Hakkı Öznur: Kerkük olaylarının sorumlusu Barzani ailesi ve KDP çeteleri

Hakkı Öznur, 'Pro İsrail Barzani' ailesinin, işbirlikçi KDP ve KYB'nin Kerkük üzerindeki hesaplarını,  kirli emellerini, ve Kerkük konusunda Bağdat hükümetinin iki yüzlü siyasetini ele aldı.

  • 1414

 “Ortadoğu’nun Cahşları” adlı iki ciltlik  eserin yazarı araştırmacı-yazar Hakkı Öznur Kerkük’te oynanan oyunlara, çatışmalara, dikkai çeken bir açıklama yayımladı. Öznur, “Pro İsrail Barzani” ailesinin, işbirlikçi KDP ve KYB’nin Kerkük üzerindeki hesaplarını,  kirli emellerini, ve Kerkük konusunda Bağdat hükümetinin iki yüzlü siyasetini ele aldı.

Orta Doğu ve yakın politik tarih üzerine yaptığı çalışmalar, yayınladığı tarihi öneme sahip kitaplarla, Türk fikir, kültür ve siyasi hayatına büyük hizmetlerde bulunan, Türkiye’nin en önemli araştırmacı yazarlarından biri olan alanında otorite olarak kabul edilen  siyasi tarih araştırmalarının en önemli isimlerinden  Hakkı Öznur “Kerkük” başta olmak üzere Irak’ın kuzeyinde ve Orta Doğuda oynanan emperyalist oyunları daha  önce  2 ciltlik 2082 sayfadan oluşan “Orta Doğu’nun Cahşları”  adlı  dev eserinde  yazmış ve anlatmıştı.

“Ortadoğu’nun Cahşları” adlı iki ciltlik kitap  ilk defa bu alanda yayınlanan tek kitap ve tek çalışmadır. Ülkemizde ve dünyada Barzaniler ve Barzani hareketi üzerine böylesine kapsamlı, detaylı, bilgi ve belgelerle dolu bir çalışma, kitap yoktur.

“Ortadoğu’nun Cahşları”, terör rejimi İsrail’in maşası, “Pro İsrail Barzanileri” anlatıyor. “Ortadoğu’nun Cahşları”, Barzanilerin kökenleri ve siyasi tarihi ile beraber bir nevi, Orta Doğu tarihi de diyebiliriz.  “Ortadoğu’nun Cahşları” adlı eserde Barzani ailesinin bu anlamda, coğrafyamızdaki en büyük cahşlar (hain ve işbirlikçi olduğu) bütün yönleriyle anlatılmaktadır.

Ülkücü  Hareket’in en önemli  isimlerinden ve  -Kanaat önderlerinden olan Hakkı Öznur’un, 6 ciltlik “Ülkücü Hareket”, 2. Ciltlik “Derin Sol”, 3 ciltlik “Muhsin Yazıcıoğlu Külliyatı”, “1993 Örtülü Darbe”, “Cahşların Savaşı” adlı yakın siyasi tarih araştırmalarından oluşan kitapları da bulunuyor.

Araştırmacı  Yazar Hakkı Öznur’un   Kerkük   ile  ilgili açıklamasının tam metni:

 

Irak vilayetleri ve Kerkük’te 18 Aralık 2023'te yapılacak il meclis seçimleri öncesinde Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, binanın tekrardan KDP’ye devredilmesi talimatını vermişti. Bu  yanlış ve provokotif  kararın  ardından 25 Ağustos günü karargahın önünde çadır kurup nöbet tutan Türkmenler ve Araplar, Kerkük-Erbil otoyolunu trafiğe kapatmıştır. Kerkük'teki Türkmenler, Sünni Araplar  hem Bağdat yönetimini karşı çıkmışlar, hem de, Kerkük’te kaos peşinde koşan KDP mensubu barzanicilere kitlesel gösteriler yaparak karşı çıkmışlardır.

Hakkı Öznur: Kerkük olaylarının sorumlusu Barzani ailesi ve KDP çeteleri

Kerkük kentinde güvenliği sağlayan Ortak Operasyonlar Komutanlığı binasının Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin talimatıyla Kürdistan Demokrat Partisi'ne (KDP) devredilme talimatı, kaosa zemin  hazırlamak  ve Kerkük’ü kan gölüne çevirmekten başka bir şey değildir Böyle bir kararı alan  Başbakan Sudani, kaosa zemin hazırlamıştır.

Türkmenlerin ve Arapların haklı direnişi ve tepkileri karşısında  Sudani  geri adım atmak zorunda kalmıştır. Irak Başbakanı yanlış yapmıştır. Sonunda geri adım atmak zorunda kalmıştır. Ancak bu geri dönüşten geriye her an yeniden patlamaya hazır bir Kerkük kalmıştır.

KDP ve KYB’li  peşmerge güçleri, 2014'te kendileri gibi işbirlikçi ve terör örgütü olan IŞİD’in ortaya çıkmasından sonra Irak ordusunun Kerkük'te boşalttığı üslere konuşlanmaya başlamış ve 3 yıl boyunca kentte denetimi fiilen ele almıştı.

KBY'nin 25 Eylül 2017'de düzenlediği sözde "bağımsızlık referandumu" ve Kerkük'ü ilhak girişiminin ardından, merkezi hükümete bağlı güçler, 16 Ekim 2017'de Kerkük'e girerek kentteki peşmerge varlığına son vermişti. Irak ordusu KDP binasını boşaltıp Kerkük Operasyonlar Komutanlığı Karargahı yapmıştı. Merkezi hükümete bağlı güçler, KDP’nin işgalci tavrı üzerine kente girmiş ve Kürt silahlı grupları Kerkük’ten kovmuştu.

KYB’li Kerkük Valisi, Türk düşmanı Necmeddin Kerim  Irak ordusundan kaçarak  makamını terketmiş Amerika’ya  kaçmış, 30 Ekim 2020’de orada ölmüştür. ABD, İsrail uşağı Peşmergeler arkalarına bile bakmadan kaçmışlardı. Barzani ailesi de, Talabani ailesi de bütün çapulcu peşmergeler de 16 Ekim 2017 günü arkalarına bakmadan kaçtıkları günü unutmuşa benziyorlar.

İsrail uşağı KDP, binanın daha önce parti tarafından kullanıldığını ve yeniden partiye verilmesini istiyor. Ordunun kullandığı binanın KDP'ye verilmesi gerektiğini söyleyen KDP’li silahlı  gruplar, karargah önünde nöbet tutan Türkmenlere ve Araplara saldırmaya kalktılar. Rahimava bölgesinde KDP’li silahlı militanlar gösteri düzenleyerek, Erbil-Kerkük yolunun açılmasını istediler.

Kerkük’te 2 Eylül den beri Kürt gruplar “Operasyonlar” binasının KDP ye teslim edilmesini istemişlerdir. Karargah binası önünde kurulan çadıra doğru yürüyüşe geçen silahlı Kürt grupları ile Irak Güvenlik Güçleri çatışmıştır. Silahlı Kürt göstericilerin çıkarmış olduğu olaylara Bağdat merkeze güvenlik güçleri müdahale etmiştir. Güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu ikisi (KYB) üyesi dört Kürt gösterici öldü.

ABD, İSRAİL MUHİBİ BARZANİLER, KAOS PEŞİNDE KOŞAN AÇIKLAMALAR YAPIYOR

KDP, inisiyatifle Barzani’nin peşmergesi Kerkük’te silahlı bir aktör olarak yeniden sahneye çıkmıştır. IKBY tarafından silahlı eğitim verilen binlerce Kürt militan, Türkmenlere karşı düzenlenecek fiili saldırılar için bekletilmektedir. KDP, KYB, PKK Türkmenlere karşı birlikte hareket etmekteler. Kerkük’ü Erbil’e bağlamaya çalışan Kürt unsurlarının bir diğer hesabı da bölge petrolüne el koymak. Kerkük petrollerini ve Kerkük şehrini kendi bölgelerine katmak için her şeyi yapıyorlar.

