Yarbay Ali Tatar'ın ablası: Katilleri hesap versin

  • 1497

Yarbay Ali Tatar’ın intiharına neden olan, kanserle mücadele eden Türkan Saylan’ın saat 05.00’te evinin basıldığı, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un da söylemediği halde LAW silahına ‘boru’ demekle suçlandığı Poyrazköy davasında tüm sanıklar beraat etti. Tatar’ın ablası Hürriyet Ünver, “Ali’nin ruhu burada, katilleri hesap versin” diye bağırdı.

‘KAFES eylem planı’, ‘amirallere suikast’, ‘Gölcük belgeleri’, ‘Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) yöneticileri hakkındaki iddialara’ ilişkin dosyaların birleştirildiği ‘Poyrazköy’de ele geçirilen mühimmat’ davasında yargılanan sanıklar dün son kez hâkim karşısına çıktı.

Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu’ndaki duruşmaya 70 sanık ve aileleri katıldı. 6 yıldır devam eden davayla ilgili beraat isteyen savcı Sezai Öztürk’ün mütalaasını okuyan Mahkeme Başkanı Selçuk Kaya, avukat ve sanıkların son sözlerini sordu. Emekli Binbaşı Levent Bektaş’ın avukatı Celal Ülgen, “Bu üretilmiş delillerin geçersiz olduğunu bile bile yargılamaya devam eden ve sanıkların tutuklanmasına karar veren yargıçlardan Mehmet Karababa, Vedat Abdurrahmanoğlu, Mehmet Erdoğan ve Mehmet Hamza Çebi haklarında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz” dedi.

Dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 29 Nisan 2009 tarihinde basın toplantısı düzenlemiş, bir LAW’ı (hafif antitanksavar silahı) göstererek, “Asker boş silahı niye Poyrazköy’e gömsün” demişti.

ABLANIN İSYANI

Sanıklar son sözlerini söylerken konferans salonunun üst katında duruşmayı izleyen Yarbay Ali Tatar’ın ablası Hürriyet Ünver “Ali burada, ruhu bizi izliyor” diye bağırdı. Ünver, “Ali’nin katilleri hesap versin. Kardeşimin katilleri hesap versin. Burada da mahşerde de bitmeyecek. Kardeşim boşuna gitmedi” diye bağırarak sinir krizi geçirdi. 
Mahkeme Başkanı Selçuk Kaya, oybirliğiyle alınan kararlarını açıkladı. Başkan Kaya, dava devam ederken Somali’deki saldırıda ölen SAT komandosu Sadettin Doğan’ın davasının düşürülmesine, birleşen 6 dosyada tüm sanıkların üzerlerine atılı suçları işledikleri sabit görülmediğinden ayrı ayrı beraatlerine, bilirkişi raporları sonucunda sahte delil üreten kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.


GENÇLİK MARŞI


Mahkeme, sahte olduğu ileri sürülen CD ve hard disklerin, yapılacak yeni yargılamalara konu olması nedeniyle emanette kalmasına da karar verdi. Sanıklara ayrıca 3’er bin lira vekalet ücreti ödenmesine hükmedildi. Mahkeme başkanının kararı açıklamasının ardından salonda alkış koptu. Alkışla birlikte “Bu hiç bitmeyecek”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atan sanıklar ve aileleri daha sonra hep bir ağızdan Gençlik Marşı’nı söylediler.

‘Evlerinde sevinç yok’


Emekli Albay Ali Türkşen, adliye çıkışında şunları söyledi: “Biz bugün kör topal da olsa bugüne geldik. Tekrar söylüyorum. Ali Tatar yok. Sadettin Doğan yok. Türkan Saylanyok. Bu gece onların evinde böyle bir sevinç yaşanmayacağı için ben de o sevinci yaşayamıyorum maalesef. Başımıza bu işleri açan hainler hâlâ TSK’da görevlerinin başındalarsa ya da her neredeyseler onların adalet önüne çıkarılmasını istiyorum. Ben 15 gün önce emekli olmak zorunda kaldım. Cem Çakmak sinirinden, üzüntüsünden, kahrından kanser oldu vefat etti. Murat Özenalp sınıf arkadaşım şehit oldu. Onlara bu eziyeti yapanların bulunması Türk halkının boynunun borcudur.”

Bakmadan Geçme