Ensar Olmayı Sevmişiz Bir Kere

 Bu necip millet tarih boyunca mazlumları himayesine almış ve gözetmiştir.Bu yardım anlayışı adeta bu milletin genlerine işlemiştir. Tarihte bunun bir çok örneğini gördüğümüz gibi bundan sonra da bu millet ensar olma ruhunu devam ettirecektir.

Nedir ensar olma ruhu ?

Bunun için hicrete uzanmak lazım.Mekke'den Medıne'ye hicret edenlere ''muhacir'' ,hicret eden muhacirlere  Medine'de sadece evlerini değil gönüllerini de açanlara ''ensar'' deniliyordu. Muhacirler kendilerine Mekke'yi yaşanmaz hale getirenlerin yüzünden bütün dünyalıklarını Mekke'de bırakarak, ellerinde avuçlarında dünyalık adına hicbir şey olmadan Medine'ye varmışlardı.  Mal mülk onların umurların da değildi. Çünkü onların yanında kainatın yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Efendimiz vardı. Muhacirler, davaları uğruna memleketlerini yani Mekke'yi terkederek , Sevgiliye olan bağlılıklarını göstermişlerdi.

Ensar ne yapmıştı bu fedakarlılara karşı? Belki de en zor olanını.Efendimiz her bir muhacir ile ensarı kardeş ilan etmişti.Onlar da bu kardeşliğin gereğini yerine getirecek ve  kardeş ilan edildiklerı muhacir ile ellerinde avuçlarında ne var ise ikiye bölleceklerdi. Onlar sadece mallarını değil yüreklerıni de ikiye böleceklerdi.

Bu, cananı uğruna candan geçenler için küçük bir teferruat, ama dünyaları adına her türlü değerini satılığa çıkarmış olanlar için ise ancak masallar da yaşanılabilirdi.  Yıl 622 idi. Avrupa Orta Çağ dehlizlerin de karanlığını yaşarken ,insanlar mal gibi alınıp satılırken, Efendimiz o tarihe kadar görülmemiş bir kardeşliği ortaya koyacaktır.Ve bu tarihten sonrada böyle bir kardeşlik ortaya konulamayacaktır.

Tarihteki örneklere bakacak olursak  bu kardeşlik anlayışının en çok mücadelesini veren ve bu uğurda  çok bedeller ödemiş necip bir milletin torunlarıyız.

Bu örneklerin en büyüğü 1492 yılında yaşanmıştır.İspanya'da Aragonlu Kral Ferdinando, Gırnata El-Hamra sarayında bir ferman yayınlar İspanya'daki Yahudiler için.Binlerce Musevi bu fermandan sonra katledilir.Bugün bizi soykırımla suçlayanlar yani Batılılar yapar bu katliamı.Peki bu millet ne yapmıştır. II.Beyazıt zamanında tam 250.000 Musevi'yi Osmanlı topraklarına kabul etmiştir.Dini, ırkı, dili ve kimliği ne olursa olsun mazluma sahip çıkmıştır ecdadımız.Onlar ne yapmıştır bunun karşlığında? Osmanlının temellerine dinamit koymuşlardır.

Biz bize yakışani onlar da kendilerine yakışanı yapmışlardır.

Yine Sultan Abdulmecıd 1745 yılında başlayıp 1752'ye kadar süren ve  İrlanda’da bir çok insanın ölümüne yol açan kıtlıkta yardım gönderecektir. Bu na karşılık İngiliz kralıçesinin tavrını ise ayrı bir yazımızda gündeme taşıyacağız.

Hala İrlanda arşivlerin de bu belgeler mevcuttur ve tabiki İrlandalı dostlara da bunu hatırlatmanın zamanı gelecek elbette.

Yıl 1938.. Almanya'da başlayan Yahudi avına karşılık biz yine onlara kapılarımızı açmışız.Yani tavrımız yine mazlum dan yana olmuş.Peki onlar ne yapıyor bu gün,? Dolar oyunuyla kendilerine sahip çıkmış bir milletin torunlarını dize getirmeye çalışıyorlar.

İkinci Dünya Savaşında katledilen veya yakılan sadece Yahudiler miydi ? Elbette ki hayır. Münih yakınlarındaki Dachau toplama kampında Rus ordusunda zorla savaştırılan ve Almanya'ya esir düşmüş beş bine yakın Azeri Türkü de yakılacaktı, o kamplarda.Bittimi? Bitme di elbet ki biter mi ? Münihin ortasından büyük bir kanal geçer o kanal açılırken de yüzlerce Azeri Türkü orada telef olur.Kanalları bile Türk kanıyla sulanmıştır.

Peki bu gün bize medeniyet dersi vermeye çalışan ey Batı! Bu katliamların hesabını kim verecek? Her kaldırım taşınızın altın da bir Müslüman kanı varken siz mi bize medeniyet dersi vereceksiniz ?Hadi ordan sizi gidi menfaatlerini tanrılaştırmış olanlar,  bebek katillerini Bürüksel'de kırmızı halılarla karşılayanlar.Sizden insanlık adına öğrenecek hiçbir şeyimiz yok.

İşte bilinen bu yardımlar ve tarihcilerin araştırmasını bekleyen  batıya yaptığımız binlerce yardıma karşı bize yapılanları gündeme taşımaya çalışacağız.

Bu yazımızda ecdadımızın ensar ruhunu sadece kendisinden olana değil bütün mazlumlara gösterdiğini anlatmaya çalıştık.

Bun dan sonra ki yazılarımız, Avrupa'da bulunmamızdan dolayı  Avrupada'ki sıcak gündemle  ilgili de olacak.

Tekrar tarih yazmanın eşiğinde olan necip milletin necip torunlarını saygıyla selamlıyorum.

Durmak Yok Yazmaya Devam