Kürtler, bir oldu bitti ile Kerkük’ü Kürt bölgesine dâhil etmeye çalışmaktalar. Kürtler, Irak’ın bir parçası gibi bir kaygı taşımıyor. Hep ayrı bir devlet kurmanın hayalleri peşinde koştular. Bütün çabaları, Kerkük kentinin kurmak istedikleri bağımsız Kürdistan devletine dâhil edilmesi içindir

KDP lideri Mesud Barzani, Kürtlerin dökülen kanının hesabının sorulacağını söyleyerek, tansiyonu yüksek tutmaya devam ediyor. Kerkük’te sükunet sağlanmazsa olayların boyutu değişebilir. Kerkük ve çevresindeki terör örgütü PKK ve İran destekli gruplar da bölgede tansiyonu yükseltmeye çalışıyor.

Türkmenlerin ve Arapların haklı tepkilerini "bozguncu ve yasa dışı" olarak nitelendiren Barzani, "Kürt çocuklarımızın Kerkük’te kanının dökülmesinin bedeli ağır olur" diyerek küstahça açıklamalar yapmaya devam ediyor.

Kerkük’teki bir KDP yetkilisi, “Kerkük Kürdistan’ın bir kentidir. Kerkük’teki bütün evler Barzanilerin ve Talabanilerin evidir” diye konuşarak gerilimi yükseltmenin, iç savaş çıkartmanın, Kerkük’ü kan gölüne çevirmenin peşinde koşuyor.

Kerkük’te yaşanan olayların ardından Irak Başbakanı Sudani ile telefonda görüşen I-KDP lideri  Mesud Barzani ve  I-KBY Başkanı Neçirvan Barzani,   Kerkük’teki Türkmenleri ve Kürt karşıtı Arapları suçlamaya kalkmıştır.

Kerkük’te,  Türkmenlere ve Araplara karşı yıllardır silah kullanan KDP militanlarını görmezden gelen Neçirvan Barzani, Bağdat hükümetini Türkmenlere ve Araplara baskı yapmaya çağırmıştır.

Yaşananların ardından bir açıklama yapan  İsrail muhibi Neçirvan Barzani, Erbil-Kerkük karayolunun 6 gündür hukuka aykırı bir şekilde kapatıldığını söylerken KDP  militanlarının provokasyonlarından  silahlı  Kürt göstericilerden ise hiç söz  etmiyor ve bahsetmiyor.

Kerkük'teki barikatlar kuran, sağa sola saldıran, silah kullanan  Kerkük'te kaosa neden olan  güvenlik ve istikrarı tehlikeye sokan Barzaniler. KDP’li çetelerdir. Irak Hükümetin Kerkük'teki tüm toplulukların güvenliğini ayrım gözetmeksizin korumak zorundadır.

Hakkı Öznur: Kerkük olaylarının sorumlusu Barzani ailesi ve KDP çeteleri

Kerkük’ün istikrarı, Irak’ın istikrarı demektir. Kerkük’te huzur ve güvenliğin yolu KDP çetelerinin ellerinden silah araç ve gereçlerinin alınması ve merkezi hükümete devridir.

TÜRK DÜŞMANI KDP’DEN YENİ PROVOKASYON: “KERKÜK KÜRDİSTAN’DIR” YAZILI PULU BASTILAR

IKBY sözcüsü Peşeva Hevrami, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, I-KDP lideri Mesud Barzani ve Mesrur Barzani’nin Kerkük’te hayatını kaybeden silahlı Kürt militanların şehit statüsünde kabul edilmesi için talimat verdiğini söylüyor. Barzani silahlı Kürt gruplara direniş ve çatışma çağrısında bulunuyor, “Kerkük’ü Türkmenlere bırakmayın” diyor.

IKBY’ye bağlı  İletişim Bakanlığı adlı KDPci kurum  Kerkük’teki peşmerge heykelini “Kerkük Kürdistan’dır” yazısı ile posta pulu yaptı. Yeni provokasyonlar peşinde koşan Barzanici çeteler, Kerkük’te yaptıkları çatışmalara yönelik gösterilerinin ardından kentin sözde Kürdistan kimliğine vurgu yapmak amacıyla tam bir kışkırtma olan posta pulu bastılar. Tarihi Türk şehri olan Kerkük’ü Kürt şehri göstermek amacıyla “Kerkük Kürdistan’dır” yazılı pulu bastılar. Pulun üzerinde ABD, İsrail uşağı “peşmerge heykeli” ve sözde “Kürdistan bayrağı” dedikleri paçavra bulunuyor.

