Örgütlerde kültürün önemi nedir?

Örgüt sosyolojisi derslerinin önemli maddelerinden biri de 'örgütlerde kültür'dür. Bu haberimizde örgütlerde kültürün önemi nedir, onu inceleyeceğiz.

  • 1130

(MUAMMER SABRİ - HABER PLATOSU ÖZEL)

Örgüt kültürü, çalışanları grup bilinciyle birbirlerine ve örgütün amaçlarına bağlayıcı bir tutkal niteliği taşır.

Araştırmalar göstermiştir ki örgüt karakteri, kurumsal amaçlara destek ya da engel olabilmekte ve kurumun ilerlemesinin veya yıkılmasının müsebbibi haline gelebilmektedir. Örgüt mensupları kendi kuruluşlarının sağlamlığını kendileri bina ederler.

Kurumsal kültür, bir kuruluşun yani kurumun, bölümün, takımın ortak değerleri, sembolleri, inanışları ve davranışlarıdır. Kültür, iş yerinde konu üzerinde çalışırken veya bir fabrikada bir ürün üretirken ortak bir yol takip edilmesine  imkan tanıyan ortak bir düşünce tarzı gerektirir.

Örgüt kültürü; örgütün amaçları, stratejileri ve politikalarının teşkilinde ehemmiyetli bir tesire  sahiptir. Yöneticilerin vazettiği politikaların yürütülmesini, hayata geçirilmesini kolaylaştırır. Bir örgüt yöneticisinin en önemli vazifelerinden birisi örgüt amaçları ile çalışanların bireysel amaçlarını birlikte hayata geçirebilmesidir. Bunun zor bir görev olduğu aşikardır. Zira insanların sahip oldukları amaçlar, çeşitli sebeplerle farklılıklar arz eder. Bu sebeple, farklı kültürlerle bir örgüte çalışmak üzere bir araya gelen bireyler için onların benimseyecekleri veya en azından uyum sağlayabilecekleri ortak birtakım değerlerin teşkili gerekir. Örgüt kültürünün ehemmiyeti bu noktada kendini hissettirir. Bir örgütte böyle bir kültürün oluşması durumunda çalışanlar kendilerini bir bütünün parçası sayacaklar, kendilerini evlerinde hissedecekler, aileleriyle birlikteymiş gibi rahat ve huzurlu bir ortam içinde mesai vereceklerdir. Bunun ise çağımız örgütleri için önemli bir ayrıcalık olduğu dikkate değerdir.

Örgüt kültürü, örgüt mensuplarını müşterek inançlar, değerler, normlar ve gelenekler ekseninde birleştirir. Bir başka ifadeyle örgüt kültürü, çalışanlarca paylaşılan ve örgütü kaynaştıran, felsefeler, ideolojiler, değerler, varsayımlar, inançlar, beklentiler, yaklaşımlar ve normlardır. Tüm bu davranışsal kavramlar bir arada dolaylı veya açık olarak organizasyondaki problemlere nasıl yaklaşılması gerektiğini ve karar alınırken neler yapılması gerektiğini açıklayan bir örgütsel anlaşma yapılandırırlar.

Örgüt kültürü, örgütün dış çevreye ahenk sağlamasında temel rolü teşkil eder.

Örgüt mensuplarının moral-motavisyon ve verimliliği üzerinde kuvvetli bir etkisi vardır. Örgüt kültürünün güçlü olması, örgüt üyelerinin örgüt amaçlarını kendi amaçları gibi görmesi, örgütün kural, norm, değer ve davranışlarını benimsemesini sağlar. Bu da işletmelerin yaşamlarını sürdürmesinde, gelişmesinde verimliliğinde, iş doyumunda önemlidir.

Kişinin ve örgütün kültürü, değerleri arasındaki uyum; daha yüksek iş verimi, daha fazla müşteri tatmini ve daha fazla firma başarısı getirir

Örgüt kültürü, örgütün kendi ile ilgili imajına da tesir eder. İçinde yaşadıkları kültür, insanları mutlaka etkiler. Örgüt kültürünün, çalışanların moral ve üretkenlikleri üzerinde güçlü bir etkisi vardır. Aynı zamanda örgütün kendi imajını da etkiler.

Misal olarak, orta sınıf bir ailede büyüyen bir insan o aileye uygun değerleri, inançları ve beklenen hareketleri öğrenecektir. Bunun aynısı, örgütlerde yer alan işgörenler için de geçerlidir. Toplumun bir toplumsal kültürü vardır, aynı şekilde örgütlerin de bir örgütsel kültürü vardır.

Örgüte bağlı çalışanlar, o örgütün kültürünü kabul veya reddederler.  Kabul ederlerse o kültüre uyarlar ve bunu davranışlarıyla açığa vurarak belli ederler.  Reddederlerse hayal kırıklığı ve gerginlikten dolayı örgütten ayrılma yolunu tercih edebilirler. Nitekim endüstri sahasında, devamsızlık ve işten ayrılmalara ilişkin yapılan araştırmalar, örgüt kültürünün önemini ortaya koymaktadır. İngiliz madenciler üzerinde yapılan incelemeler, örgüt kültürünün maneviyat ve devamsızlık üzerinde yapabilecekleri etkiye işaret etmektedir. Başka örgütlerde yapılan araştırmalar da genel olarak, birbirlerine bağlı bir grupta üye olmanın iş doyumunun artmasında faydalı olduğunu ve devamsızlığın ve ayrılmaların azalmasını sağladığını desteklemektedir. Ayrıca birliğin kuvvetli olduğu örgüt üyeleri arasında, birlikleri kuvvetli olmayan gruplardaki üyelere nazaran işle ilgili çok daha az problemlere rastlandığı belirlenmiştir.

 

Bakmadan Geçme