Cemal İncesoyluer

Milli Görüş'ün zor kararı!

Cemal İncesoyluer

  • 621

Aslında henüz bir karar aşamasında değil. Ancak Saadet Partisinin işleyişi hiçbir partiye benzemez. Milli Görüş Hareketi, 1970 yılında merhum Necmettin Erbakan önderliğinde Milli Nizam Partisinin (MNP) kurulmasıyla ete kemiğe büründü. Bir yıl sonra kapatıldı. Peşinden Milli Selamet Partisi (MSP), onun peşinden Refah Partisi (RP) ve Fazilet Partisi (FP) kuruldu ama akıbet değilmedi ve bu partiler de kapatıldı. 

Rahmetli Erbakan vefat edene kadar Fazilet ve son kurulan Saadet Partilerin gölge lideri Erbakan'dı. Sonra bu görev, parti içinde kurumsal yapıya dönüştürülen "Yüksek İstişare Kurulu"na ihdas edildi. Genel Başkanlık makamını belirleme ve denetlemeyi bu makam üstlendi. Bu zamana kadar genel başkanları belirleyen Yüksek İstişare Kurulu, Recai Kutan ile başlayan, Kamalak ve Karamollaoğlu ile devam eden genel başkanları atama belli bir hiyerarşi ve ilke üzerinde sürdürüldü. 

Saadet Partisi içerisinde Yüksek İstişare Kurulunun yanı sıra, Erbakan'ın vefatıyla birlikte, birde "Milli Görüş Lideri" unvanıyla hiyerarşik kaska bir üst makam daha eklendi. 

Şuanda, Milli Görüş Lideri titrinin sahibi, bu hareketin kuruluşundan bu yana yer alan Oğuzhan Asiltürk bulunuyor. Bütün bunları bilelim ki, Saadet Partisinin nasıl yön değişikliği yapacağını iyi anlayabilelim. 

Saadet Partisinin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 12 Eylül öncesi Milli Selamet Partisinden milletvekilliği yapmış, yine aynı dönemlerde Çalışma Bakanı olarak kabine de yer almış ve 1989-1994 yılları arasında da Refah Partisinden Sivas Belediye Başkanı olmuş bir deneyimli siyasetçidir. Şimdi ise, Saadet Partisinin Genel Başkanıdır. Tabii, hiçte yakışık almayan, her kim yada kimlerin trolleri ise, Temel Karamollaoğlunun bu göreve gelmesiyle birlikte kendisine eşi üzerinden saldırılar da başladı. Temel Beyin eşi İngiliz asıllı Müslüman bir hanımefendidir. Bizim mahalle, Yusuf İslam'ın İngiliz olduğunu sorgulamaz, bağrına basar ama mevzu günlük siyaset olunca vicdan ve merhameti aklının ucuna dahi getirmez. Çok çirkef haber ve yazılar çıktı. Haysiyet cellatlığı yapıldığı gibi bir Müslümana yakışmayacak biçimde mahalle gıybetleriyle iftiralar atıldı. 

Neyse, gelelim esas mevzumuza... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Milli Görüş Lideri Oğuzhan Asiltürk'ü ziyaret etmesiyle birlikte mahalle karıştı. Bu ziyaretten en çokta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu rahatsız oldu. Çünkü, ortada bir millet ittifakı vardı ve bu ittifaka moral potnsiyel desteği veren Temel Karamollaoğlu'nu kaybetmek istemiyordu. Lakin hiçbir şey o kadar kolay değildir. 

Anlatayım. Saadet Partisi tabanı, 19 yıldır AK Partinin Milli Görüş oylarını devşirdiğini düşünüyor. Merhum Erbakan da zaman zaman bunu dile getirmişti. Dolayısıyla içlerinde biriktirdikleri öfke bir kar yumağı gibi büyüye büyüye bugünlere kadar geldi. Dolayısıyla, Temel Karamollaoğlunun Saadet Partisini Millet İttifakına demirlemiş olmasını doğru bir politika olarak görüyorlar. Yani, Karamollaoğlunun Saadet Partisi tabanında ciddi bir karşılığı var. Ancak, SP'deki işleyiş ve hiyerarşik yapı çok farklı. Olağan kongrede Yüksek İstişare Kurulu Temel Beyi aday göstermezse, harç bitti oyun paydos denilmiş olur. 

Eğer, Temel Bey 80'li yaşlarda olmasaydı Milli Görüş'ün geleneksel yapısına ters olarak, tıpkı Abdullah Gül'ün Erbakan'a rağmen Fazilet Partisi genel başkanlığı için Recai Kutan'ın karşısına çıktığı gibi çıkabilirdi. Lakin ne Temel Bey'in yaşı buna uygun ne de Milli Görüş'ün geleneksel hiyerarşik yapısı buna müsait. 

Geriye ne mi kalıyor? Saadet Partisini bir arada tutan harcın adı Oğuzhan Asiltürk'tür. Eğer bir yön ve rota değişikliğine gidilecekse, ki bunun da açık işaretleri ortadadır. İttifak tercihinde Saadet Partisinin Cumhur İttifakı'na doğru bir direksiyon kırdığını düşünüyorum. Bu bir siyasi manevra değil, Milli Görüş öğretileridir...

Yazarın Diğer Yazıları