Kerkük’te, yapımına Temmuz 2015’te başlanan ve 23 Eylül 2017’de bitirilen peşmerge heykeli, 23 metre yüksekliğinde. Barzanici-Dilan Reşad, “Pul 5 bin dinar değerinde ve en pahalı pulumuz. Bu pul, Kerkük halkına ve dünkü gösterilere destek için yapıldı” dedi. Sözcü Reşad pulun yakın zamanda kurumlarda ve uluslararası postalarda kullanılacak demiştir.  Bu yapılan yeni provokasyonlara zemin hazırlamaktır.

KERKÜK ORTAK OPERASYONLAR BİNASI KDP’  YE DEĞİL IRAK PETROL BAKANLIĞI’NA AİTTİR

Irak'ın asli ve kurucu unsurlarından olan Türkmenlerin ana yurdu olan Kerkük'te olanları yakından takip ediyoruz. Kerkük’teki Ortak Operasyonlar Komutanlığı binası, Petrol Bakanlığı’na ait. Hiçbir partinin orayı siyasi faaliyeti için kullanmasını istemiyoruz.

Kerkük yerel idaresi, Ortak Operasyonlar Komutanlığınca kullanılması için yeniden onarımına yaklaşık 1 milyar Irak dinarı harcamıştır. Kullanılan bina, Kerkük'ün istikrarı, güvenliği ve huzurunun sembolüdür. Kerkük’te Kürtler, provokasyon peşinde. Kaos ortamı yaratılmak isteniyor. Kaos ortamında Türkmenler hedef alınabilir. KDP peşmerge güçleri, Kerkük’te lokal çatışmalar, yerini geniş çaplı çatışmalara bırakabilir.

Kerkük’te Saddam döneminde Araplaştırma politikası vardı. 2003’ten sonra da Kürtleştirme politikası oldu. Kerkük’te nüfus, 2003 öncesi nüfus 850 bin civarındaydı. Şu an 1 milyon 800 bin.

ABD/İsrail işbirlikçisi KDP’de çok eskiden beri “Kerkük Kürtlerin Kudüs’üdür” anlayışı var. Messod Barzani, 1993 yılından beri defalarca “Kerkük, Kürdistan’ın Kudüs’ü, Kerkük Kürdistan toprağı, Kerkük Kürt şehridir, bağımsız bir Kürt devleti kurulacaktır” sözlerini sarfetmiştir.

Hakkı Öznur: Kerkük olaylarının sorumlusu Barzani ailesi ve KDP çeteleri

Babası Mustafa Barzani gibi hain olan ve hain babasının izinden giden Messod Barzani de son 9 yılda 16 kez Kerkük’e geldi. Her gelişinde kirli emellerini ortaya koydu. Özellikle Irak’ın işgalinden 16 Ekim 2017 tarihine kadar Kerkük’ü işgal eden peşmerge çetelerine destek vermiş, her konuşmasında, “Kerkük, Kürdistan’ın kalbidir”, “Kerkük, Kürt bölgesine aittir ve Kürt şehri” demiştir.

MİT VE ÖZEL KUVVETLER  KERKÜK’TEKİ TAHRİKÇİ KDP ŞEFLERİNİ PAKETLEYİP BARZANİ’NİN SARAYINA ASMALIDIR.

Devletimiz derhal Kerkük ile ilgili radikal adım atmalıdır. Bağdat hükümeti ile görüşerek yaptıkları yanlışlar ve yüz verdikleri Barzaniciler konusunda uyarıda bulunmalı. Türk ordusunun gelişmelere seyirci kalmayacağını söylemelidir.

Tarihi Türk şehrini Kürt şehri yapmak isteyen Barzanilerle Barzani ailesi ile yapılan her görüşme, zaman kaybıdır. KDP ve KYB de terör örgütüdür.

Kerkük konusu, Türkmenler için de Türkiye için de Türkiye’nin milli güvenliği açısından son derece önemlidir. Kerkük’te Türkmenler, büyük bir endişe içindeler. Türkiye’nin bekası ve milli güvenliği, Kerkük’ten başlar.

