Mustafa Toygar

HÜDA PAR ve HDP'ye mahkum iktidar arayışları

Mustafa Toygar

  • 561

Mübarek Ramazan ayını, hakkını vererek yaşamayı tercih ettiğim için yazılarım biraz seyrekleşti haliyle.

1970’li yıllardan itibaren o kadar çok seçim yaşadım ki pek çoğuna büyük eleştirilerimiz oldu. Ancak 14 Mayıs 2023’de yapılacak olan seçimler öncesi ortam Türk Milleti adına ümitlerimi ayaklar altına alacak kadar; kirli, berbat ve çirkinliklere sahne oluyor.

Güya koalisyonlar olmasın diye getirilen tek adam sistemi, iktidarı hedefleyen partileri binde birlik Hizbullah terör örgütünün temsilcisi HÜDA PAR ile PKK’nın temsilcisi HDP’ye mahkûm etmiş durumdadır. Üstelik meydanlarda otuzun üstünde birbirine benzemez parti boy gösteriyor. Türkiye Büyük millet Meclisinde muhtemelen 15 civarında parti temsil edilecek. Muhalefet kazanırsa altı birbirine benzemez parti ile dışarıdan HDP’in istekleri çatışmasında bir iktidar ile karşı karşıya kalacağız. Cumhur İttifakı kazanırsa; HÜDA PAR’ın istekleri yanında; DSP, MHP, BBP, YRP ve AKP gibi birbirine aykırı partilerin çatışması ile geçecek bir iktidar bizi bekliyor olacaktır.

HÜDA PAR ve HDP’ye mahkum iktidar arayışları

Üstelik partiler kimliklerinden çok uzaklaştılar adeta kimliksizleştiler. İnançları, ilkeleri, ideolojileri olan kaç tane parti kaldı? Bazı milletvekilleri ise bir kemik peşinde insan sıfatını dahi utandıran yalakalıklar peşine düştüler. Tıp doktoru olan ve 70 yaşında bir milletvekili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “Tayyip ağabeyin ayakkabısını yalamamız lazım” diyebildi. İnsanlığımızdan utanır hale geldik.

Resmi ön seçim ve tercihli sisteme geçilmediği sürece genel başkanlar bu tür kişilere yöneliyor, nefis tabi…

Hülasa, kim gelirse gelsin Türkiye’yi zor günler bekliyor. Muhalefet kazanırsa ve parlamenter sisteme süratle dönülürse bir umut olacaktır. Yeni bir seçimle de taşlar yerine oturacaktır.

Bu seçimleri Cumhur İttifakının kazanmasını olası görmüyorum ancak muhalefetin bu seçimleri az farkla kazanması parlamenter sisteme geçişi zorlaştıracaktır. Muhalefet seçim stratejisini ısrarla yanlış yürütüyor.

14 Mayıs 2023’de yapılacak seçimlerin sıradan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri olmadığını ısrarla söylüyoruz. Zira 2017 yılında yapılan referandumla anayasanın 18 maddesi değiştirilerek dünyada eşi-benzeri olmayan garip bir başkanlık sistemine geçilmişti. Üstelik bu referanduma, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin gölgesi altında ve OHAL şartlarında gidilmişti ve ancak yüzde 51 oyla sistem değiştirilmişti. O tarihte dahi normal şartlarda referanduma gidilseydi anayasa değişikliği asla kabul edilmezdi kanaatindeyim. Kaldı ki 6 yılını dolduran bu sistem Türkiye’yi her alanda kötüye götürmüş, devleti büyük bir kaosun içerisine sürüklemiştir.

Bugün için kişilerden ve partilerden bağımsız olarak bu anayasa referanduma götürülse ve seçmene; güçlendirilmiş parlamenter sistem mi, partili tek adam rejimi mi diye sorulsa, güçlendirilmiş parlamenter sisteme evet diyenlerini oranı yüzde 70’lerin altına düşmezdi sanırım.

Hal böyleyken, ‘güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz’ diyen muhalefetin bu seçimi anayasa referandumuna dönüştürmesi gerekmez mi? Dönüştürdüğü takdirde de bu seçimleri açık ara kazanmaz mı?

Türkiye’nin seçmen profiline baktığımızda; yüzde 70 muhafazakâr sağ seçmen, yüzde 30 sol seçmen olduğu olgusunu kim inkâr edebilir ki? HDP etnik bir parti olmasına rağmen seçmenlerinin yarısı muhafazakârdır.

Seçimlerin ikinci tura kalması olası görünüyor ancak bu seçimler referanduma dönüştürülebilirse ilk turda muhalefet açık ara kazanır. Her hâlükârda Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olması çok büyük olasılık olarak düşünüyorum.

Ağıralioğlu, evet, İYİ Partiye zarar vermiştir ama en çok da kendisine zarar verdiği muhakkaktır

Yavuz Ağıralioğlu ile ilgili bir çift sözüm olacaktır.

Yavuz bizim kardeşimizdir ve kendisini sever-sayarız. Son çıkışı yanlış kere yanlış olmuştur ve adeta harakiri yapmıştır. Siyasetten devlet adamlığına terfi etme şansını kaybetmiştir. Meral Akşener’in kendisine verdiği fırsatları ve imkânları değerlendirememiştir. Kendi konumunu seçimlerden sonrasına bırakması da şık değildir. Evet, İYİ Partiye zarar vermiştir ama en çok da kendisine zarar verdiği muhakkaktır.

Seçimlerin Aziz Milletime hayırlar getirmesini diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları