
Krallığı Bırakıp Osmanlıya Vezir Olmak (2)
Dr. Vehbi Kara
- 566
Preveze’de rüzgâr esmeye başladığında Haçlı donanması harekete geçti. Ancak rüzgar yön değiştirip Osmanlı Donanmasının arkasına geçince kendilerini bir anda sis bulutunun içerisinde ve Osmanlı donanmasının hemen önünde bulmuşlardı. Hayrettin Paşa, 40 gemilik bir filo ile Haçlı Donanmasına orta cepheden saldırarak nişan ve hizalarını bozdu ve düşman donanmayı iki cepheye böldü. Haçlı Donanması, bu beklenmedik taarruz neticesinde hedef düzeni bozulup ağır hasarlar alınca geri çekilmek zorunda kaldı. Aldığı ilk hasardan sonra Korfu adasına dönen Haçlı Donanması, savaş düzenlerini değiştirerek tekrar saldırıya hazırlandılar.
Bu kez üç saf halinde yatay olarak taarruza giriştiler. Donanmanın ilk safında en güçlü savaş gemileri olan Kalyonlar ve Karakalar, ikinci safında Kadırgalar, üçüncü safında ise küçük gemiler bulunuyordu. Bu düzende hızlı sonuç almak için tasarlanmıştı. Zira tüm savaş gücü topyekün taarruza geçecek, hamleler tek seferde yapılacaktı.
Haçlı Donanmasının çekilmesiyle hareket alanı genişleyen Osmanlı Donanması artık daha rahat hareket edebiliyordu. Haçlı Donanmasının ilk safında yer alan Venedik Kalyonları Osmanlı Donanmasının kendisine çok yaklaşması ve yoğun ateş altına girmesiyle arkasında bulunan Andrea Doria’nın gemilerinden yardım istedi. Ancak yardım gelse bile Osmanlı Donanmasına çok yaklaştığı için hareket kabiliyeti ve önceliğini kaybetmişti.
Barbaros Hayrettin, bizzat hareket ederek Venedik Kaptanının bulunduğu gemiyi kuşattı. Onlarca gemiyi batırıp 29 gemiyi ele geçirdi ve üç bin Haçlı askerini esir aldı. Andrea Doria, ağır güçlerinin kısa süre içerisinde vurulup bir çoğunun da sağlam halde Osmanlı Donanması tarafından ele geçirildiğini görünce zor durumda olan müttefiklerine bile yardım etmeden geri çekilerek Kofu adasına doğru kaçtı.
Barbaros Hayrettin Paşa, onlarca gemiyi batırmış, 29 gemiyi sağlam halde ele geçirmiş buna karşın hiçbir gemisi batmamış sadece 400 şehit vermişti. Yine de geri durmadı ve Andrea Doria’yı yakalamak üzere yola çıktı.
Önce Korfu Adasına sonra da Avlonya’ya gitti ancak kışın yaklaşması sebebiyle geri dönerek Preveze’yi Turgut Reis’e emanet edip İstanbul’a döndü. Kanuni Sultan Süleyman, Boğdan seferinin dönüşünde Preveze Zaferinin haberini almış, bu zaferi fetihnameler ile ülkesine duyurmuştur.
Fatih Sultan Mehmet’in Sipahilerinden olan Yakup Ağa’nın oğlu olan Barbaros Hayrettin Paşa, bu savaştan önce Cezayir Padişahı idi. Yavuz Sultan Selim Han’ın İslam birliği düşüncesi ile padişahlığı ve krallığı bırakıp Osmanlı’ya vezir olmuştu. İşte Preveze zaferi ile İslam’a hizmetini bu şekilde göstermiş oldu.
Sultan Selim Han’ın:
"İhtilaf ü tefrika endişesi,
Kûşe-i kabrimde hatta bî karar eyler beni,
İttihadken savlet-i adayı def'a çaremiz,
İttihad etmezse millet, dağdar eyler beni..."