Kerkük'teki Türk kimliği silinmeye çalışılıyor. Irak hükümetinde temsil edilmeyen Türkmenlerin hakkı, yenmeye devam ediyor.

• Irak hükûmeti, Türkmenlerin iradesini yok sayamaz. 3 Milyon Irak Türk’ünü kimse görmezden gelemez.

•  Bağdat hükümeti, KDP, KYB ve şehir merkezinde cirit atan PKK’lı çetelere karşı derhal önlem almalı, silahlarına el koymalıdır. Türkmen kardeşlerimizin can güvenliğini garanti altına almalıdır.

• Ülkenin üçüncü esasi unsuru olan Türkmenlere ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılmasına izin verilmemelidir.

• Türkmenler, tüm alanlarda güçlü olmalıdır. Irak'ta tüm Türkmen kurum, kuruluş, parti ve dernekler tek yürek tek yumruk olmalıdır.

• Kerkük Valisi ve Belediye Başkanı, Türkmen olmalıdır.

• KDP ve KYB silahlı güçleri, silahlarını merkezi hükümete teslim etmeli ve şehri terk etmelidir.

• Kerkük merkezde bulunan PKK büroları, derhal kapatılmalı, terör örgütü militanları Türkiye’ye teslim edilmelidir.

• Kerkük’ün federal yapıdaki vilayet statüsü korunmalı ve herhangi bir bölgeye bağlanması kabul edilmemeli,

• Hiçbir meselede Kerkük, pazarlık konusu haline getirilmemeli.

• Kerkük nüfusu üzerindeki demografik değişim çabalarına engel olmak amacıyla nüfus çalışması yapılmalı, Kerkük’e sonradan yerleşen halkın Kerkük için değil, geldikleri bölge için oy kullanması sağlanmalıdır.

• Kerkük’te, Kürt milis gruplar ve devlet dışı silahlı aktörlerin faaliyetleri engellenmeli, izin verilmemeli.

• MİT, Suriye ve Irak’ta yaptığı gibi Kerkük’te provokasyon peşinde koşan Barzani ve Talabani’nin şeflerini ve PKK örgüt liderlerini paketleyip Türkiye’ye getirmelidir.

Kerkük ve bütünlükle Türkmeneli bölgesi, Türk bölgesidir.  Türkmenler Irak'ın çimentosudur. Kadim Türk şehri olan Kerkük’ü Barzaniciler IKBY yönetimine almak için elinden geleni yapmış ancak başarılı olamamışlardır.

 Kerkük'ün yapısını bozacak her eylem, Irak'ın bütünlüğünün bozulması demektir. Türkmen yurdu Kerkük, yüzlerce yıldır Türk coğrafyasıdır.

Mesud Barzani başta olmak üzere  Neçirvan Barzani, Mesrur Barzani tüm Barzaniciler Tüm Talabaniciler, Kerkük konusunda hadlerini bilmelidir. Bedelini ağır öderler.

İŞBİRLİKÇİ KDP VE KYB’Lİ KÜRTLER BAĞDAT DÜŞTÜKTEN SONRA KERKÜK’E GİRDİLER, TÜRMENLERE AİT TAPU VE BELGELERİ YAKTILAR

ABD askerlerinin himayesinde KDP ve KYB’li peşmergeler, Kerkük’teki demografik yapıyı değiştirmek için Kerkük’e girer girmez tapu ve nüfus dairelerini basarak bütün belgelerle birlikte bu daireleri yaktılar. Irak’ın işgalinden sonra son 20 yılda Kerkük’teki demografik yapının Kürtler lehine değişmesi ve Kürtlerin özellikle ABD desteğiyle Kerkük’e yerleştirilmeleri sonucunda çok ciddi bir Kürt nüfus oluşmuştur.

KDP ve KYB’nin teşviki ile Irak’ın kuzeyinde yaşayan Kürtler, Süleymaniye’den, Ranya’dan, Diyana’dan, Revandüz’den, Şaklava’dan, Akra’dan, Erbil’den getirilerek başta Kerkük olmak üzere Diyala’ya, Selahattin’e yerleştirildiler. Bu bölgelere gelen Kürtlere, Barzani ve Talabani para vererek ev ve iş yerleri almaları, boş olan evlere yerleşmeleri, boş arazilere evler yapmalarını sağladı.

