Mustafa Toygar

İslamcılık bu mu? Her türlü iğrençliği kanıksar olduk

Mustafa Toygar

  • 453

Altı (6) yaşında evlendirilen H.K.G. çocuktan, pardon bebekten bahsediyorum. Karanlık Ortaçağ Avrupa’sında bile yaşanmayacak sapıklıklar yaşanır oldu. Bugünkü modern dünya her türlü bilimsel verilerin ışığında çocuk yaşını 7-16 arası olarak kabul etmiş. 6 yaşında bir bebek evlendiriliyor üstelik babası tarafından ve o bebek cinsel tacize uğruyor, kanatsız melek …

Allah belanızı versin…

İnsanın kanını dondurmaz mı bu vahşet ötesi sapıklık?

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kendi kızı H.K.G.'nin 6 yaşında imam nikâhı ile evlendirildiği ve cinsel istismara maruz bırakıldığı haberlerinin kamuoyunun gündeminde çok fazla yer bulmadı, neden? Bu iktidar döneminde toplum her şeyi kanıksadı ondan mı?

İslamcılık bu mu? Her türlü iğrençliği kanıksar olduk

Cemaat-tarikat adı altındaki tüm yapılar derhal kapatılmalıdır. Hukuk devleti kapsamında denetlenebilir yeni yapılar oluşturulabilir.

Politikacılar, oy deposu olarak gördükleri için cemaat- tarikat adı altında örgütlenen yapıların her türlü yanlışına kör ve sağır davranıyorlar.

Dünyada da Türkiye’de de sapık çoktur, bir sapık çıkar da bunları yaparsa toplum o sapığı linç eder belki de daha evvelinde hukuk en ağır cezayı verir değil mi?  Ancak bu yapılarda yapılan her türlü sapıklık ve iğrençlikler iktidar partileri tarafından örtbas edilirken, muhalefet partileri tarafından da çok cılız bir şekilde eleştiriliyor.

Hâlbuki çok büyük bir infiale sebep olaylar değil mi?

Başlıkta, “…kanıksar olduk” ifadesini kullandım, kendi adıma asla kanıksayamam ama topluma kanıksattırılmak isteniyor. Bin yıl ömrüm olsa bu vakalara her şahit oluşumda, beynim, kalbim, ruhum tepetaklak olacak, damarlarımdaki kan buz kesecektir.

Esas önemli olan bu gibi sapıklık ve iğrençliklere verilen, pardon verilmeyen tepkilerdir.

Yusuf Ziya Gümüşel kimdir?

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusudur.

Bugün 24 yaşında olan H.K.G. ifadesinde, imam nikahı kıyıldıktan bir gün sonra yani 6 yaşındayken yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Kadir, vücudumu okşadı, ayaklarıma sürtünüp daha sonra ayaklarıma boşaldı. Ben ağladım. Kadir evlendiğimizi söyledi. Annem, babam nasıl evliyse bizim de evli olduğumuzu anlattı. ‘Sen benim karımsın, ben senin kocanım’ dedi. ‘Evliler böyle oyunlar oynar ama bu oyun kimseye söylenmez. Bak annenle baban kimseye söylemiyor’ dedi. Annem ile babam Kadir’e ‘Damadım’ diyordu.”

Bu nasıl bir vahşet?

Bu sapıkların elini eteğini öpen, arkasında namaz kılan mankurtlar ordusu da kendilerini Müslüman sayıyorlar.

Geçenlerde, Adnan Kahveci’nin İlâhiyat Profesörü kuzeni Niyazi Kahveci'den alıntı bir yazı okudum, harika tespitler.

Benim mankurtlar ordusu dediklerime Niyazi Hoca ‘şizofrenik kafa’ demiş.

Niyazi Kahveci’nin yazısından kısa bir alıntı yapmak istiyorum:

“Bu ülkede en çok satılan, en çok satın alınan fakat hiç kullanılmayan tek şey dindir. Bunu satın alan halk problemlidir! Halkın zihin yapısı problemlidir! Bu problemlerin faturasını millet olarak birlikte ödüyoruz..

Bu kafa birini büyütüyor, sonra da gidip kendini ona öldürtüyor.

Bu kafa, hastalıklı bir kafadır!

Bu kafa, anakronik (çağ dışı) bir kafadır!

Bu kafa, şizofrenik bir kafadır!

On bin yıl öncesinin anlayışıyla bugünü yaşamaya çalışan bir kafadır!

- Kiralık kapitalle kapitalizm, kiralık felsefeyle bağımsızlık olmaz!..

En zor iş, çağdışı insan malzemesiyle çağdaş işler yapmaya kalkışmaktır.

Otuz yıl sonra ya teknolojik insan olacaksınız, ya da gereksiz insan. Mesele bu kadar basit.”

Bunların en yumuşağı, en edeplisi görünüyordu FETÖ’cüler. Ne oldu, büyüdüler, devlet kadrolarını ele geçirdiler, biz gayrı devlet olacağız dediler düğmeye bastılar. Ne yaptılar, düşmana karşı kullanılmak üzere kendilerine emanet edilen silahları milletimize doğrultup ölüm kustular. FETÖ’den akıllanmayıp bugün başkaca cemaat ve tarikatların devlette kadrolaşmasını sağlayanlardan Milet de Allah da hesap soracaktır bir gün.

 

Yazarın Diğer Yazıları