Ülkeyi küffara teslim etmeyeceklermiş!...
Mustafa Toygar
- 606
Bir önceki yazımızda şu ifadeleri kullanmıştık; “1970’li yıllardan itibaren o kadar çok seçim yaşadım ki pek çoğuna büyük eleştirilerimiz oldu. Ancak 14 Mayıs 2023’de yapılacak olan seçimler öncesi ortam Türk Milleti adına ümitlerimi ayaklar altına alacak kadar; kirli, berbat ve çirkinliklere sahne oluyor.”
“Üstelik partiler kimliklerinden çok uzaklaştılar adeta kimliksizleştiler. İnançları, ilkeleri, ideolojileri olan kaç tane parti kaldı? Bazı milletvekilleri ise bir kemik peşinde insan sıfatını dahi utandıran yalakalıklar peşine düştüler. Tıp doktoru olan ve 70 yaşında bir milletvekili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “Tayyip ağabeyin ayakkabısını yalamamız lazım” diyebildi. İnsanlığımızdan utanır hale geldik.”
Bizim bu sözlerimizi ifade ettikten birkaç gün sonra, bağıra bağıra bizi teyit eden bir açıklama daha geldi. Bu açıklamaları işittikçe, Milletimiz adına bu politik arenanın midemizi bulandırır hale geldiğini görüyor, üzülüyoruz.
Malatya'da temel atma töreninde konuşan ve Millet İttifakı'nı hedef alan Cumhur İttifakının paydaşı DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, "Bu seçim geçmiş dönemlerdeki gibi bir sağ-sol seçimi değil, vatan millet seçimidir. İnşallah 14 Mayıs'ta vatanımızı küffara teslim etmeyeceğiz" dedi.
Bu nasıl bir söz ya…
İnsanda bir utanma duygusu olur.
Sosyal demokrat CHP, Milliyetçi İYİ Parti, Muhafazakâr GELECEK, DEVA ve DP ile Milli Görüşçü SAADET’i teşkil eden partileri kâfir ilan ediyorsun, sen kimsin, ne zaman Müslüman oldun? Bu dil değil devlet adamı, politika dili dahi asla olamaz. Ayrıştırıcı, bölücü, tahrik edici hakaret dili olabilir ancak.
Okuyun, gelişmiş ülkeleri gözlemleyin biraz, onların politikacıları halkın karşısına nasıl çıkıp, nasıl oy talep ediyorlar? Sadece projelerini anlatıyor, ehliyet ve liyakat sahibi kadrolarını tanıtıyorlar. Karşı tarafa hakaret ederek, milleti kamplara bölerek nereye kadar kazanacaksınız? Gençler okuyor ve sorguluyor gayrı yani uyanıyorlar, haberiniz olsun.
Sizin bu ülkeye verecek hiçbir şeyiniz yoktur, olsa anlatırdınız.
George Pompidou diyordu ki; “Kendini ulusuna hizmet etmeye adayan siyasetçiye devlet adamı denir. Ulusun kendisine hizmet etmesi gerektiğini düşünen devlet adamına ise politikacı denir.”
Sizden politikacı bile olmaz.
Millet İttifakı size 4 milletvekilliği kontenjanı verseydi, ittifaka dâhil etseydi aynı sözleri Cumhur İttifakına sarf edeceğinizden hiç şüphem yoktur.
Uzatmak istemiyorum, birkaç güzel sözle Milletimin, okuyucularımın Mübarek Ramazan Bayramlarını kutluyorum, bayramın Milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.
“İnsanın kendi karakterini en açık biçimde ele verdiği zaman başkalarını tarif ettiği zamandır.” - Jean Paul Richter
“Dalkavukluk, konuşma sırasında kendi fikrini değil de; hizmetinde bulunduğu kişinin hoşuna gidecek şekilde fikir söylemektir ki en tehlikeli ihanet biçimi budur.” – Beydeba
“Bir ülkede yalakalığın getirisi, dürüstlüğün getirisinden fazla ise, o ülke batar.” – Montesquieu
“Ülke bölünsün istiyorum, yandaş, yalaka ve yavşaklar bir tarafa. Onurlu, şerefli, emekçi ve vatansever insanlar bir tarafa.” - Can Yücel
“Bir ülkede dalkavukluk ve yalakalık getirisinin değer kazanması demek, o ülkenin sonunun geldiği demektir.” – Victor Hugo
“Kişiliksiz, soysuz, uşak ruhlu ve mayasız bir birey, daima ruhsal eksikliğini yakınlaşma, dalkavukluk ve taklitle doldurur.” – Ali Şeriati