Kuzeyden gelen bu Kürt nüfus nedeniyle başta Kerkük olmak üzere demografik yapı değişmeye başladı. Türkmenlere hiçbir şey sorulmadan, Türkmen nüfusun yoğun olduğu bazı bölgeler Kürt bölgesine dâhil edilmiştir. Irak’ta Telafer’den başlayıp Mendeli’ye kadar uzanan ve Türkmeneli denen bölge işte bu tartışmalı bölge diye anılan bölgedir.

20 Mart 2003 sabahı ABD ve müttefikleri “Haçlı seferleri orduları” gibi Irak’ı işgal ettiler. I-KDP ve KYB’li peşmergeler küresel haydut ABD’nin bölgedeki en önemli iş birlikçileri oldu. Netice itibariyle, 20 Mart’ta başlayan işgal, 9 Nisan 2003’te, ABD askerlerinin Bağdat’ın merkezindeki Firdevs Meydanı’na girip, 10 Nisan’da meydandaki dev Saddam Hüseyin heykelini yıkmasıyla zirve noktasına ulaştı. Artık başkent Bağdat, Koalisyon Güçleri’nin eline geçmişti. Peşmergenin ilk işi 9 Nisan 2003 günü Bağdat’ın düşmesinden sonra Kerkük’e girmek oldu. 10 Nisan günü on binlerce tam teçhizatlı silahlı peşmerge binlerce araç ve gereçle Kerkük’e girdi.

Kerkük’te nüfus ve tapu idareleri, yağmalandı, yakıldı. Kerkük’ün tüm kayıtları yok edildi. Türkmenlerin tapuları, nüfus kayıtları kül oldu. KDP ve KYB’li CIA peşmergeleri, Türkmen şehri Kerkük’e bilerek girmiş ve talan etmiştir. ABD öncülüğünde Kerkük’ü Kürtleştirme projesi ortaya konmaya çalışılmıştır. Kürtler, Kerkük’e göç ettirilerek bölgenin demografik yapısı değiştirildi.  Kentteki Türkmenlere ait iş yerleri de yağma ve saldırılarda büyük zarar gördü. 1961 ve 1991 yıllarının ardından gerçekleşen bu üçüncü yağma hareketi ile Türkmen kenti olan Kerkük’ün kimliksizleştirilmesi, Türkmenlerin ise yurtsuzlaştırılması resmileştirilmeye çalışılıyordu. KDP ve KYB’li peşmergelerin amaçları, tarih boyunca bir Türk toprağı olan Kerkük’te Türk izini silmekti.

Küresel, emperyalist ABD’nin 2003 yılında KDP ve KYB ile anlaşarak Kerkük, Diyala ve Selahattin’e peşmerge gücü yerleştirmesi, Irak’taki tartışmalı bölgeler sorununun temelini oluşturmuştur.

2003-2017 arasındaki Kürt partileri, Kerkük’te hegemonya ve demografik değişimi empoze etme çabalarını referandum ile denediler. Ancak diğer birleşenlerin siyasi ve idari ağırlığını göz ardı ettikleri için başarısız oldular.

TERÖR REJİMİ İSRAİL, KERKÜK’ÜN IKBY’YE BAĞLANMASI İÇİN BARZANİ İKTİDARININ EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ

ABD, AB ve İsrail planı açık ve nettir. İş birlikçileri olan KDP, KYB ve PKK gibi taşeron Kürt örgütleri, Orta Doğu’da güçlendirmektir. İsrail’in güvenliği açısından da bölgede bağımsız bir Kürt devletinin kurulması, çok önemlidir. İsrail ise kurulacak bir Kürt devletini ekonomik ve stratejik açıdan doğal bir müttefik olarak görüyor. Barzanistan, İsrail Siyonizm’ine bağlı, küresel bir projedir. ABD, İngiliz, İsrail projesi olan Kürdistan, İran sınırından Akdeniz’e uzanan bir kuşaktır.

Baba Mustafa Barzani’nin soğuk savaş dönemindeki kirli ilişkiler ağını, oğlu Mesud Barzani oğulları ve yeğenleri devam ettirmektedir. Barzani hareketine ve Irak’ın kuzeyinde oluşan Kürt bölgesine İsrail, en büyük yardımı yapmıştır. 25 Eylül 2017’de yaptıkları bağımsızlık referandumuna en büyük destek, İsrail’den gelmiştir. Korsan referandumu öncesinde Irak’ın kuzeyinde Barzani yandaşları, İsrail bayrakları taşıyordu. Sözde bağımsızlık referandumunda Erbil’de Akre de, Zaho’da Duhok’ta vb. yerlerde düzenlenen mitinglerde Barzaniciler, KDP ve İsrail bayraklarını taşıyor, İsrail lehine sloganlar atıyorlardı.

Modern Kürt Lawrenceleri, Barzani ailesinin dostları Peter Galbraith, David Phillips, Henri Barkey, Brett Mcgurk, Joel Rayburn, David Brownstein, vb. Irak’ın kuzeyinde yürüttükleri kirli ve karanlık faaliyetlerle Barzanilerin Orta Doğu’daki en büyük müttefikleridir.

İsrail’e ve İsrail’in temsil ettiği çizgiye bağlı olan “Neoconlar” olarak bilinen çevre Orta Doğu’da her zaman Barzani’ye, Talabani’ye, açık destek vermişlerdir.

REŞİD-SUDANİ İKİLİSİ DE KERKÜK’TE MEYDANA GELEN OLAYLARDAN SORUMLUDUR

Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ile rakibi Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasında 2003'ten beri Kürtlerin elinde olan cumhurbaşkanlığı makamı konusunda kıyasıya süren çekişmenin ardından, 13 Ekim 2022 de parlamentoda yapılan oylamada KYB üyesi olmasına rağmen adaylığını bağımsız olarak koyan ve KYB’nin resmî adayı Berham Salih’e karşı KDP’nin de desteğini alan Abdüllatif Reşid yeni cumhurbaşkanı seçilmişti.

329 sandalyeli Irak Meclisi'nde Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) üyesi olan ancak seçime bağımsız giren Abdullatif Reşid ilk turda seçilmesi için gereken 220 vekil oyunu alamamış, 157'de kalmıştı. Partisinin desteklediği mevcut Cumhurbaşkanı Berhem Salih'in ilk turda 99 oy almasıyla ikinci tura favori olarak giren Reşid, yeterli sayıda oya ulaşarak Irak'ın yeni cumhurbaşkanı olmuştur. 329 sandalyeli Meclis'teki ikinci tur oturumuna 269 vekil katılarak oy kullandı. Geçerli oyların 162'sini alan Reşid, Meclis’te yemin ederek görevine başlamıştı.

Reşid, seçilmesinin hemen akabinde İran yanlısı grupların da içinde yer aldığı Şii Koordinasyon Çerçevesi'nin başbakan adayı Muhammed Şiya es-Sudani'yi hükûmeti kurmakla görevlendirdi. Meclis’te iki vekili bulunan Furateyn Akımı’nın da lideri olan Sudani'yi eski başbakan Nuri el-Maliki ile Fetih koalisyonu lideri ve Haşdi Şabi komutanı Hadi el-Amiri önderliğindeki Şii Koordinasyon Çerçevesi, başbakan adayı göstermişti Kürt Cumhurbaşkanı Şii ittifakın başbakan adayı Muhammed Şiya es-Sudani’yi hükümeti kurmakla görevlendirmişti. Reşid-Sudani ikilisi Kerkük’te meydana gelen olaylarını fitilini ateşlemişlerdir.

Reşid-Sudani ikilisi, Mesud Barzani ile Kerkük’teki bina meselesini önceden görüşmüşler, Barzani alçağına söz vermişlerdir. Ama Türkmenler ve Araplar başkaldırarak Kerkük’teki oyunu bozunca Reşid- Sudani ikilisi sağduyu çağrısı yapmak zorunda kalmışlardır.

YENİ IRAK CUMHURBAŞKANI, ESKİ CUMHURBAŞKANI CELAL TALABANİ İLE BACANAK

2003’ten beri Kürtler, ABD ve koalisyon güçlerinin desteğiyle Irak cumhurbaşkanlığı görevini yürütüyorlar. Abdullatif Muhammed Cemal Reşid, Bağdat’ta cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan dördüncü Kürt olma sıfatını taşıyor. Daha önce sırasıyla Celal Talabani, Fuad Masum ve Berhem Salih, cumhurbaşkanlığı görevini yürütmüştü.

