
Sessiz sedasız…
Cemal İncesoyluer
- 904
Her şey haber değil. Haber niteliğini taşısa bile, haber olmamak için bir özen gösteriliyorsa, burada derin manalar aramak gerekir.
Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, 2014 yerel seçimlerinde aday adaylığı süreci yaşamadı. Çünkü, aday değildi. Hatırlarsanız, AK Parti’nin 13 aday adayı vardı ve Başkan Eroğlu’da AK Parti İl Başkanıydı. Aday adaylarıyla tek tek görüşmüş, bütün aday adaylarına aynı mesafede durarak, demokratik bir yarışın önünü açmıştı.
Ancak, genel merkezin yaptırdığı anketler pek iç açıcı değildi.
Bir akşam genel merkez Eroğlu’nu Ankara’ya çağırdı. Talimat, muhtemelen dönemin Başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilmişti. Evet, Tokat’ta 13 belediye başkan aday adayı vardı ama, anketlerin dili riski işaret ediyordu.
Reis, bu asrın bir siyaset dehasıydı ve asla riski sevmezdi. Yine meydanlara çıkacaktı, yine “Oyumu Tayyibe veriyorum” diyenlerin onayını alacaktı. Ancak, gösterilen adayların da kendisine omuz verecek isimlerden olması önemliydi.
Nitekim, 7 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasında hepi-topu 5 ay olmasına rağmen, Reis’in 1 Kasım seçimlerinde liste tavsiyesi olduğu apaçık anlaşılıyor. Bir çocuk gibi bütün merhalelerini bildiği AK Partinin silinip gitmesine razı olamazdı, bu aynı zamanda 78 milyonluk Türkiye’nin de umutlarını tüketmesi anlamına geliyordu.
Tokat’ta… Risk vardı ve bunu önündeki anketlerde gören kişi, Recep Tayyip Erdoğan’dı…
O nedenle, bir gece Av. Eyüp Eroğlu Ankara’ya, parti genel merkezine davet edildi. O zamanlar AK Parti İl Başkanı olan Eyüp Eroğlu, neden çağrıldığını bilmeden apar-topar davete icabet etti.
Kendisine muhtemelen, dönemin genel başkanının talimatı tebliğ edildi. Üniversite yıllarında ve gençliğinde hayatının merkezine yerleştirdiği, idolü Recep Tayyip Erdoğan, yani büyük usta, büyük Reis’e itiraz mümkün değildi. Zaten, Başkan Eroğlu’da bir görev adamıydı. AK Parti Tokat İl Başkanlığı için de çağrılan birkaç isimden birisi olarak, o zamanda görev tebliğ edilmiş, hiç yüksünmeden işe koyulmuştu. Belki siyaseten başka düşünceleri, farklı hedefleri vardı.
Ama emir Reis’ten gelince, ne itiraz, ne yorum, nede görevi geri çevirmek gibi bir lüksü yoktu. Olmadı da. AK Parti Teşkilat Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısının görev tebliğini alır almaz Tokat’a dönüp, “Ya Bismillah” deyip, işe koyuldu. Önce ekip arkadaşlarını, siyasetteki yol arkadaşlarıyla bir dizi toplantılar yaptı. Sırtına konulan yükü paylaşıp, müthiş bir seçim kampanyasına imza attılar.
Başkan Eroğlu’nun kimi çalışmalarını medya aracılığıyla görüyor okuyoruz. Sabahın 5’inde başlayan mesaisini gece 24’e kadar sürdüren bir enerjiden ziyade; böylesine bir hizmet aşkına, bıkmak-usanmak bilmeden Tokatlılarla her fırsatta, hemen her gün bir yerde bir araya gelen heyecanına, işlerdeki titizliğine, sürekli sahada oluşuna can mı dayanır dostlar…
Üstelik, yazının başında dediğim gibi, mahalle, esnaf, işyeri ziyaretlerinin hiçbirisi haber olmuyor.
Sessiz sedasız, her gün bir yerde sabah kahvaltısında bir araya gelen bir şehr-i emin var ve başlattığı yeni belediyecilik anlayışıyla, insanların hem kalbine dokunuyor, hem de gözlerinin içine bakıyor. Hani derler ya, tasada ve sevinçte… Tam da öyledir, Başkan Eroğlu. Bu şehrin hastasına, cenazesine, düğününe, derdine-tasasına, sevincine-mutluluğuna yetişen adamdır, Eyüp Eroğlu…
Tıpkı, Recep Tayyip Erdoğan gibi. Hocası ve lideri gibi, Başkan Eroğlu’da Tokat’ta yeni bir siyasetçi profilini ortaya koydu. Devletin gülen yüzü, halkın kalbindeki adam olmayı başardı.
Geçmişe kısa bir yolculuk yaptığımızda, dönemin başbakanı iyi ki Eyüp Eroğlu’nu bu şehre aday gösterdi diyorum. İyi ki, kadirşinas ve civanımert Tokatlılar çok büyük oy oranıyla Eyüp Eroğlu’nu bu şehre belediye başkanı seçti.
Türkiye’nin güvenli limanı büyük usta Recep Tayyip Erdoğan ise, Tokat’ta da Reis’in aday gösterip şehr-i emin olarak önerdiği Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’dur.