Dr. Vehbi Kara

Profesyonel Askerlik

Dr. Vehbi Kara

  • 830

1990’lı yıllarda mükellef askerlik sisteminin ülke ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını ifade eden onlarca makale yazdım. Hatta bu konuda yazı dizileri hazırladım. O yıllarda pek duyulmayan profesyonel askerlik konusunda ciddi çalışmalarım oldu ve bunları büyük ölçüde yayınlayarak kamuoyunu aydınlatma fırsatı buldum.


Lakin modern askerliğin gerektirdiği bu yazı ve çalışmalar “darbe anlayışı” ile yetiştirilmiş generaller tarafından tepki ile karşılandı. Onlara göre ordu asıldı, vatandaş ise figürandı. Ordu için millet vardı, o halde profesyonellik de neymiş ki? denidi.

Her ne kadar etkili olamadı ise de kamuoyunda benimkiler gibi profesyonel askerlikle ilgili bir çok yazı kaleme alındı, tartışmalar düzenlendi ve nihayet 2016 yılında ciddi çalışmalar başlatıldı.

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Faruk Özlü, Türkiye'nin, 2023'e kadar profesyonel askerliğe geçmesi gerektiğini belirterek, "Askerlik profesyonellerin işidir, amatörlerin işi değildir. Profesyonel askerliğe geçildiği zaman, zorunlu askerlik gönüllü olacak" diyerek askerlikte bir dönemin sonuna gelmiş olduğumuzu deklere etmiş oldu.

Özlü, komisyon çalışmaları ve profesyonel askerlik konularında yaptığı açıklamalarda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını Meclis'e çağırarak brifing aldıklarını, ayrıca onları ziyaret edeceklerini, sivil toplum kuruluşlarından da brifing alacaklarını söyledi.

Milli Savunma Bakanlığı ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın komisyona yaptığı sunumlarda ortaya çıkan husus şudur: Modern savunma ihtiyaçları mükellef askerlik sistemini gereksiz kılmakta Türkiye'nin profesyonel askerliğe geçmesi gereklidir.

Türkiye, 2023 yılına kadar silahlı kuvvetlerinin profesyonel askerliğe geçiş sürecini tamamlamak zorundadır. Artık savaşların özellikleri değişmiş teknoloji yoğun döneme girilmiştir. Üçüncü nesil silahların yerini insansız silah sistemleri almaktadır.

Bir tank düşünün, o tankın içinde çok sayıda modern telsizler, haberleşme cihazları, elektronik harp sistemleri var. Mükellef askerlerle bu tankı yönetmek imkansızdır. Günümüz silahlarını yani gemi, uçak ve tank gibi savaş araçlarını kullanan kişinin en az teknik lise, meslek yüksekokulu teknikerlik bölümü mezunu olması şarttır. Aksi takdirde değeri milyarlarla ifade edilen bu araçlara çok zarar verilir.

Önümüzdeki 10 yıl içinde program dâhilinde profesyonel askerliğe geçilmesi gerekiyor. Bu konuda Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yapılan çalışmalarda sözleşmeli er, uzman çavuşluk gibi konular toplu bir yaklaşımla ele alınarak çözüme gidilmeye çalışılıyor..

Türk ordusunun gelecek dönemlerde profesyonellerden oluşturulması halinde asker sayısının azalması da söz konusu olacaktır. Aslında asker sayısının azalması demek daha güçlü ve mobilize ordu olması demektir. Kol gücünün önemini yitirdiği fakat teknoloji ve sürat unsurunun önem kazandığı günümüzde bu reformları yapmadan modern bir ordu kurulamaz.

Askeri gücü oluşturan iki önemli unsur vardır; birisi teçhizattır, malzemedir, ikincisi askerin eğitimidir, yani profesyonelliğidir diyen Özlü, şunları kaydetti:

"Askeriniz profesyonelse, teçhizatınız modern teknolojiye dayanıyorsa, çok ciddi askeri güç olursunuz. Askeri güç de ciddi milli güç unsurudur. Dünyadaki gelişmiş ülkeler ABD, İngiltere, Fransa, Almanya soğuk savaş dönemi sonrasında, silahlı kuvvetlerini, askeri doktrinlerini, savunma stratejilerini yeniden yapılandırdılar. Soğuk savaş döneminde NATO'nun doğu blokuna karşı risk alanı olarak görülen birinci cephe Almanya, ikinci cephe Türkiye'dir. Bölünmüş Almanya birleşti ve zorunlu askerliği askıya aldı, yasadan kaldırmadı ama pratik olarak kaldırdı ve profesyonel askerliğe geçti. Fransa zorunlu askerliği tamamen kaldırdı. ABD ve İngiltere'de ise 1970'li yıllardan beri profesyonel askerlik var. İngiltere, silahlı kuvvetlerini modernize etme faaliyetlerini en ileri düzeyde gerçekleştiren ve bunları da kayda geçiren ülkedir. İngiltere bu çalışmalarda o kadar ileri gitti ki silahlı kuvvetlerinin bütün ihtiyaçlarını asker dışı kaynak kullanarak gerçekleştirme yolunu seçti. 180 bin ABD askeri Irak'a geldi savaştı ama silahlı kuvvetler içerisinde 180 bin de sivil görev aldı. Türkiye'nin de artık bu yönteme geçmesinde fayda var. Muharip görevler askerler tarafından icra edilmeli ama muharip olmayan bütün görevler, ihtiyaçlar siviller tarafından karşılanmalı. Böyle olursa, bir karacı asker sadece tanka binip savaşmayı düşünür; o tankın, bakımı, yağı, yedek parçası, lojistiği ile ilgilenmez. Asker sadece savaşmayı, pilot da uçağa binip vuracağı hedefleri düşünür; uçağın onarımı, yakıtı ile uğraşmaz. Artık Türkiye'nin bu tip yaklaşımlara ihtiyacı var.”