1944 yılında Süleymaniye'de doğan tam bir siyasal Kürtçü olan Reşid, Avrupa'daki Kürt Öğrenci Derneği'nde de liderlik yapmıştı. 1992'den 2003'e kadar Irak Ulusal Kongresi liderliğini yaptı. 1986'da Kürdistan Ulusal Birliği'nin İngiltere temsilcisiydi. 2004 yılında Irak Su Kaynakları Bakanı oldu. 2010 yılına kadar görevini sürdürdü. Su Kaynakları Bakanı olarak görevinin sona ermesinden sonra, Irak hükümeti onu Birleşmiş Milletler FAO Genel Sekreteri olarak görevlendirdi. Aralık 2010'da Irak Cumhurbaşkanı Kıdemli Danışmanı olarak atandı ve Cumhurbaşkanı seçilene kadar bu görevde kaldı.

Hakkı Öznur: Kerkük olaylarının sorumlusu Barzani ailesi ve KDP çeteleri

Ayrıca eski Cumhurbaşkanı Celal Talabani’ye müsteşarlık yaptı. İbrahim Ahmed'in kızı Şanaz İbrahim ile evli olan ve 2 çocuk babası Latif Reşid aynı zamanda Celal Talabani'nin bacanağı oluyor.

Reşid’in 17 Ekim 2022 günü Bağdat'taki Salam Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen törene eşi, Irak'ın yeni First Lady'si Şahnaz İbrahim Ahmed, yöresel Kürt kıyafetleriyle katılmıştı.

Irak Cumhurbaşkanı ve eşi Şahnaz İbrahim, ülkede çok fazla tanınan kişiler değil.  Ancak soyadları aslında onların çok tanınan ve bilinen bir ailenin mensubu olduğunu ortaya koyuyor.

Abdullatif Reşid, Orta Doğudaki iş birlikçi Kürt siyasetinin önemli figürlerinden Orta Doğu’da “İngiliz ajanı” olarak bilinen, uzun yıllar İngiltere’de (İngiliz İstihbaratının himayesinde) yaşayan Marksist İbrahim Ahmed'in damatlarından biridir. Eski Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile bacanaktır. Talabani, İbrahim Ahmed’in büyük kızı Hero İbrahim ile evlidir. Hero Talabani, KYB’yi yönlendiren isimlerdendir. Oğullarından Bafel Talabani bugün KYB lideridir.

KYB LİDERİ BAFEL TALABANİ  PKK’ LI TERÖRİST  MAZLUM ABDİ VE ABD’Lİ GENERALLER KAMIŞL’IDA BİR ARAYA GELMİŞLERDİ

Terör örgütlerinden Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Bafel Talabani, Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD’ye bağlı “Suriye Demokratik Güçleri” (SDG)’nin başında olan 21 Aralık 2022 günü Mazlum Abdi ile bir araya geldi. Bu hainlerin görüşmesine PYD’ye destek veren küresel emperyalist güçlerin uzantılarından Uluslararası Koalisyon Güçleri Genel Komutanı (CJTFOIR) ABD Generali Matthew McFarlane de katılmıştı.

Kirli ve karanlık görüşmeler, Bafel Talabani’nin sosyal medya hesaplarından da paylaşılmıştı. Ayrıca terörist Mazlum Abdi ve Bafel Talabani’yi bir arada gösteren fotoğraflar paylaşılmıştır.

PYD’li terör şeflerinden terörist Mazlum Abdi, Talabani ile görüşmesinden sonra şu ifadeleri kullanmıştır:

“KYB lideri @Bafeltalabani ve @CJTFOIR komutanı Matthew McFarlane ile bölgenin istikrarını korumak için terörle mücadelede ortak çabalar geliştirme konusunda görüşmekten memnuniyet duyuyorum. Bu ortaklıklardan gurur duyuyoruz ve bunu genişletmek için çalışıyoruz. Desteğiniz ve dostluğunuz için teşekkürler.”

Bakmadan Geçme