Cemal İncesoyluer

Bir aksiyon adamı: Mustafa Karahasanoğlu

Cemal İncesoyluer

  • 426

İslam dünyasının, özellikle medya hareketinin lideriydi Mustafa Karahasanoğlu. 1979 yılında Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeniyken beni musahhih olarak işe başlattı. Gazete ekibinin tamamı kendisine ağabey diyordu. O hepimizin ağabeyi, hepimizin lideriydi.

 

Yolumuz bir kez de 1992 yılında Beklenen Vakit gazetesi hazırlığında kesişti. İrtibatımız kopmamıştı, haftalık olarak çıkardığı Cuma Dergisinde zaman zaman yazılar yazıyordum. Hazırlıklarımız tamamlandı ve 12 Eylül 1992 tarihinde Beklenen Vakit gazetesini çıkardık. Gazetenin künyesi de Dış İlişkiler Müdürüydüm ama her işe koşturuyordum. Kadro kısıtlıydı.

 

Mustafa Karahasanoğlu ağabey birgün beni odasına çağırdı. Odasında eskimez dostum Ülkü Kumral'da vardı. Bana gazetedeki görevlerim yanısıra Cuma Dergisinin Genel Yayın Yönetmeni görevini de üstlenmemi istedi. "Eğer siz yapabileceğime inanıyorsanız emir telakki ederim Mustafa Ağabey" dedim. Tebessüm etti, yaparsın yaparsın şeker kardeşim dedi. Beklenen Vakit Gazetesine yazı dizileri ve röportajları hazırlıyordum.  Cuma Dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini üstlenmem ile birlikte gazeteye yazı dizilerine ara verdim. Çünkü dergicilik, o dönemin sınırlı teknolojisiyle zor işlerdi. Bu görevimi kesintisiz, Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi olana dek sürdürdüm.

Bir aksiyon adamı: Mustafa Karahasanoğlu

 

Mustafa Karahasanoğlu ağabey, cesur yürek bir adamdı. Ne 28 Şubat askeri vesayetine boyun eğdi, nede tehditlere eyvallah etti. Hayatımda tanıdığım en korkusuz, en mütevazı ve en hiyerarşik protokole önem vermeyen bir adamdı. O bir sivil itaatsizliğin idolüydü. Dürüst bir adamdı ve gazeteci emekçilerinin hakkını üst düzeyden veren bir adamdı. İlk dönemlerde gazetenin onca sıkıntısına rağmen, bunu çalışanlarına hiçbir zaman yansıtmadı. Son 20 yıldır, hiç mübalağasız her yılın Nisan ayında telefon ile arar, hal hatır sorar, bir ihtiyaç olup olmadığını sorardı. Biliyorum ki, benim gibi onlarca birlikte çalıştığı/çalıştırdığı yol arkadaşlarını da arıyordu. Çünkü, Mustafa Karahasanoğlu ağabeyde ki vefa, tanıdığım çok az insanda gördüm. Ama, tartışmasız olarak vefa deyince Mustafa Ağabey gelir birinci sıraya.

 

Çok üzgünüm. Bu sene aramayınca Kamuran Akkuş'a sordum. Kamuran da, ağabey Mustafa ağabey çok rahatsız, telefonlara bakamaz demişti. Yüreğime bir sızı çöktü. Mustafa Ağabey bir dava, bir aksiyon, mazlum ve mustaz”afların sığınağı olmuş bir adamdı.

 

Mustafa Karahasanoğlu ağabeye Allahtan rahmet diler, başta kederli ailesi olmak üzere, Türkiye ve İslam Alemine başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun.

Yazarın Diğer Yazıları