Hakkı Öznur: Gözdağı öyle mi? Hepimiz 21 Şubat'ta Kahramanmaraş'tayız

Hakkı Öznur Kahramanmaraş'ta devam eden  Muhsin Yazıcıoğlu davası ile ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu. Hakkı Öznur 20 Eylül Çarşamba günü salon dışında yaşananlar ve Yazıcıoğlu davası ile bir  açıklama yayımladı. 

  • 1466

BBP lideri şehit Muhsin Yazıcıoğlu'nun dava ve yol arkadaşı, Ülkücü Hareket'in önde gelen isimlerinden, Alperenlerin ağabeyi, araştırmacı yazar Hakkı Öznur Kahramanmaraş'ta devam eden Muhsin Yazıcıoğlu davası ile ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu. Hakkı Öznur 20 Eylül Çarşamba günü salon dışında yaşananlar ve Yazıcıoğlu davası ile bir açıklama yayımladı.

Öznur'un açıklamasının tam metni:

MAHKEMELERİ, ADLİYE KORİDORLARINI, MEYDANLARI TERKETMEYECEĞİZ!

Milletimizin ve kamuoyunun “suikast”, siyasal iktidarın “ kaza” dediği dava kapatılmaya, karartılmaya, örtbas edilmeye çalışılıyor. Kahramanmaraş 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma yine ertelenmiştir. Şaşırdık mı? Şaşırmadık! 15 yıla yakındır dava sürekli uzatılıyor.

Hiçbir güç, odak, mihrak bizim davayı takip etmemizi engelleyemez. Oyunlarını bozmaya devam edeceğiz. Enselerindeyiz ,peşlerindeyiz.

Zannetmesinler ki suikastın peşini bırakacağız. Zannetmesinler ki susacağız, korkacağız, çekineceğiz. Zannetmesinler ki Mahkeme salonlarını, adliye koridorlarını , meydanları terk edeceğiz!

Kimse bizi sindiremez, korkutamaz! Muhsin Yazıcıoğlu çizgisini sürdüren dava ve yol arkadaşları, Alperen gençliğimiz mahkemelerde, adliye binalarında, meydanlarda olmaya ve davayı sonuçlanana kadar takip etmeye devam edecektir. Asla peşini bırakmayacağız !

21 Şubat 2024 günü bütün dava ve yol arkadaşlarımız Yazıcıoğlu'nun sevenleri o gün mahkeme salonunda olacağız.

BASIN AÇIKLAMASINA DAHİ TAHAMMÜL EDEMİYORLAR. DAVA'YI TAKİP ETMEMİZİ KİMSE ENGELLEYEMEZ!

15 yıla yakındır devam eden mahkemelerde zaman zaman siyasal iktidardan talimat alan güvenlik güçlerinin gazlı ve coplu müdahalelerine maruz kaldık. Adliye önünde ellerinde dövizlerle ‘Adalet istiyoruz' diyen şehit ailelerine ve Yazıcıoğlu'nun dava ve yol arkadaşlarına verilen emir ve talimatlarla Fiziki müdahaleler yapılmıştır. Şehit liderimizin ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu dahil olmak üzere bir çok dava arkadaşlarımıza, genç alperenlerimize gaz sıkılmış, coplarla saldırılmıştır.

Şehitlerimizin yakınlarına, avukatlarımıza, dava arkadaşlarımıza bir çok zorluklar ve engeller çıkartılmıştır. Değişen bir şey Yok! Çarşamba günü yapılan mahkeme sonrası davayla ilgili, demokratik hak olan basın açıklaması yapmak isteyen Yazıcıoğlu ailesine ve arkadaşlarımıza engel olunmaya çalışılması asla kabul edilemez.

Basın açıklamasında şehit liderimizin ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu başta olmak üzere aile yakınları da vardır. Şehit liderimizin ailesinin de içinde olduğu kitleye güvenlik güçlerinin müdahalesi yanlış olmuştur. Demokratik bir hak olan basın açıklamasının engellenmesi davanın neden sonuçlanmadığını neden kapatılmak istendiğini bir kez daha göstermiştir.

Adliye önünde basın açıklamasına bile tahammül edemiyorlar. Basın açıklamasına engel olunması ve engeller çıkarılması davanın çözülmek istenmediğini unutturulmak ve gündemden düşürülmek istendiğini bir kez daha ortaya koymaktadır.

YASSIADA REJİMİNİN, CUNTA REJİMLERİNİN HAKİMLERİNE, SAVCILARINA ÖZENMEYİN! ONLAR, BUGÜN RAHMETLE DEĞİL NEFRETLE ANILIYORLAR!

Yassıada rejiminin Başsavcısı demokrasi ve milli irade düşman Altay Ömer Egesel Menderes ve arkadaşlarının idamlarını istiyordu. Yüksek Adalet Divanı Başkanı Yassıda Mahkeme Başkanı Salim Başol'da sanıklara “Sizi buraya tıkayan kuvvet böyle istiyor” diyordu.

12 Eylül Cunta rejiminin askeri savcısı Nurettin Soyer'di. Diktatör Kenan Evren'in ve 5'li Konseyin maşası MHP ve Ülkücü düşmanı, Nuretttin Soyer 220 ülkücünün idamını istiyordu. C-5 işkence merkezinde POL-DER mensubu kızıl çeteler Ülkücülere işkence yaparken sadistçe seyrediyordu.

Yassıada mahkemesi, 12 Eylül mahkemeleri tamamen tiyatrodan ibaretti; Bu gün aziz milletimiz EGESEL'İ ,BAŞOL'U, SOYER'İ vb . rahmetle minnetle değil , nefretle anıyor.

