Dr. Vehbi Kara

Anayasa Faşist İlkelerden Arındırılmalıdır (1)

Dr. Vehbi Kara

  • 706

~~Faşizm, ilk olarak İtalya ve Türkiye’de ortaya çıkmış otoriter devlet üzerine kurulu radikal milliyetçi siyasi ideolojiye verilen isimdir. İtalya’da Benito Mussolini Türkiye’de ise M. Kamal önderliğinde ortaya çıkmıştır.
İlke ve öğretileri “Faşizm Doktrini” adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. İtalya’da Ulusal Faşist Parti ve Türkiye’de Halk Partisinin iktidara gelmesinin ardından, faşizm; bir çok milliyetçi ideolojiye örnek olmuştur. Bu sistemi örnek alarak doğan nasyonal sosyalizm, başta Almanya’da iyice güçlenerek birkaç sene içerisinde dünyayı kan gölüne çevirmiştir. 2. Dünya Savaşı esnasında çoğu sivil 50 milyon insanın öldüğü tahmin edilmektedir.
Milliyetçi işçi hareketlerinden ilham alan ilk faşist hareketler, İtalya'da 1. Dünya savaşı esnasında sol fikirleri, sağcı ve ırkçı unsurlarla birleştirerek; komünizm başta olmak üzere bütün ideolojilere savaş açmıştır. Türkiye’de ise İstiklal savaşı sonrasında iktidarı eline geçiren Halk Partisi aracılığı ile başta İslami düşünceye savaş açarak tamamen ortadan kaldırmaya girişmiştir.
Faşistler ülkelerini, kendi uluslarının kitlesel seferberliğini teşvik eden totaliter bir devlet yoluyla bütünleştirmeyi amaçlamışlardır. Faşist ideolojiye uygun ilkelerle birlikte ırkçılığı temel alıp devrimci siyasal harekete önayak olmuşlardır. Bunun için öncelikle bir partiye sahip olmayla işe başlayıp parti sayesinde bütün ülkede örgütlenmişlerdir.
Liberalizme, demokrasiye, marksist sosyalizme ve komünizme muhalif faşist hareketler; devlete ihtiram, güçlü bir lidere bağlılık ve aşırı milliyetçilik ile militarizme verilen önem gibi ortak özelliklere sahiptir. Faşizm, siyasal şiddeti, savaşı ve emperyalizmi; ulusal uyanışa ulaşmak için bir araç olarak görmektedir. Güçlü ulusların, daha güçsüz ulusların yerine geçerek topraklarını genişletmeye hakkı olduğunu ileri sürmekle birlikte Türkiye’de içe kapalı bir rejim kurulması ile dünya üzerindeki diğer faşist devletlerden ayrı bir uygulama görülmektedir.
İtalyan lider Mussolini ve M. Kamal 1920’lerde iktidara gelmelerinin hemen ardından, ortaya koydukları yönetim sistemini resmi ideoloji olarak yürütmüşlerdir. Kamalizm bu ideolojinin sadece bir tanesidir.
Kısa süre içerisinde genel anlamıyla baskıcı, otoriter rejim anlayışını gösteren bu anti-demokratik, otoriter ideoloji ve yönetim sistemine kısaca faşizm denilmiştir. Kavramın kökeni Antik Roma yöneticilerinin geniş hükümet yetkisini sembolize eden ucunda balta bulunan bir çubuk demetinin adı olan Latince “fasces” sözcüğünden ileri gelir. Aynı simge daha sonraları “İhtilali Kebir” denilen Fransız Devriminde halkın elindeki devlet gücünü temsil etmek üzere kullanılmıştır. Söz konusu sembol birtakım değişikliklerle 1926 yılından itibaren İtalya'nın ve Türkiye’nin sembolü olarak kullanılmıştır. Fakat Türkiye’de ulusal bir özellik olan “Altı Ok” tercih edilmiştir. Bu sembol dahi Türkiye’nin faşizme olan katkısını ortaya koymakta, inkar edilemez bir delil olmaktadır.
Semboller anlam olarak; cumhuriyetçilik, devletçilik, halkçılık, milliyetçilik, laiklik, ve devrimcilik ilkelerinin temel alındığını ifade edilmektedir.  Faşist liderler propagandalarında bu ilkeleri kullanmakla birlikte, vazgeçilmez ve asla değiştirilemez (hatta değiştirilmesi teklif dahi edilemez) olduğunu anayasalara geçirmişlerdir. Bu konuda Türkiye Anayasası bütün faşist rejimlerden ayrılarak en uç örnek olarak hala benimsenmekte ve uygulanmaktadır.
Aşırı ırkçı ve dini mukaddeslere düşman aynı zamanda anti-komünist bu hareketin İtalya ve Türkiye dışında "faşist" olarak nitelenmesinin üçüncü örneği Avusturya'da görülmüştür. Avusturyalı anti-komünist aşırı milliyetçilerin ideolojisi “Austrofaschismus-Avusturya Faşizmi” olarak isimlendirilmiştir. Aynı zamanda, Almanya'da komünistler, nasyonal sosyalistleri kendi propagandaları gereğince "faschisten-faşistler" olarak isimlendirmişlerdi.
 

Yazarın Diğer Yazıları