“Profesyonel askerliğe geçildiği zaman, zorunlu askerlik ne olacak?" sorusuna, "Gönüllü olacağı yanıtını veren Özlü; “Fransa'da mesela bir profesyonel askerler var bir de gönüllüler var. Profesyonel askerlikte, Türk toplumunda da askerlik yapmak isteyenlere kapı açık olacak, gönüllülük esası olacak" yanıtını verdi.
Profesyonel askerliğin; öğretmen, doktor, mühendis gibi meslek icra edeceğine dikkati çeken Özlü, "Askerlik profesyonellerin işidir, amatör insanların yapacağı bir iş değildir. Profesyonel askerliği sükse, fantezi gibi görmeyelim. Güçlü bir ordumuz olsun istiyorsak bunu yapmamız şart" şeklinde konuştu.

Özlü, "İlerleyen zamanlarda zorunlu askerliğin kaldırılmasının gündeme gelip gelmeyeceğinin" sorulması üzerine, "Aslında Hükümetin ve askerlerin bu yönde niyetleri var. Fakat bu bir plan, program, bütçe konusu. Trend bu yönde ama daha fazla uzatmamamız lazım. 2023 hedefleri doğrultusunda; Türk ordusunun, profesyonel askerliğe geçmiş ama gönüllü vatandaşlarımızın da istedikleri taktirde askerlik yapabilecekleri bir yapıya kavuşması gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Özlü, Türkiye Savunma Sanayi İcra Komitesi'nde, Patriot, S-300 ve FD-200 füzelerinin muadili hava savunma sistemini, yerli milli imkânlarla geliştirmek üzere proje başlattıklarını söyledi. Bunun tasarımının milli, yerli olacağını ifade eden Özlü, bu projelerin tamamlanma sürelerinin minimum 60 ayı bulacağını kaydetti. Türkiye'nin savunma harcamalarında dünya ortalamasının altında para harcadığını belirten Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünya ortalamasında savunmaya harcanan para, ülkelerin gayri safi milli hasılasının yüzde 2,5 ile 2,7'si arasındadır. NATO, üyesi ülkelere, 'en az gayri safi milli hasılanızın yüzde 2'sini harcayın' diyor. Türkiye'nin savunma harcamalarında 22 milyar dolardan bahsedilir, Türkiye'nin savunma harcamalarını gayri safi milli hasılasına oranladığımızda yüzde 1,7 ile 1,9 arasında değişir. Türkiye'nin içinde bulunduğu ortam, çevresel şartlar, konumu nedeniyle dünya ortalamasında bir para harcamasından yanayım, yani Türkiye savunma harcamalarında yüzde 2,5'un altına inmemeli. Bir taraftan ordusunu askeri teçhizatla donatmalı, diğer taraftan yurt içi savunma sanayimizin ve teknolojilerimizin geliştirilmesi için harcamalı. Dolayısıyla bizim savunma harcamalarımız çok yüksek değildir" dedi.

Profesyonel askerliğe geçiş sürecinde asgari ücret ödeyenlerin askerlikten muaf tutulmaları ve askerliğini yapmak isteyenlere de yine asgari ücret miktarınca maaş ödenmesi geçici bir çözüm olarak karşımızda durmaktadır. Bir müddet bu yöntem uygulanarak modern ordu ihtiyaçlarını karşılamak için kaynak temin edildiği gibi gittikçe hantallaşan ve hareket kabiliyetini yitiren ordunun modern çağın gereklerini yerine getirebilmesinin önü açılabilir. Tabii bu seçeneklerden sadece bir tanesidir daha uygun ve kullanışlı yöntemler bulunursa buna bu vatanı seven kim karşı çıkabilir?

Önemli olan Başbakan Davutoğlu ve hükümetimizin süratle karar alması ve eyleme geçmesidir. Zira bu milletin parası içinde tüyü bitmedik yetimlerin hakkı var. Daha fazla çarçur edilmeden modern askerliğin gereklerinin yapıldığını görmemiz gerekiyor. Yoksa emekli generallerin sükse yaptığı fakat Amerikalılara riyakarlık yapmaktan öte anlam taşımayan konuşmalara ihtiyacımız yoktur, vesselam… 

Yazarın Diğer Yazıları