Cunta rejimlerinin, saray rejimlerinin, otoriter rejimlerin sözde hakimleri savcıları hukuk tanımaz. Onun için bir kez daha vurguluyorum; hakimler ,savcılar hukuku yerine getirin! Size dikte ettirilen emir ve talimatları tanımayın. Keyfi kararlar almayın. Vicdanınızın sesini dinleyin.

Muhsin Yazıcıoğlu davasını sonuçlandırın! Sanık sandalyesinde yer alması gerekenleri getirin. Korkmayın, tarih korkakları değil; gerçek hukuk adamlarını, hukuk'a ve demokrasiye bağlı olanları yazar! Yoksa Egesel'lerden ,Başol'lardan Soyer'lerden farkınız kalmaz! Tarih yargılar, millet affetmez ve nefretle anar.

KÜRESEL BİR TERTİPLE ŞEHİT EDİLDİ

Muhsin Yazıcıoğlu davasında devam eden mahkeme süreçleri, eylemin örgütlü bir yapı tarafından gerçekleştirildiğini göstermektedir.

Cumhuriyet tarihimiz boyunca yapılan suikastlerin en başında Muhsin Yazıcıoğlu suikastı gelmektedir. Liderimiz ve dava arkadaşlarımız küresel bir organizasyonla şehit edildiler.

Küresel merkezlerde planlanan büyük bir organizasyonla milletin adamı, milli ve yerli lider, Türkiye'nin milli direnç merkezi Muhsin Yazıcıoğlu organize bir suikastla şehit edilmiştir.

Devletimizin içine kadar sızmış, kılcal damarlarına kadar yerleşmiş kriminal yapılar, kriptolar, beşinci kol gruplar bu küresel tertipte yer almışlardır.

BOP , BİP VB. KÜRESEL EMPERYALİST PROJELERE VE SENARYOLARA KARŞI ÇIKTI İŞBİRLİKÇİLERİYLE MÜCADELE ETTİ

ABD ve İngiltere'den oluşan Anglosakson ittifakı ve onun Orta Doğu'daki iş birlikçisi İsrail'in bölgedeki oyunlarına ve küresel proje olan BOP, BİP ve BAP'a net karşı koyan tek liderdi.

Anglosakson çizgisinin Türkiye ve Orta Doğu'daki kirli ve karanlık oyunlarına, İngiliz/Yahudi fitnesine, Atlantik Konseyi'ne, Atlantik haydutlarına, Atlantik işbirlikçilerine, dünya çete başlarına meydan okuyan Muhsin Yazıcıoğlu'ydu.

Muhsin Yazıcıoğlu, siyasi yaşamı boyunca küresel güç merkezleriyle Kapitalist-emperyalist sistemle mücadele etti.

Milli lider milletin adamı Muhsin Yazıcıoğlu, BOP, BİP vb. küresel, emperyalist projelere, bölgemizde ABD, İngiltere, İsrail üçlüsü tarafından kurulmak istenen ikinci İsrail'e karşı çıktığı için şehit edilmiştir.

BİR GÜN MUTLAKA YARGILANACAKSINIZ!

Her türlü kriptolar, beşinci kol gruplar, bölücüler, kısacası, Türklük ve Türkiye düşmanları, Muhsin Yazıcıoğlu davasının çözülmemesini, kapatılmasını istiyor. Türkiye'de yaşanan birçok olayda her türlü kriptoların da parmağı olduğunu, yer aldığını milletçe biliyoruz. İster asker ister sivil olsun bu olayda sorumluluğu bulunanlar, ihmali ve kusuru olanlar, elimizden kurtulamazlar. Sonuna kadar takipçisi olacağız. Devlet içinde hükümet içinde ordu içinde bürokrasi içinde bu olayı örtbas etmeye, karartmaya, kapatmaya çalışanlar, hain emellerinde muvaffak olamayacaklar.

“Muhsin Yazıcıoğlu, bizim kırmızı çizgimizdir” diyen aziz milletimiz ve yiğit Alperenler, bu olayın peşini asla bırakmayacaktır.

Devam eden davada, korunan, kollanan, mahkemelere çıkartılmayan, ifadeleri bile alınmayan kim varsa; makamları, mevkileri ne olursa olsun bir gün mutlaka, alayı adalet önüne çıkarılacak ve millete hesap vereceklerdir.

Bilgi kirliliğine yol açmaktan, somut delilleri, belgeleri tahrip etmekten, sahte delil üretmekten, suç delillerini yok etmekten, bilinçli olarak yanlış koordinatlar vererek enkaz bölgesine ulaşmayı engellemekten, çalışmaları sabote etmekten, görevi kötüye kullanmaktan, ihmalden, kusurdan, davayı karartmaya, kapatmaya, örtbas etmeye çalışmaktan, hepiniz yargılanacaksınız, sanık sandalyesine mutlaka oturacaksınız.

Kaçışınız yok! Hepiniz, adalet önünde hesap vereceksiniz. Kaçışınız yok! Adaletten ve milletten kaçamayacaklar. Adalete, millete hesap verecekler. Gün gelecek devran dönecek, alayı hukuk önünde yargılanacaklar.

Bu suikastta kim, kimler varsa, yer almışsa, rol almışsa nerede saklanırlarsa saklansınlar, bulacak, çıkaracak, milletimizin huzurunda hukuk içinde hesabını soracağız.

Bir gün mutlaka hukukun hâkim olduğu gerçek mahkemelere çıkartılacaksınız. Milletimize hesap vereceksiniz.

Bizim Allah'tan başka kimseden korkumuz yok. Allah'a can borcumuzdan başka kimseye bir borcumuz yoktur! Tek gücümüz, tek dayanağımız Allah (C. C) ve millettir.

Haber Platosu

Bakmadan Geçme