Muhammed İbnisina

HDP'nin 1 Kasım taktiği

Muhammed İbnisina

  • 35096

1 Kasım’da yapılacak erken genel seçim için seçmen listeleri askıya çıktı.
Mahalle muhtarları tarafından YSK'dan teslim alınan seçmen listeleri asıldı ve bu listeler 10 Eylül'e kadar askıda kalacak.
Yurtdışındaki milyonlarca seçmen ise 8 Ekim ile 25 Ekim tarihleri arasında randevu almaksızın oy kullanabilecek.
 
Her şey 1 Kasımdaki genel seçime odaklanmışken bazı araştırma şirketleri anketlerinde HDP'nin oy oranının yüzde 13'ten 14'e çıktığını, diğer partilerde ise kayda değer bir değişiklik olmadığını açıkladılar.
 
Aynı şartlardan farklı sonuçlar beklemenin aptallık olduğu sözünden yola çıkanlar ise Ak Parti ve Cumhurbaşkanının farklı bir sonuç için farklı koşullar yaratmanın peşinde olduğunu yazmaları mantıklı. 
 
Peki farklı koşullar ne olabilir?
 
7 Haziran'da PKK'nın seçmeni tehdit ettiği konusunda ısrar eden AK Parti çevreleri merkezi sandık bölgeleri fikrini tartıştı ancak her şeyden öte güvenlik güçlerinin sıkı bir şekilde devreye sokulacağı anlaşılıyor.
 
Yan ısıra Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun talimatıyla AK Parti’de oluşturulan iki komisyon, oyların HDP’ye kaymasına karşı Doğu ve Güneydoğu’da incelemelerde bulunacağı basında yer aldı. Yani aşiretlere yönelik pres uygulanacak. Miktarı düşük de olsa mutlaka bir sonuç alınacaktır.
 
Gelelim HDP'ye.. 7 Haziranda sürpriz yapan HDP, yapılan araştırma sonuçlarında da şaşırttı. Çünkü şehit cenazelerinin geldiği çatışmalı ortamda HDP'nin batı bölgelerinde oylarını koruması beklenmiyordu ki bu da partinin baraj altına gitmesiydi. Fakat araştırmacılar HDP'nin Kürt oylarını artırdığını Türklerin de partiyi terk etmediğini söylüyor.
 
Ancak bu tespitler parti kurmaylarını rahatlatmış değil çünkü 1 Kasım'a 56 gün var ve bu seçimin mimarının mutlaka başka bir planı devreye sokacağı kanaati hakim.
 
HDP kurmaylarının seçim için planladığı strateji ise pasif duruş. 
Halkın nabzını çok iyi tutan partililer, halktaki bıkkınlığı ve çatışma ortamına yönelik tepkiyi görüyor. Bu nedenle seçim sürecinde bağırmadan, polemiğe girmeden sürekli barış çağrısı yapacaklar ve kim olursa olsun tüm cenazeler için üzüntülerini açıklayacaklar. 
Çatışmalı süreçte ancak bu yöntemle seçime kayıpsız girebileceklerini düşünen HDP kurmayları, Bakanlar Kurulundaki 2 bakanlarıyla da AK Partiyi seçim sürecinde sıkıştırmayı planlıyor.
Son olarak şunu da ekleyelim. HDP, Levent Tüzel'in bakanlık teklifini geri çevirmesinden çok rahatsız oldu ve seçimde EMEP ile birlikte yürünmemesi düşüncesi partide hakim.

Yazarın Diğer Yazıları