'ÇÖZÜM SÜRECİ!!' BUZDOLABINDAN ÇIKIYOR MU?

       7 Haziran seçimleri sonrası, çözüm sürecinin ne ağır bir ihanet olduğunu ifade edenler, başbakan ve bakanlar     değil miydi? “Çözüm süreci” denilen zaman zarfında, Güneydoğu silah ve mühimmat deposu haline getirilmiş, PKK  terör örgütü gücüne güç katmıştı.

        Bu süreç,  AKP’ye seçim kaybettirmişti. Seçimlerden sonra, hala anlayamadığım şekilde çözüm süreci bozuldu   ve çok fazla asker –polis şehit verdik.  5 ay boyunca bizzat AKP tarafından, çözüm sürecinin ne büyük felaketlere  yol açtığı ve kendilerinin de kandırıldığı ifade edildi. 1 Kasım seçimlerine kadar da terör örgütü ile ciddi bir mücadele      içerisine girildi. Bölgenin silahlardan arındırılıncaya ve terör örgütünün silahları bırakıncaya kadar da çözüm sürecinin    buzdolabına kaldırıldığı ifade edildi. Evet, AKP hükümeti, dışardan kumandalı terör örgütüne her istediğini vermiş, karşılığında da onların silahlarını gönüllü olarak teslim edeceklerini beklemiş. Ancak bırakın silahların teslim  edilmesini ya da betona gömülmesini,  bölge adeta silah deposu haline dönüştürülmüş ve mayınlanmadık yol- köprü    altı bırakılmamıştı.

        Halk, seçime giderken şunu gördü ya da o algı oluşturuldu. Bir tarafta, “çözüm süreci” denilen ancak terörü  büyüten ve çözülmeye sebep olan bir süreç yaşanmıştır ancak AKP hatasını anlamış, terörle kararlı bir şekilde mücadele etmeye başlamıştır. Öbür taraftan, Atatürk’ün partisi denilen CHP, terör örgütünün uzantısı bir parti ile hükümet kurabilmek için çok uğraşmıştır. MHP için ise, “her şeye hayır diyen parti” algısı oluştuğu için vatandaş, “ehvenişer” diyerek hatasından!! dönen AKP’ye yönelmiştir.

          Çözüm Sürecine dönmek AKP’nin sonu olur.

            AKP, çözüm sürecini bitirerek ve terör örgütü ile mücadele ederek 1 Kasım seçimlerinden zaferle çıkmıştır. Ancak seçim sonuçlarının açıklanmasının üzerinden henüz bir hafta geçmeden, alelacele yeniden “çözüm süreci”  denilen o ucubeyi gündeme getirmek vatandaşta büyük hayal kırıklığı yaratacaktır. Efendim, çözüm sürecinin adı bu sefer, “Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci” olarak değiştirilecekmiş. En çok kızdığım ve beni derinden üzen husus, ülkeyi    yönetenlerin, benim ve topyekûn milletin aklı ile alay etmeleri hatta hakaret etmeleri. Vatandaş her şeyi görüyor, hiç  merak etmeyin, sizden de akıllı. Bir daha çözüm süreci denilen illeti bu milletin başına bela ederseniz, bu sefer, “yine kandırıldık” demeniz inandırıcı olmayacaktır. Vatandaş bir dahaki seçimlerde cezayı çok kötü kesecektir. Belki de siz, “MHP’nin başında Devlet Bahçeli, CHP’nin başında Kemal Kılıçtaroğlu olduğu sürece biz her türlü seçim  kazanırız” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak buna çok güvenmeyin, her iki parti de süvarisini değiştirip şaha  kalkabilir.