Ölü YORUM!

Ölü YORUM!

Ölü YORUM!

  • 403

Cehennemin dibinden,
Cennetti hayalimiz,

Azrail dile geldi.
Ben sizler gibi,
Katil değilim...
Ben kaderin elçisi,
Cehennemin bekçisi,
Cennetin hizmetkarıyım...
Her yer tarumar...
Önce büyük bir gürültü koptu.
Acımasızlık,önce yatay,
Sonra dikey bizi sorguya çekti...
Her yer tarumar,
Işıksızım.
Şehrin bağrındaki yiğitlere,
Yürek dayanmaz.
Yas tutacaklar artık,
Hiçbir ocak tütmeyecek,
Kalanlar rehin,
Görenler, güzelliklere kördür artık.
Şehirler artık sevap işleyemez,
Bağrında yiğitler gömülü,
Sevinç naraları silinmiştir.
Kadim dostluklar adına,
Şehirler ayakta kalmaya mecbur.
Her yer tarumar.
Işıksızım.
Cehennemin dibinden sesleniyorum.
Hüküm açıklanırken,
Şehir çığlık çığlığa kalarak,
Şehir sadece yalnızları,
Yalnızlığı ile birlikte konuk eder.

Her yer tarumar.
Işıksızım.
Cehennemin dibinden sesleniyorum.

Artık canımı çıkarasım var..
Sakinleşmişti,şehir...
Sessizlik bu kadar yakınımıza gelmemişti .
Gezinirken üstümüzde gecenin sessizliği,
Oysa ne kadar çığlık atıyorduk,
Sesimiz sadece bize geliyordu...
Havar! Havar!
Acımız birbirine karışıyordu...
Cevap yine sessizlikti..
Her yer tarumar.
Işıksızım.
Cehennemin dibinden sesleniyorum.
Artık canımı çıkarasım var..
Bedenimin orta yerinde,
Ateş başında yalnızlık var..
Etraf çok soğuk...
Düşüncelerim donuyordu..
Güneş soğuktan ürkmüştü...
Çok şey anlatmak istiyorsunuz ama beyniniz buz kesmişti...
Kızıyorsunuz, kötü iğrenç olan şeylere
Ayağınızı hareket ettiremediğiniz de,
Küfür ediyorsunuz...
Ellerimi kaldırmam gerekiyor,
Ama ellerimin yarısını bulamıyorum.
Kanda gelmiyor.
Belki de kurudum.
Yanım da beraber uyuduğum kızımı,
Nefesimle uyandırmaya çalıştım.
Ne olurdu, biraz dokunabilseydi dudaklarım.
Ağladığımı hissediyorum,ama gözyaşım yok.
Her yer tarumar.
Işıksızım.
Cehennemin dibinden sesleniyorum.
Artık canımı çıkarasım var..
Bedenimin orta yerinde,
Ateş başında yalnızlık var..
Etraf çok soğuk...
Düşüncelerim donuyordu..
Güneş soğuktan ürkmüştü...
Her şeyi teslim almıştı çaresizlik..
Artık hasretlik soluyoruz.
Karanlık üstümüze çöktü.
Sessizliğimi yırtmak ister gibi, bağırdım.
Acımasız katille dövüşür gibi,bağırdım.

Sesimin kızıma rehber olmasını ister gibi,bağırdım.
Kızıma ruh üfler gibi, bağırdım.
Nafile...
Sessiz bir kuyuydu bedenim.
İniltiler, uğultular benden uzak ve yabancı.
Kafam yana dönük.
Oynatmam imkansız.
Sessizlik boynuma dolanmış, nefes alamıyorum.
Kıpırdayamıyorum.
Cehennemden cennete selam söylenir mi?
Bilmiyorum...
Şehrin feryadı bu selamdı.
Bu selamı ancak melekler duyar ve görür.
Buydu bizim gerçeğimiz.
Cehennemin dibinden, cennetti hayalimiz,
Belki adalet var dedik,
Sizlere güvendik
Demokratlar ve ibadetimsi sinsiler...
Demokrat tortusuna banıp banıp yiyen,
Sizler benim canlı canlı hayallerimi gömdünüz,
Çocuklarımızın düşleri bizim ellerimizi tetikten düşürmüştü.
Artık şehir üstümüze yıkılmıştı.

Her yer tarumar.
Işıksızım.
Cehennemin dibinden sesleniyorum.
Artık canımı çıkarasım var..
Bedenimin orta yerinde,
Ateş başında yalnızlık var..
Etraf çok soğuk...
düşüncelerim donuyordu..
Güneş soğuktan ürkmüştü...
Her şeyi teslim almıştı çaresizlik..
Artık hasretlik soluyoruz.
Sensizliği kabullendim,
Ama dünyanın sessizliğini yakar düşlerimi.
Mahrumiyet ten rengimdir,
Alacağımı var düşlerinden,
Kan revan içinde bırakır iken ellerimi,
Bırakır iken, kinimi,
Doğurdum hasretliğimi, körpe düşlerine.
Biliyordum, artık bu yürek düzen tutmaz.
Her şey boş, sadece gerçek olan,
Yarım kalan hayallerimi de,

Buraya gömüp gideceğim.
Sanırım...
Yarım kaldık,
Yarın doğmadı,
Bu günüm olmadı.
Hep dünde kaldım...
Yarım doğdum...
Ona da razıydım.
Kalkamıyorum...
Zaman dayanılmaz bir yük.
Güneş niçin bu kadar uzadı.
Belki bir delikten,
Yalnızlığa gömülü sözcüklerime,konuk olur...
Kimsesiziz,
Sürgünde çığlıklarımız,
Cehennemin dibinden, cennetti hayalimiz,
Hayaller mezarlığında,
Ailecek oturuyoruz...
Yalvarmak istiyorsunuz.
Yalvaracak kimseyi bulamıyorsunuz...
Müzik çalıyor, yalvarmanın tınısı eşliğinde,
Sözleri ise yalvarma olan,
Nefretimle besleyeceğim hayallerinizi...
Ses işkenceyi uzatır...
artık sessizlik istiyorum.
Sessizlik, azrail'in ruhunun canlanmasının delilidir.
Bize konuk olacak
Kimine bakacak,
Kimini yakacak,
kimine vaat verecek,
Bize gelince,
Sessizce cehennemimin dibinden,
Yanı başımızdan geçerek,
Seslenecek...
Bana gerek yok!
Sizler benim görevimi aldınız.
Ben sizler gibi,
Katil değilim...
Ben kaderin elçisi,
Cehennemin bekçisi,
Cennetin hizmetkarıyım...
Her yer tarumar.
Işıksızım.
Cehennemin dibinden sesleniyorum.
Artık canımı çıkarasım var..

Bedenimin orta yerinde,
Ateş başında yalnızlık var..
Etraf çok soğuk...
düşüncelerim donuyordu..
Güneş soğuktan ürkmüştü...
Her şeyi teslim almıştı çaresizlik..
Artık hasretlik soluyoruz.
Sensizliği kabullendim,
Hesap vermeye hazırım,
Gözlerimi kapatmak istemiyorum.
Sanırım her yer artık zifiri cansızlık.
Zifiri bir örtü, örtülüyor üzerime.
Bir ninni duyuyorum,
gözlerimi kapatıyorum.
Kapanan cennetim.
Sevgilim...
Kızım...
Cehennemin dibinden, cennetti hayalim...

Abdulkadir DESTAN

Yazarın Diğer Yazıları