerin diğer seçimlere nazaran daha önemli olduğunun altını çizen Kamalak, “Hepinizin malumu olduğu üzere 1 Kasım’da Türkiye’mizde bir seçim var. Her seçim önemlidir ancak gerçekten bu seçim tarihi bir seçimdir. Çünkü İslam coğrafyası tarihte hiç olmadığı kadar kan ve gözyaşına boğulmuştur. İşgal, iç çatışma ve kaosun içine sürüklenmiştir. Son limanımız son kalemiz olan Türkiye’miz bile acemi tayfalar yüzünden kan ağlıyor. Her gün 3-5 şehidimiz geliyor. Dün Şırnak ve Cizre’de idim. Devlet ‘gitme, can güvenliğini sağlayamam’ diyor. ‘Güvenlik istemiyorum. Sorumluluk bana aittir’ diyerek belge imzalamak zorunda kaldım. İktidar sahipleri muhalefeti ‘Siz Sivas’ın doğusuna bile gidemezsiniz’ diye eleştiriyor. Bre gafil, bre acemi tayfa, bu ülkenin güvenliğinden, bütün vatandaşlarının can, mal, ırz ve namus güvenliğinden sen sorumlu değil misin? Sen iktidara geldiğinde herhangi bir kimsenin Sivas’ın doğusuna gidememe gibi bir sorunu var mıydı? Yine bre acemi tayfa ‘Ülkenin bazı yerlerinde seçim güvenliği yoktur. Sandıklar başka yerlere taşınmalı’ diyorsun. Sen iktidara gelirken Türkiye’nin böyle bir sorunu var mıydı?” diye sordu.
GEÇ KALIRSAK ÜLKEMİZİ KAYBEDECEĞİZ
İslam coğrafyalarının kan ve revan içinde olduğunu, son yıllarda ise büyük kayıplar yaşandığını vurgulayan Kamalak, “Oy vermek onay vermektir. Oy verdiğin kimsenin icraatlarına, günah ve sevaplarına iştirak etmektir. Öyle değil mi sevgili vatandaşlarım? Son yıllarda o kadar çok şey kaybettik ki Allah korusun, biraz daha geç kalırsak ülkemizi kaybetmekle karşı karşıya kalırız. Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, artık kaybetmeye tahammülümüz yok. Çünkü Anadolu tarih boyunca hep mazlumlar için sakin bir liman, güvenli bir sığınak olmuştur. Hatırlayın, 1989 yılında Bulgaristanlı kardeşlerimiz zulme uğradılar, Anadolu’ya koştular. Türkiye’ye sığındılar. 1995 yılında Bosnalı kardeşlerimiz zulme uğradı, Anadolu’ya koştular. Türkiye’ye sığındılar. 2000 yılında Iraklı kardeşlerimiz zulme uğradı, Anadolu’ya koştular. Türkiye’ye sığındılar. Hatta 1492 yılında Kral Ferdinand’ın zulmüne uğrayan İspanya Yahudileri bile Anadolu’ya koştular. Türkiye’ye sığındılar. Şimdi Libyalı, Yemenli, Iraklı, Suriyeli kardeşlerimiz zulme uğruyorlar ve yine Anadolu’ya koşuyorlar. Bunu niye söylüyorum? Türkiye son kaledir. Türkiye son sığınaktır. Bu vatan bölünürse, bu topraklar parçalanırsa, kardeş kavgasına tutuşursa, bizim gidebilecek hiçbir yerimiz yok. Biz düşersek bütün mazlumlar düşecektir. Bizim acemi tayfa Türkiye’yi korusun diye şimdi NATO’yu davet ediyor. Bre gafil savaş nerede olacak?” dedi.
PROJELERİMİZ VE KAYNAK PAKETLERİMİZ HAZIR
Milli Görüş’ün geçmişte olduğu gibi şimdi de ülkenin sıkıntılarına reçete olacak projelerinin hazır olduğunu kaydeden Kamalak, “Her şeye rağmen karamsarlık yok. Milletimizin en ufak bir şüphesi olmasın. Saadet Partisi olarak iktidara hazırız. Projelerimiz hazır. Kaynak paketlerimiz hazır. Üretim hamlelerimiz hazır. Türkiye’nin 81 ilini, 81 ayrı sanayi ve üretim merkezi yapacak kalkınma planlarımız hazır. İnanın her şey bir Besmele’ye bakıyor. İktidara geldiğimizde öyle bir besmele ile işe koyulacağız ki, Türkiye’de yer yerinden oynayacak. Ülkemiz hızla kalkınacak, milletimiz bolluk ve refaha kavuşacak. Çünkü Hakkı üstün tutanlar, ibadet aşkıyla çalışanlar, ülkelerine ve insanlığa büyük hizmetler yapar. Bizim amacımız da, hedefimiz de bellidir; Birinci hedefimiz, Yaşanabilir Bir Türkiye’yi kurmaktır, İkinci hedefimiz, Yeniden Büyük Türkiye’yi kurmaktır, Üçüncü hedefimiz ise, İslam Birliğini tesis ederek, zulmün değil adaletin, sömürünün değil hakça paylaşımın hâkim olduğu Yeni Bir Dünya’yı kurmaktır. Şimdi bunun için önümüzde tarihi bir fırsat var. Sadece 3 haftamız kaldı. Önümüzdeki 3 hafta boyunca takatimizin sonuna kadar koşturacağız. Kapı kapı dolaşacağız. Tutmadık el, dokunmadık yürek bırakmayacağız. Milletimizle el ele verip bu zihniyeti değiştireceğiz” diye konuştu.
7 HAZİRAN’DAN SONRA MİLLETÇE TİYATRO İZLEDİK
7 Haziran seçimlerinden sonra ülkenin menfaati için Meclis’teki dört partinin bir araya gelemediğinin altını çizen Kamalak, büyük bir tiyatro oynandığını söyleyerek şunları kaydetti: “Hepinizin bildiği gibi, 7 Haziran seçimlerinden bu yana milletçe bir tiyatro izledik. Başrolünü acemi tayfa AKP’nin oynadığı, figüranlıklarını ise CHP, MHP ve HDP’nin üstlendiği bu tiyatronun maliyeti maalesef ülkemiz için çok ağır oldu. Her gün ocaklarımıza ateş, yüreklerimize acı düşerken, gencecik fidanlarımızı toprağa verirken, koskoca bir ülke, taht oyunlarına kurban edildi. ‘Akan kanı nasıl önleriz, ülkede huzur, barış ve kardeşliği nasıl sağlarız?’ diye kafa yorması gerekenler tam tersine, ‘oylarımızı nasıl arttırırız’ telaşına düştü. Ülke kaynakları siyasi ihtiraslar uğruna heba edilirken, binlerce insanımız işsiz kalırken, on binlerce esnafımız kepenk kapatırken, çalışan tek şey milletvekillerinin maaşları oldu. İşte 1 Kasım tarihi bir fırsattır. Çünkü bunları 7 Haziran’da denedik, gördük. Gördük ki Saadet Partisiz olmuyor, olmuyor, olmuyor. Yan yana da dursalar, üst üste de konsalar bunlar bu işi beceremezler. Beceremiyorlar. Çünkü bu işler aşk işidir, heyecan işidir, inanç işidir, iman işidir. İman varsa imkân vardır.”
Bakmadan Geçme





